21.

1.5K 100 92
                                    

Bölüm fena ve sürprizli 👍

Gözyaşlarım bir bir yanağımdan süzülürken gülümsemiştim.Beni düşünen biri vardı sonunda.Ailemin itibarı ile ilgilenmeyen , beni ben olduğum için seven biri.Parmaklarım titrerken yakınlardaki bir kafenin masasına oturmuştum.Gözyaşlarımı silmeye çalışıyordum.Yine tek başımaydım.Yaralarımı hep kendim kapatmıştım.

Hayat buna zorlamıştı beni.

Seohyun:İyiyim Jimin.Endişelenme.

Jimin:Ben neden öyle hissetmiyorum peki?

Benim hissettiklerimi neden bu kadar iyi biliyordu ki?

Jimin:Seohyun, nerdesin?Yanına geleceğim.Hiç iyi şeyler hissetmiyorum.

Seohyun:Gelme, yalvarırım.Okulda görüşürüz.

Jimin:Arayabilir miyim peki?Müsait misin?

Seohyun:hayır arama.Sadece seni sevdiğimi bil.Bu ikimizi de ayakta tutacaktır.

Jimin:Ayakta kalacağız.

Seohyun:Ayakta kalacağız.



...


Min Yoongi yine stres altındaydı.Babası Seohyun'un yaptıklarından yine onu sorumlu tutuyordu.Ne zaman aile toplansa hep bir gerginlik çıkardı.Seohyun bu tantanaya katlanamaz, çıkıp giderdi.Fakat Yoongi en büyük kardeş olduğundan tüm sorumluluğu üstüne alırdı.Babasını n o gönlünü alıp , sakinleştirirdi.

Bıkmıştı bu durumdan.Omuzuna verilmek isteyen yükten zaten bitap düşmüştü.Üstüne Seohyun'un yaptığı hatalar onun boynunu büküyordu.

Yine babasını bir şekilde sakinleştirmeyi başarmış ve konu şirketten açılmadan bir an önce evden çekip gitmişti.Siyah kabanını üstüne geçirip arabasına atlamıştı hızla.Tüm sorunlardan kaçmak istiyordu yine.

O da insandı, birçok kişi bunu unutmuştu.Bir kişi haricinde.Onun da duyguları olduğunu unutmayan ve insan muamelesi yapan kişinin yanına sığınacaktı bu gece.

camlarını açıp son hız çalıştırdı altındaki canavarı.Ona gitmeden önce dikkatli olmak zorundaydı.Onu arayıp telefonu hopörlere aldı.

"Evde mi?"diye sordu son derece aceleci bir tavırla.Yüzüne vuran rüzgar yüzünden sesi boğuk çıkıyordu.

"Hayır."

Yoongi bu cevaba sevinmişti.Gülümsedi."Geliyorum."deyip kapattı telefonu.Ardından daha fazla hızlandı ve daha fazla.Bir an önce oraya ulaşmak istiyordu.

Sonunda vardığından anahtarı ve telefonu alıp apartmana giriş yaptı.Adresini biliyordu.O ne yaptığı dışında her şeyi biliyordu.

Merdivenlerden zorla çıktıktan sonra bacaklarında daha fazla güç kalmadığını hissediyordu.Min Yoongi çok yorgundu.

İlacı kapıyı açtığında kimseye kolay kolay sunmadığı fakat ondan hiç eksik etmediği Kocaman gülümsemesini sundu ve kaşlarını kaldırdı oyuncu bir tavırla.

"Girebilir miyim?"dediğinde ikisi de gülmüştü.

"Her zaman."dediğinde hızlıca içeri girmişti.Kapıyı üstlerine kapattıklarında sadece ikisi vardı artık.

Yoongi kabanını soyup astığında karşısındaki kişi arkadan sarılmış , omzuna küçük öpücüklerini bahşetmişti.Yoongi uyuştuğunu bile bile kaldı öylece.

"Bir şeyler içelim mi?"

"Olur."dediğinde ayrılıp içeri geçmişlerdi.Yoongi geniş koltuğa kurulduğunda sevgilisi mutfaktan iki şişe viski ve çerez tabağını çoktan getirmişti.Elindekileri masaya bırakıp Yoongi'nin kanatları altına girdi.

Yoongi çerezden bir avuç alıp yerken sevdiğinin yanında olduğunu biliyordu.Uzun süre sonra bu kadar huzurlu hissediyordu.Onla belki de haftalardır görüşmemişti.

"Nereye gitti?"diye sordu.

"İş gezisine.Yarın akşam geliyor." Kafasını salladı ardından kolundan tutup yüzüne bakmasını sağladı.Yüzüne düşen tutamları serçe parmağı ile kaldırdıktan sonra gülümsedi.İkisi de birbirine yaklaşırken aradaki çekimin farkındaydılar.Bu çekim yanlıştı.Bunu ikisi de gayet iyi biliyordu fakat ellerinden gelen tek şey bu etkileşime kendilerini kaptırmaktı.

Yun ve Yoongi suçlarını gayet iyi biliyordu.Kimse suçsuz değildi bu oyunda.

***



Bombayı patlattım sonunda.Düşünceleriniz?

Düşünceleriniz?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Love Is Not Over | Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin