4.

2.9K 181 62
                                    


Üçüncü dersi de geride bırakmıştık.Dersim 12- A sınıfınaydı.Şanslıydım, o sınıf gayet sessiz ve çalışkan bir sınıftı.Bugün özel durumumdan ötürü ayakta kalmaya mecalim bile yoktu.Regl sancısını sadece çeken bilirdi.Spor ayakkabılarımın çıkardığı sesi dinleyerek sınıfıma doğru gitmeye devam ettim.Bugün tam depresyon havasındaydım.Dar kot pantolonum , beyaz tişörtüm ve üstüme geçirdiğim somon rengi ince hırkam ile 'hastayım' diye bağırıyordum adeta.

Uzun saçlarımı geriye vererek sınıftan içeri girdim.Birkaç kızlı erkekli gruptan başka kimse sınıfta yoktu.Beni görünce bazıları eğilip selam verdi.

"Hoş geldiniz , Seohyun hocam."dediler tek ağızdan.Gülümseyip selam verdim.Çantamı masamın üstüne bırakıp bir miktar para aldım içinden.Sıcak bir kahve içmek iyi gelebilirdi.Hızla alt kattaki mini kantine doğru yol aldım.

Bahçedekine gitmeye mecalim yoktu.Aşağı indiğimde Jimin gözüme çarptı.Koca masada tek başına bir şeyler içiyordu.Tüm öğrenciler kalabalık bir grup oluştururken o tekti.

Beni gördüğünde gülümseyip ayağa kalktı.Masasına yaklaştım.

"Merhaba Seohyun Hocam."dedi eğilerek.

"Merhaba Jimin.Yalnızlığı özlemiş gibisin."gülümsedi ve ensesini kaşıdı.

"Sınıf gürültüsünden biraz uzaklaşmak istedim."dedi mahçupça.Bu utangaç tavırları çok tatlıydı.Onun yaşındaki erkek öğrenciler başına buyruk ve biraz da rahat olabiyordu.Ama o farklıydı.Sırf nazik tavrı için bile diğerlerinden sıyrılabilirdi.

"Siz sınıfa gitmeyeceksiniz...Birlikte oturabilir miyiz?Yani zamanınızı almak istemem, istemiyorsanız içmeyiz.Sizi kesinlikle zorlamıyorum,"dedi telaşla.Bu şaşkın tavrı beni güldürmüştü.O ise heyecandan kalın dudaklarını dişliyordu.

"Sakin ol Jimin."dediğimde kızarmıştı."Ben kahve alıp geliyorum.Bekle burda."dediğimde gülümsedi ve yerine oturdu.İlk defa bir öğretmenle kahve içecekti sanırım.

Kantine gidip sıcak bir kahve doldurdum kendime.Kahve kokusu bile rahatlatıyordu.Yavaş adımlarla Jimin'in karşısına oturup kahvemi masaya bıraktım.Bu terefüss yirmi dakika olduğu için dinlenmeye vaktim vardı.

"Bitkin görünüyorsunuz."dedi endişeyle.Kahvemden bir yudum alıp ona baktım.

"Bugün biraz yoruldum.Dersim de size."

"Bizimkilerin sizi yormasına izin vermeyeceğim."dedi gülerek.Göz gülümsemesi gözümden kaçmamıştı.Tatlı gülüyordu.Gülümseyerek cevap verdim.Kalbini kırmak istemiyordum.O benim en değerli öğrencilerimden biriydi.

"Teşekkür ederim."dedim bir yudum alırken.Sıcak iyi hissettiriyordu.Kendi kahvesinden de bir yudum alıp uzaklara daldı.Her an düşünüyordu.Onu bozmamak için sesimi çıkarmıyordum.Bulmuşcasına kafasını daldığı sulardan kaldırdı.

"Ayıp olmazsa size bir sorum olacak."dedi çekingen bir tavırla.

"Sor bakalım."

"Nerdeyse bir yıldır dersimize giriyorsunuz.Çok başarılı genç bir öğretmensiniz.Sorması ayıp, kaç yaşındasınız?"dedi şekilden şekle girerken.

''24 yaşıma gireceğim.Neden sordun ?''

''Hiç.Sadece merak ettim.''

''Peki.''

Sadece merak etmediğine emindim.Sınıftaki merak edenler ona sorduruyor veya kendisi beni daha yakından tanımak istiyor olabilirdi.Kahveyi bitirdiğimde biraz daha rahatlamıştım.

''Dersler nasıl bakalım?''dedim arkama yaslanırken.O da kahvesini bitirmişti.

''Çok iyi.Çalışmalarım tam gaz devam ediyor.Siz benden memnunsunuzdur umarım.''deyip gülümsedi.Davetkar bir gülümsemesi hep yüzündeydi.

''Memnunum.İyi bir öğrencisin, senden son derece memnunum.''dediğimde başını yere eğdi.Hoşuna gitmişti.

''Bunu duyduğuma çok sevindim.''

Zilin çalması ile ayağa kalktım.Jimin de çok geçmeden önümdeki kahveyi alıp çöpe attı ve arkamdan geldi.Her şey yolundaydı, ta ki merdivenlerin yarısında karnıma giren ağrıya kadar.Sancılarım başlamıştı.Jimin hızlı adımlarla yanıma geldi ve kolumdan tuttu.

"İyi misiniz?"dedi korkan gözlerle.Koridorda nerdeyse kimse yoktu.Boşta kalan elimi duvara sabitledim.İyi değildim.Kafamı iki yana salladım ve zorlukla konuştum.

"Tuvalete gitmem gerek."yüzüne bakmaya utanıyordum.

"Sizi götürmeme izin verin."dediğinde diretmemiştim.Benim de yardımımla merdivenlerim sonuna gelmiştik.Sol elini belime yerleştirdiğinde bu kadar yakın olmak sıcak bir his yaratıyordu.Kolumu kaldırıp altına girdi.Kafamı yana çevirdiğimde yüzlerimiz birbirine teğet geçmişti.Fazla yakındık, haddinden fazla.Yüzümü karşıdaki tuvalete çevirdim.

"Sanırım bundan sonrasındaki tek başıma gidebilirim."

"Ama ol-"

"Olur Park Jimin.Hadi , sınıfına çabuk."dedim dişlerimin arasından.Kollarının altından çıkıp tuvalete yöneldim.Büyük ihtimalle sorunumu anlamıştı.Arkama baktığımda uzunca bana baktığını gördüm.Hızla arkasını döndü ve sınıfına doğru gitti.Ben de tuvalete girip işimi bitirdim.

Sınıfa döndüğümde biraz geciktiğimin farkındaydım.Çoğu kişi kaynamıştı bile.Jimin dışında.Endişe ile ellerini çenesinin altına koymuş bir şeyler düşünüyordu.Beni düşündüğünü hissediyordum.Aramızda dönemin başından beri değişik bir bağ vardı.Belki ben böyle hissediyordum.Bilmiyorum ama onla sadece öğretmen öğrenci ilişikisi kurmak istiyordum.

Beni fark edip kapıya baktığında elini ensesinden çekip derin bir nefes verdi.Beni bu kadar düşünmesi yanlıştı.Hiçbir şey olmamış gibi kafamı başka bir yöne çevirdim.Masadan kitabımı kaptığım gibi derse geçmek istedim.Hızla kaldığımız yeri açıp tahtayı doldurmaya başladım.

Dersin sonlarına doğru geldiğimizde tahta kalemini çantama bıraktım.Arkama döndüğümde elleri yazmaktan harap olmuş gençler gördüm.Fazla yazdırmıştım sanırım.

Bir kişi elini kaldırmıştı.Hırkamı önüme çekip kollarımı belime sardım.Arka sıralardaki Soo min'di.

''Söyle Soo Min.''

''Biz sınava hazırlanıyoruz ve daha çok desteğe ihtiyacımız var.Bunu birkaç öğretmenimiz ile de yaptık ve güzel sonuçlarını görüyoruz.İzniniz olursa sınıf grubu kurabilir miyiz?''

Sınıf grubu mu?Şimdi numaram yirmi beş kişinin birden elinde mi olacaktı?

''Bilemiyorum.''

''Yanlış bir şey yapmayacağımıza emin olabilirsiniz.Grupta sadece soru paylaşacağız.Lütfen teklifimizi kabul edin."

Kendimden önce öğrencilerimi düşünmem gerekirdi.Bu grup sayesinde birkaç net daha fazla yapabilirlerdi.

"Peki.Grubun kurucusu kim?Numaramı vereceğim."

"Park Jimin hocam."



***

Oy + yorum 💜

Oy + yorum 💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Love Is Not Over | Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin