Tanışma

771 57 23
                                    

"Yaptığını düşündükçe sinirlerim bozuluyor. Tamam şimdiye kadar bir çok kez sinir krizi geçirdin ancak ilk defa camları yumrukladın." Hastane dönüşü abimin dedikleri ile kıkırdadım. Dediği gibi ilk defa eşyalara değilde kendime zarar verdim. Belkide aklımdaki ikilemler yüzünden bu denli kriz geçirdim. Ne Savaşı bırakabiliyorum ne de Fırata gidebiliyorum. Ne abimi koruyabiliyorum ne de kendimi. Acaba bu dünyaya hangi vasıf için geldim. Abim telefonumu cebinden çıkarıp kucağıma attı. Bayılmamdan sonra kendi cebine koymuş olmalı. Abim tekrardan yola bakarken ekranı aydınlattım. Saat öğleden sonra beş olduğuna göre saatlerdir baygın haldeyim. Bu da milleti endişelendirmiş olmalı ki bir çok mesaj ve arama vardı. Hiçbirine bakmadan telefonun ışığını kapatıp cebime koydum.

"Gayimsu kim?" Gelen soru ile irkildim. Nedeni ise abimin Fıratı soruyor olması. Nerden biliyordu ki gayimsuyu yoksa telefonumu mu karıştırdı? "Ne bakıyorsun kızım sabahtandır seni arıyor. " abim bakışlarıma dayanamayıp tekrardan konuştu. Kafamı sallayıp  açıklama için aklımda fikirler bulmaya çalıştım.

"Okuldan bir arkadaşım. " diyip sırıttım. Ancak abim kuşkuyla bir bana bir de yola bakmaya başladı. Dediğime inanmadığını bu kadar belli etmese bari. Dur biraz ben yalan söylemedim ki bana inanmasın.

"Mertimsuda mı okuldan arkadaşın?" Abim her aramaya itinayla bakmış olamaz değil mi? "Yanlız bak söylüyorum o çocuk deli. " abimin aniden öfke ile bağırması ile irkilip iri iri açtığım gözlerim ile ona baktım.

"Ne oldu ki?" Acaba Mert yine ne yaptı dememek için ağzımı sıkıca kapattım. Abimin dediği gibi deli olması onun suçu değil. Abim direksiyonu sıkıp  bana öfkeli bir bakış attı.

"Bana kıçımın kenarı dedi. " gülme sakın güleyim deme. Kahkaham arabayı doldururken abim sinirle bana baktı. Bu bile güldürmemi durdurmadı. "Kes gülmeyi. Ayrıca o sikik kafalı arkadaşın seni telefona vermezsem beni bulup dövecekmiş. Ulan nerden buluyorsun bu malları. " bense gülmemi durdurmak için çaba veriyordum.

"Abi sakin ol sonuçta senden küçük ve senin tabirin ile ergen, sana kıçının kenarı demişse ne olmuş canım. " elimin ağrısını unutmuş abimle dalga geçmeye başlamıştım. Mert ile tanışmaları iyi olmamış gibi.

"Ayrıca mankafalı arkadaşın niye kız gibi davranıyor lan. Küfür edince ağlayarak telefonu kapattı. " abimin ilk başta öfke ile başlayan kelimeri sonlara doğru kısıldı. Mertimsuyu kırmış olmalı. Onunda en az benim kadar hassas kalbi olduğu için ağlamış olmalı.

"Ya abi ne yaptın ya. Mert senin sandığın gibi biri değil. Çok hassas biri. " telefonum aniden çalınca ekrana baktım. Arayan Mertti. Bunu abimde görmüş olmalı ki direksiyonu daha sıkı kavradı.

"Cevap versene kızım beyinimi sikti." Abimin lafını göz ardı edip aramayı cevapladım.

"Alo. " Mertin ürkek sesi ile dudaklarımda merhamete dayalı bir gülümseme oluştu. Açan kişinin abim olmasından korkuyordu.

"Alo. Mertimsu benim Damla. " karşı taraftan derin bir nefes çekildi. Bu kadar korkmuş olamaz. Abim her ne kadar benimle ilgilenmiyormuş gibi davransada konuşmayı dinlediğini hissedebiliyorum.

"Sonunda sana ulaşabildik. Telefonunu dağ ayısı açtı ve bana küfür etti. " ağlamaklı sesiyle çenem titredi. Abime fazlasıyla kırılmış olmalı.

"Ben sana kıyamam. Çektim abimin kulaklarını. " yanımda abimin homurtusuna ek olarak telefondan da Mertin sesi duyuldu.

"O çocuk senin abin miydi? Bende telefonunun çalındığını düşündüm. İnsan nerde olduğunu haber verir değil mi burda kafayı yedik. Hatta Fıratı durduramadım ve şuanda sizin kapının önündeyiz. " aniden çenesi açılan Mertle birlikte dediklerine konsantre olmaya çalıştım. Ne zaman heyecan yapsa hızlı konuşuyordu ve ne dediğini anlamakta sorun yaşıyorum.

Kaçın Kurası (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin