31.

1K 88 30
                                    

1 hafta sonra...

Hayatta her şey yolunda gitmez bazen.En istediğimiz şeyleri tam yakaladım derken elimizden kaçırabiliriz veya hiç yakalamayabiliriz.Tam yakaladım derken elinden kaçıranlar hiç yakalayamayanlara kıyasla daha şanslıdır aslında.Kısa süreli de olsa istediklerini elde etmişlerdir aslında.Ben kendimi hep bu sınıfta görmüşümdür , hayat hep ağzıma bir parmak bal çalıp geri çekmişti.

Şimdi ise o balın ağzımdan çekildiği andaydım.Her ne kadar ilk zamanki tadını kaybetsemde o tadı hala barındırıyordum.Bu kötünün iyisi bir durumdu.Normalde haftanın beş günü hazırlandığım ve güle güle gittiğim yer değişmişti.Artık çalışma alanım ve arkadaşlarımın değişmeye başlayacaktı.Arabanın içinde sağımda babam solumda ise abim ile işe gidiyordum.

Babam hep hayatımı zorlaştırmış, beni istemediğim şeyleri yapmaya zorlamıştı.Bugüne kadar abimi hep güvenebileceğim bir arkadaş olarak görmüştüm ve çok yanılmıştım.O ise beni manevi olarak çöküşüme neden olmuştu.Güvenimi sarsmıştı.

Abim babamı bir haftada zar zor ikna edip dışarı çıkmamı sağlamıştı.Babam kolay kolay ikna olmayan, inatçı bir adamdı.Bu yüzden ikna etmesi bir haftasını almıştı.Araba durduğunda şöförümüz kapımızı açmış, ilk ben ardından ben ve abim çıkmıştık.Gangnam'ın ortasındaki şirketimize kafamı kaldırıp baktığımda gözlerim kamaşmıştı.'Min Aile Şirketi' çok şaşalı gözüküyordu.

Babamın arkasından içeri girdiğimizde buranın oldukça değiştiğini görmüştüm.Babam öncekinden daha lüks bir hale getirmişti burayı.Karşıda üç kişinin çalıştığı bir danışma, az ilerde ise masalar ve yiyecek dolabına sahip mutfak tarzı bir yer vardı.Herkes çok şık görünüyordu.Nereye gittiğimizi bilmeyip babamın arkasından yürüyorduk.Pozisyonumun ne olacağını  bilmiyordum, hazırlanıp gelmiştim işte.

Asansöre bindiğimizde sadece üçümüz vardık.Aynadan kızıl saçlarımı düzeltiyordum.Her ne kadar renginin yakışmadığını düşünmesem de Jimin ile tatilimizden kalan tek hatıramdı.Bu yüzden eskisinden daha çok ilgilenmiştim saçlarımla.

"Seohyun , sen Bay Dong Jun'un asistanı olarak işe başlayacaksın.Bay Dong Jun şirketimizin en çalışkan ve sadık adamıdır.Onun yanında akıllacağını umuyordum."kafamı abime çevirdiğimde onaylamam için kaş göz yapıyordu.

"Akıllanacağım."dışımdan akıllanacağım desem de içimde fırtınalar kopuyordu.Asla akıllanmayacaktım, hatta en kısa zamanda Jimin ile görüşecektim.

Beşinci kata vardığımızda kararlı adımlarla bir süre yürüdükten sonra sırasıyla üç uzun masanın bulunduğu ve saydığım kadarıyla altı kişinin çalıştığı bir yerde çalışacaktım.İkinci masanın üstündeki bilgisayarda ismimin yazdığı bir sticker vardı.Çalışanlar bizi gördüklerinde ayağı kalkıp eğilmişlerdi.

Bay Dong Jun'un odası biraz uzakta olacak ki biraz daha ötedeki odanın kapısını çalıp içeri girmiştik.Bu kadar övdüğüne göre cidden işinin ehli biri olmalıydı.Onu merak etmiştim.İçeri girdiğimizde kafasını bilgisayarından kaldırıp masasından çıkmıştı.Gri takım elbisesi uzun vücudunu sarmıştı, saçlarını yana yatırmış ve yakışıklı yüzünü ortaya çıkarmıştı.Yaşlı bir adam beklerken bu görünüş beni şaşırtmıştı.

"Hoş geldiniz."Dediğinde babam gülerek başını sallamıştı.Onu nadiren gülerken görmüştüm ve bize bile zor gülen adam Dong Jun'a Güler yüzünü eksik etmiyordu.

"Hoş bulduk Dong Jun.Dün sana bahsettiğim mesele için burdayım.Bu kızım Min Seohyun."deyip eliyle beni gösterdiğinde hızla eğilmiştim.

"Burda daha yeni ve senin yanında işi öğrenecektir.Nerdeyse iki haftadır asistanın yok, bu boşluğu Seohyun dolduracaktır." Babam beni güzel bir şekilde tanıtmıştı.Dong Jun beni baştan aşağı süzdükten sonra gülümsemişti.

Love Is Not Over | Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin