35.

708 72 25
                                    

Bazen hayatımızda aldığımız öylesine kararlar hayatımızın gidişatını değiştirebilirdi.En ufak bir cesaret örneği hayatımız boyunca bizi dünyanın en mutlu insanı kılabilirdi.Kader denen oyunda başrol olmak sadece bizim elimizdeydi.Başrol olmayı da , yan karakter olup hayatı hep geride yaşamaya da biz seçebilirdik.Kader denen cilve de oyunumuzun gidişatını sağlardı.Ben bu oyunda başrol olmayı seçmiştim.Şu an yanımda yarı baygın kişi ile birlikte olup kaderin öz cilvesine kendimi kaptırmıştım.'Belki yanlış tren bizi doğru yola götürür...' Babaannemin yıllar önce söylemiş olduğu bu sözün haklılığını şimdi anlamıştım.Çok güzel bir yoldaydım.Mutluydum ya bu bana yeterdi.

"Bu nasıl?" Aynanın önüne geçmiş denediğim beşinci kıyafeti üzerime tutup , kuşku dolu bakışlarımı yatağın başlığına kafasını yaslamış olan sevgilime yönelttim.Saat sabah dört buçuktu.Bugün okulların açılmasının ilk günü olduğu için heyecandan yatamamış, saatler önce uyanıp hazırlığımı yapmaya başlamıştım.Gönülden yaptığım işime tekrardan dönmenin heyecanı vardı üstümde.

"Seohyun , yatsak mı artık?" Jimin bir ay önce siyaha boyattığı dağınık saçlarını karıştırıp başını kaldırdı.Gürültü yapıp onu da uyutmamıştım.Kıyafetimi seçmeme yardım edecekti sözde.

"Olmaz , olmaz.Bugün benim doğum günüm."dediğimde kaşlarını çatmıştı.Gözlerini zorlukla açıyordu.

"Daha iki ay var sanıyordum."dediğinde gülmüştüm.Elbiseyi diğer kıyafetlerimi attığım kahverengi koltuğa attım ve yanına gittim.Yanaklarını avucumun içine alıp dudağının kenarını öpüp yanına oturdum.

"Öyle değil Jimin.Bugün mesleğime kavuştuğum gün.Bu  benim için yeniden bir doğuş."dediğimde başını salladı.

"Keşke her öğretmen senin gibi olsa." 

Mesleğimi çok severek yapıyordum.Hayatımda her şey istediğim gibi ilerliyordu.Jimin ile gerçekten sevgili olup aynı evde yaşamaya başlamıştık.Yeniden öğretmenliğe dönmüştüm, Jimin de hep hayal ettiği mesleğe her zamankinden daha yakındı.Çok sevdiğim siyah saçlarıma bile geri dönmüştüm.Her şey mükemmel ilerliyordu.Tekrardan ayağa kalkıp seçtiğim iki seçenekten biri olan siyah çizgili elbisemi lavaboda giyip geldim.Bu elbise ve kot kombilim arasında kalmıştım.

Aynanın karşısında durup etrafımda döndüğümde saçlarım da savrulmuştu.Aynadan Jimin'e baktığımda ayağa kalkmış , ellerini siyah eşofmanının cebine koymuş hayranlıkla bana bakıyordu.Ona dönüp yatağın üstündeki telefonu ona uzattım.

"İki kıyafetle de bir fotoğrafımı çek.Ona göre karar vereyim."deyip sandalyemin üstüne oturdum."Yukarıdan çek.Belki İnstagram'a koyarım."dediğimde başını salladı ve fotoğrafımı çekti.Gözünden uyku dökülüyordu.

Gözünden uyku dökülüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Çektin mi?"

"Evet.Göstereyim mi?" "Dur şimdi değil.Diğerini de giyeyim.Yoksa çabuk kararım değişiyor."dediğimde gülmüştü.Jimin'in yerinde kim olsa şimdiye beni bırakmış olurdu.Onun gibi sabırlı ve beni seven birini bulduğum için şanslıydım.Ayağa kalkıp elinden tuttum.

Love Is Not Over | Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin