7.

2.3K 135 71
                                    


army00tae95'e ithafen

''Evet, sevgiliyiz."dediğinde elimi daha sıkı tutmuştu.Boğazım düğümlenirken ağzım açık kalmıştı.Bu soğuk havada bile terlemeyi başarmıştım.Ona şüpheli bakışlar yollarken bir adım daha attı korumaya doğru.Kendini göstermeye çalışıyordu.İri yapılı adam imalı bir şekilde tek kaşını kaldırdı.

"Gerçekten sevgili misiniz yoksa yalan mı söylüyorsunuz?"diye sorduğunda Seohyun sol ayağını yere vurdu.Dengsiz davranıyordu.

"Biz öyle ucuz insanlara mı benziyoruz?"diye sorup parmaklarının ucuna geldi.Arkamızdaki insanlar bizi film gibi izliyordu.Hayatımda hiç bu kadar rezil olduğumu hatırlamıyordum.Elini tehtid eder bir biçimde adamın yüzüne salladı.

"Ben var ya ben, Min ailesinin kızıyım.Bu barı başınıza yıkarım.İçeri al bizi."

Adam bir adım uzaklaştığında Seohyun kolundan tuttum ve fısıldadım."Lütfen gidelim."dediğimde güldü."Bekle aşkım, bu adama haddini bildireceğim."deyip adamın üstüne gitmeye başladı.Kollarından tutup içeri sokmaya çalıştım.

"Lütfen Bayım, içeri girmemize izin verin."dediğimde adam kısa saçlarını karıştırdı.

"Girin hadi.Sizle mi uğraşıcağım?"dediğinde belinden tutup merdivenleri güvenli bir şekilde çıkmasını sağladım.Bu bunu ilk yapışım değildi.Bana döndüğünde burun burunaydık.

"Bak nasıl da hakkından geldim."dediğinde başımı salladım.

"Aynen öyle oldu."

On basamaktan sonra mekana girmiştik.Kırmızı mor ışıkların süslediği siyah duvarlar ve orta büyüklükte bir sahnesi vardı.Tavanın tam ortasında duran ışıklı top gözümü alıyordu.Baskın viski ve votka kokusu midemi bulandırıyordu.Elimi bırakmadan mekanın içine daldı ve sahneye yakın bir L koltuğa oturdu.Mecburen yanına yerleştim.Çantasını masaya bırakırken haraketli bir şarkı çalmıştı DJ. Adını bilmediğim şarkılar ve insanlarla doluydu burası.

Seohyun kendini piste attı düşünmeden.Zaten kalabalık olan piste bir kişi daha eklenmişti.Oturmak ve oturmamak arasındaydım.Yanına gitsem muhtemelen beni de yanına çekecekti.Bir süre yerimi korumalıydım.Elinde tepsi ile gelen garsonun tepsisi küçük shot'larla doluydu.Piste gidip herkese içki dağıtmaya başladığında Seohyun da nasibini almıştı.İki tane shot bardağını kafasına dikip delice dansına devam etmişti.

Şarkı ile ileri geri giden bedeni bu geceyi renklendirmekte kararlıydı.Gözlerimi ondan çekip barın diğer bir köşesine diktim.Ondan uzaklaşmaya çalışıyordum.Ama istemsizce gözlerim yine siyah elbisesiyle bütünleşen vücuduna ve eğlenen yüz ifadesine kayıyordu.Mekana baloncuk eklenmesi ile daha mutlu olup daha çok kaptırmıştı müziğe kendini.Uzun ipek saçlarını açıp sağa sola doğru sallarken kendimi toplayamıyordum.

Gözlerimiz buluştuğunda güldü ve dikleşip bana doğru yürümeye başladı.Mekandaki en ateşli kadın olabilirdi.Önümde durduğunda kafamı kaldırıp ona baktım.Yüksek müzik sesiyle nedeniyle onu pek duramıyordum.

"Hadi kalk.Dans edelim."

"Ne?"elimi tutup kaldırmaya çalıştı.

"Bu pistin sana ihtiyacı var.deyip iki eliyle bileğimi kavradı ve ayağa kaldırdı.Karanlık ortamda yüzünü zor görmeye başlamıştım.Her şey bulanıklaşıyordu.Kolumdan çekip piste soktuğunda onca kişinin ağız kokusu midemi bulandırmıştı.Beklemediğim bir anda kollarını boynuma doladı ve bedenini yapıştırdı.Bu haraketi ile iyice zorlanmış ve nefessiz kalmıştım.Müziğin ritmi ile bir ileri bir geri giderken ellerim istemsizce beline gitti.Ellerim belini iyice sararken kendime ve hararetlerime hakim olamıyordum.

Yorgun düşmüş başını omzuma yaşlandığında boynumda nefesini hissetmiştim.Boynumda uyumak üzereydi.Bedeni hala sallanırken birkaç cümle döküldü dudaklarından.Anlamak için başımı eğdim.

"Oturalım mı?"diye sordu zorlukla."Tamam."dediğimde iki elini de göğsüme indirmişti.Bu gece ölebilirdim.Kafasını kaldırıp bana baktığında dudaklarımız arasında milimler vardı.Dudaklarımı dilimle ısalattığımda yutkunduğunu görmüştüm.Yoksa O da benden mi etkileniyordu?

Kollarından tutup koltuğa doğru çektim .İki beden yapışık yürürken afallayıp koltuğa düşmüştüm.Ama Seohyun'un üstüme düşmesi ve kucağıma oturması talihsiz bir tesadüftü.Oturduğu yerden kafası omzuma tekrardan düştüğünde yarı uzanır pozisyondaydım.Bacaklarını ayırmış üstümde otururuyordu.Bir elim koltukta diğer elim ise onun omzundaydı.Uyandırmak için hafifçe sarstım.

"Lütfen uyanın.Gitmemiz gerek."dediğimde kafasını kedi gibi sürtüp yüzüme bakmıştı.İşte o anda burunlarımız birbirine temas etmişti.Gülümsedi arsızca ben soğuk terler dökerken.Beklemediğim şekilde dudakları çenem ve boynum arasındaki yere dokundu.Boşluğu öptüğünde kesinlikle kendimde değildim.Elim koltuğun kumaşını sıkarken daha ne kadar dayanabilirim bilmiyordum.

Eli ğöğsümden yukarı çıkıp saçlarıma gitti ve parmaklarının arasında oynamaya başladı.Aynı zamanda öpücükleri yukarı doğru çıkıp dudaklarıma doğru ilerliyordu.Daha fazla dayanamayıp elimi beline yerleştirdim ve kendime daha çok çektim.Öpücüklerinin arasında güldüğünü tenimde hissediyordum.Bacaklarını toplayıp koltuğa getirdiğinde diğer elimi yüzüne yerleştirip öptüm dudaklarını.Her harakette yoğunlaşıyordu.

Kendimi ona bırakmışken arkadan bir el onu kucağımdan almıştı.Gözlerimi açıp Seohyun'un üstümden alana baktığımda abisi Min Yoongi olduğunu anlamam uzun sürmemişti.Aynı zamanda gözümün altında sert bir yumruk hissettim ve başım sağa doğru savruldu.Elimle vurduğu yeri tutarken yakama yapıştı ve olduğum yerden kaldırdı.

"Öğretmenin ile iş mi pişiriyorsun lan sen?"

***

Vote , yorum

Vote , yorum ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Love Is Not Over | Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin