Kaçın Kurası (Ara Verildi)

İyi Geceler Mesajı

Resimdeki Fırat ve voleybol oynarken giydiği eşofmanı.

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın😁

Gecekonduların olduğu mahalleden çıktığımızı daha yeni yeni fark ediyordum. Peki Fırat niye hala benimle geliyor ki.

"Zahmet etmeseydin ben giderdim. " dediğim lafı umursamamıştı bile. Bozulduğumu belli etmemek için elimde kalan diğer baklavayıda yedim. Acaba bende bir sorun mu var. Etrafımdaki erkekler Mert hariç hep soğuk insanlardı. Gerçi çevremde çokta erkek yok. İkimizde yol boyunca tek kelime etmemiştik. Bizim mahalleye gelince Fıratı bileğinden tutup durdurdum.

"Geri kalan kısmı ben gitsem iyi olur. Abim seni görürse sonra sorun çıkarır. " bunları söylerken bir yandan da Fıratın hırkasını çıkarıyordum. Sonunda işim bitince hırkayı Fırata uzattım. Elimdekini alıp üstüne giydi. "Şey yarın okulda görüşürüz. " diyip gülümsedim. Hala bana cevap vermeyince gidip gitmeme arasında kaldım. En iyisi gitmek diye düşünüp iki adım atmıştım ki dayanamayıp tekrardan geri geldim ve Fıratın karşısına dikildim.

"Arada iki kelime etsen fena olmaz. En azından iyi akşamlar deseydin. " dedim ve saçlarımı savurarak gözlerimi devirdim ve cevap vermesine bile izin vermeden ilerlemeye başladım. Anlıyorum karakterin bu ancak tek yapman gereken iyi geceler demek. Ağzını yerden toplamazsın değil mi? Apartmandan içeri girerken hala sinirden kendi kendimi yiyordum. Laf söyledikten sonra bile iyi geceler dememişti. Anahtar ile kapıyı açıp içeri girdim. Lambalar kapalı olduğu için bizimkilerin yattığı kanısına vardım. Odama gelip lambayı açtım ve çantamı dolaba doğru fırlattım. Yatağımda uzanan bedenle nerdeyse çığlık atacaktım. Abim yüzündeki sinsi gülümseme ile bana bakıyordu.

"Tam yedi dakika geç kaldın. Bunu sabah annemlere rapor edeceğim. " gözlerimi devirip zorla yataktan attım. Ayağa kalkıp pijamasını düzeltti ve bana yandan bir bakış attı.

"Selamda söyle. Çık hadi yorgunum. " gömleğin düğmelerini açtığımı görünce gözlerini kapatıp söylene söylene odadan çıktı. Pijamalarımı giyip yatağa girdim ancak telefonuma bildirim geldiğini gösteren ışıkla tekrardan ayaklanıp mesaja girdim.

Gayimsu: İyi geceler.

Dudaklarım gülmek için seğirirken kendimi tutamadım ve sırıttım. En azından fırçalamam işe yaradı. Rahatlıkla kendimi yatağa attım.

.......

"Anne senin bu kızın dün tam yedi dakika geç kaldı. " abimin ispikçi sesiyle ağzıma attığım zeytinle donup kaldım. Dün akşam anneme söyleyeceğim derken şaka yaptığını düşünmüştü. "Bir de akşam sana selam yolluyordu. " neyseki kahvaltıda babam yoktu. Yoksa şimdiye ikimizide fırçalamıştı.

"Oğlum valla bıktım sizden. İki insan gibi anlaşın işte. " annemin isyanı ile sırıttım. İkidir abime karşı kazanıyordum. Abimin yüzü asılırken oturduğu yerden kalktı.

"Kalk hadi senide okula bırakayım. " bugün babamın arabasını aldığı için aklınca bana hava atıyordu. Vestiyerdeki çantamı alıp abimin peşinden çıktım. Ön koltuğa kurtulup emniyet kemerini bağladım.

"Dün akşam çocuğun biri bizim kapının önündeydi. " ilgisizce abime baktım. Yine konuşmak için muhabbet açıyordu aklınca. Cevap vermediğimi fark edip tekrardan konuştu. "İşin garip tarafı bizim eve hatta senin pencerene bakıyordu. " aniden arabanın içindeki havayı mı çekmişlerdi. İyice koltuğa gömülürken aklımdan kırk tane yalan geçirdim.

"Yani. " dün maçta fazla bağırmış olmalıyım ki sesim zor bela çıkıyordu. Bu benim için avantaj oldu. Yoksa abim sesimden bile gerginliğimi anlardı.
Abim dün Savaşı görmüştü. Abim yola bakmak yerine dönüp bana baktı.