Kıskançlık

943 65 55
                                    

Gençler bir süre ne alıntı ne de bölümlere sınır olmayacak. Kısa kısa bölümler atacağım. Sınav haftasına girdiğim için kitapla çok uğraşmak istemiyorum

Benden ayrı masada oturan abimden bakışlarımı çekip sahnede dans eden Merte baktım. Bakışlarım ordanda bar taburesinde kafasını eline yaslamış Fırata baktım. Sadece bir kaç dakikalığına tuvalete gittim ve durumun geldiği hal. Tamam abim bir kaç kişi ile tanışmak için bizden uzaklaştı. Hadi Mertte dans etmek istedi. Peki Fırat neden oturduğumuz masada kalkıp bar taburesine geçti ki. Yoksa o da abim gibi birileri ile mi tanışmak istiyor. Ah tabi ya bunu nasıl düşünemedim. Yaklaşık yarım saattir bardayız ve ben onları bir saniye bile yanlız bırakmadım. Gerçi saat daha erken olduğu için barda fazla kişi yok. Sadece gelenler için kulağı sağır eden hareketli parçalar vardı. Adımlarımı Fırattan uzağa atarak ona hem yakın hemde köşede olduğu için çok dikkat çekmeyen masaya geçtim. Çantam yanımda olmadığı için çok şanslıyım. Bir de onu ordan oraya taşıma zahmetine gireceğim. Mert sahnedeki bir çocuk ile dans ederken abimde masasına oturan benim yaşlarımda bir çocukla konuşuyordu. Tabi tedbiri elden bırakmamak adına bakışları üçümüzün üstünde dolanıyordu. Fıratsa yanında ona bakan çocuğu umursamamakla meşguldü. Dur biraz kim o çocuk. Ah o biraz fazla mı yakışıklı. Hırsla oturduğum yerden kalkarken duraksadım. O çocukla Fırat arasına hangi vasıfla gireceğim. Hem belki Fıratta kendine birini bulursa aramızdaki bu saçma durum son bulur.  Kalktığım yere hırsla tekrardan oturdum. Sağ kolum sargıda olduğu için masanın üstüne bırakıp koltukta yayılarak daha rahat bir pozisyon aldım. Sonuçta bu bardakilerin hepsi erkeklerden hoşlanıyor. Dönüp bana bakan erkeklerde şaşırdıkları için bakıyordu. Sonuçta gay barda tek başına masada oturan bir kız.

"Teksin sanırım. " gelen sesle Fırattaki bakışlarımı çekip bana masum gözlerle bakan çocuğa baktım. Sarıya çalan kahve saçları ve yeşilimsi göz rengi ile oldukça tatlı bir çocuk karşımda durmuş cevap vermemi bekliyordu.

"Ah hayır tek değilim. Abim ve arkadaşlarımda var. " çocuk utangaç bir gülümseme yollayınca bende istemsiz gülümsedim.

"Sanırım rahatsız ettim. Gitsem iyi olur. " ancak hala karşımda durunca oturmak istediğini anladım. Daha fazla dayanamayıp elimle yanımı pat patladım. Çocuk aldığı onay ile dibime girmek yerine biraz uzağımda oturdu. "Şey çok sağol. Buraya birileriyle tanışmaya geldim ancak erkekler biraz şey. Anlarsın ya kaba. " sesindeki tuhaf incelik bana kız seslerini anımsattı. Zaten dış görünüşüde bir erkekten çok kıza yakındı. Ben bile karşımdaki çocuk kadar bakımlı değilimdir herhalde.

"Bilmez miyim?" İkimizde kıkırdarken gözlerim istemsiz bir çift çekik siyah kuzguni gözlere döndü. Bar taburesinde oturan Fırat yanında onunla konuşan çocuğu umursamak yerine gözlerini üstüme dikmişti. Gülümsemem yüzümde solarken bende ona sert gözlerle baktım. Ne olurdu yanındaki erkeği bırakıp masama gelse.  Çocuk Fıratın omzuna dokununca gözlerimi üstlerinden çektim ve yanımdaki çocuğa baktım.

"Bu arada tanışmadık ben Eren. " ince sesi kulaklarıma dolarken gülümseyip uzattığı eli sıktım. Erenin bilekleri benim bileklerime göre daha narin ve inceydi.

"Bende Damla. " Mert sahnede dans ettiği çocuğu bırakıp masaya doğru geldi. Dudaklarındaki gülümsemeden birilerinin eğlendiğini anlamış oldum.
"Mert bak yeni arkadaşım Eren. Eren karşında pişmiş kelle gibi sırıtan çocukta arkadaşım Mert. " Eren elini uzatırken Mertte yeni arkadaş edinmenin verdiği heyecan ile elini sıktı.

"Memnun oldum. " ayakta dikilen Mert kendini Erenin yanına attı.

"Seni buraya hangi rüzgar attı. " Mertin sorusu üzerine ikili muhabbete girerken benim gözlerim yine Fırata kaydı. Yanımda konuşan ikiliyi çoktan unutmuştum bile. Aniden ortamı dolduran gürültülü müzik sesi ile yüzümü buruşturdum. Daha demin ne güzel kısık seste hareketli parçalar çalıyordu. 

Kaçın Kurası (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin