Kaçın Kurası (Ara Verildi)

Savunma

Beğenip yorum yapmayı unutmayalım.

"Selam validem. " annem elindeki tahta kaşıkla dönüp bana baktı. Bakışları gömleğimde durunca kaşları çatıldı saniyeler içinde ise endişe ile bana doğru gelmeye başladı.

"Kızım ne oldu kavga mı ettin?" Bu arada yanıma gelip gömleği çıkarmaya çalışıyordu. Ellerini benden uzaklaştırıp geri gittim.

"Sakin ol anne. " bu arada gömleğimdeki kan dikkatimi çekmişti. Gay arkadaşımı taşırken kanı banada bulaşmıştı. "Bu kan bana ait değil. Arkadaşım yaralandı bu da onun kanı. " annem rahatlarken beni arkasında bırakıp tekrardan yemeğine odaklandı.

"Üstünü değiştir. Birazdan babanla abin gelir yemeğe oturacağız. " eve o kadar geç kalmış olamam. Bu arada akşam ezanı okununca üstümü çıkarmak üzere odama uçtum. Abim kanı görürse dellenip beni sorguya çekerdi. Tabi bende gay arkadaşım olduğunu öterim. Dış kapının sesi gelirken ben çoktan koyu yeşil pijamalarımı giyip odadan çıkmıştım. Babamı etrafta göremeyince direk mutfağa geçtim. Tahmin ettiğim gibi kendini yemeğe vermişti.

"Hoşgeldiniz. " diyip sırıttım. Babam ağzı dolu cevap verirken abim dönüp bana baktı. Kedi köpek gibi kavga ediyorlar lafı benle abim için söylenmiş olsa gerek. Aramızda dört yaş olmasına rağmen hep çocukça davranıyordu. Bu yüzden kavga ediyorduk.

"Seni görünce hoş buldum denemez. " zorla gülümsedim. Babam masada olmasaydı o ela gözlerini çoktan oymuştum. İkimizde birbirimize meydan okurken araya annem girdi.

"Birbirinizi yemek yerine yemek yiyin hadi. " babamda kafasını yemekten kaldırıp bize uyarı dolu bakışlar atınca zorlada olsa kaşığımı çorbaya batırdım.

"Anne bana para versene. " abimin sesi ile olmayan iştahım kaçtı. Üniversite okuduğu için çok para harcıyordu. Annemler derslere gidiyor sanıyor o paraları ancak ben gerçeği biliyorum. Annem başıyla onaylarken araya girdim.

"Hayırdır abi bu defa hangi dersin fotokopisini çekeceksin. Bu defaki dolgun dudaklı mı?" Babamın uyarı dolu öksürüğü ile kendi kendime kızdım. Babam masada ve benim konuşma şeklime bak. Abim renkten renge girerken beyaz teni bunu belli etmişti. Kumral saçlarını karıştırıp zorla gülümsedi. Babama kısa bir bakış attı ve bakmadığından emin oldunca dönüp sen bittin bakışları attı. Bense sandalyede geriye yaslanmış abimin kıvranmalarını izliyordum.

"Bende para istiyorum. " diyip omuz silktim. Abim ağzının içinde hamurdandı. Neyseki yakın oturduğumuz için dediğini anlamıştım. Derdin belli oldu fare diyordu.

"Yemek yemiyeceksiniz herhalde. " ikimizde olumsuz anlamda başımızı sallayınca babam tekrardan konuştu. "Kalkın o zaman şu masadan. Ağız tadıyla karımla iki kelam edeyim. " omuz silkip ayaklandım. Para verdikleri sürece masadan kovmalarını umursamam.

"Pisliksin kızım sen. " sinsi gülüşü yapıp odamın kapısını kapatmadan geri cevap verdim.

"Piç olmaktan iyidir. " kapıyı hızla kapatıp kitledim. Babam evde olduğu için bana karışamazdı. O yüzden ya zaten bu rahatlığım. Normalde abime küfür etmem ancak kendisi tam anlamıyla piç. Günlük kız değiştireni duydum ancak saatlik kız değiştireni duymadım. Ayarladığı hiçbir kızın adını unutmuyor üstelik. En azından benim aksime zeki.

.......

Gecekonduların art arda dizildiği mahalleye girmek yerine oraya çıkan sokaktaki kaldırıma oturdum. Eğer Fırat okula gitmek istiyorsa bu sokaktan her türlü geçmek zorunda. Kendimi kız peşinde koşan meslek liseliler gibi hissettim. Tırnaklarım ile ilgilenirken sokağın başında gelen iki beden dikkatimi çekmişti. Mert okul formasının içinde heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatırken oldukça tatlı görünüyordu. Aramızdaki mesafe fazla olmasına rağmen çocuksu gülümsemesini görebiliyordum.
Bakışlarım Mertin hemen yanındaki Fırata kaydı. Boyu en az Savaş kadar uzun iken saçları Savaşa meydan okuyacak kadar siyahtı. Dün hatırladığım kadarıyla gözleri ya siyahtı ya da oldukça koyu kahverengiydi. Saçları türk erkeklerinin yaptığı gibi kısa kesip rampa yapmak yerine  serbest bırakıp anlının kapanmasını sağlamıştı. Dudakları çizgi halinde görünse bile tuhaf bir şekilde dolgun görünüyordu. Çıkık elmacık kemikleri ve çelik gözleri ile olduğundan daha sert bir hava vardı ifadesinde. Aniden bana dönen gözlerle irkildim. Hiç-bir tepki vermeden gözlerini üstümden çekti. Bu arada bana fazlasıyla yaklaştıkları için oturduğum kaldırımdan kalktım.