Keyifli akşamlar💙💜
Iyi okumalar⚘🙉
.
.3 gün sonra
Saat: 14:35
Her şey tam da ayarladığımız gibi hazırdı. Lou gerçekten dediğini yapmış ve polislere kaçak mal sattığı videoyu bularak onlara vermişti. Lou'ya kesinlikle daha sonra teşekkür edeceğim. Şimdi yanan binanın olduğu yere doğru gidiyorduk. Lou, Jungkook ve Jungkook ağzını tutamadığı için öğrendiği arkadaşlarıyla gidiyorduk ah, kesinlikle bir ordudan farkımız yoktu şu an. Kızların yanına birilerini bırakmıştık çünkü gelmek istiyorlardı fakat onları böyle oldukça tehlikeli bir işin içine sokamazdım.
Bu lanet olası meseleyi çocukların yanımda olmasi bir yana onunla tek başıma halletmeliydim. Onu arayıp orada bulusmak istediğimi söylediğimde beklediğim gibi şaşırmış gibi yaparak gelmeyi kabul etmişti. Hah, asla plansız bir şey yapmacağını biliyordum ve oraya birileri ile geldiğinden adım gibi emindim. İstediği kadar plan yapabilir, planlarıyla hareket edebilirdi ama bugün bütün bu yaptığı planları son olacaktı.
Annem artık huzurla uyuyacaktı yerinde.
Yaklaşık yirmi dakika sonunda yanan yerin biraz gerisine durarak geldiğimizi fark ettiğimde derin bir nefes bıraktım. Stresli hissediyordum çünkü onun yapacağı en ufak hareket tüm planı alt üst edebilir daha farklı yoldan tutuklanmak zorunda kalabilirdi.
Sonuç olarak bugün çok sevdiği o özgürlüğü bitecekti. Işte en sevdiğim o anını keyifle izleyecektim.
"Güzelim dediğimi unutma tamam mı bir çığlık atman saniyeler sonunda orada olmamız için yeterli olacak."
Jungkook usulca elimi tutarak dudaklarını elimin üzerine dokundurduğunda tebessüm ettim. Koruyucusu hissedebiliyordum o aptal herifin işine belli olmaz diye böyle bir önlem almıştık. Fakat sevgili ses tellerimi ucubenin teki yüzünden yormayacaktım. Çünkü ben çığlık atamadan el konulacaktı zaten.
"Lisa sadece onu konhşturmanı istiyoruz polislerle birlikte bizde dinlemedeyiz aynı şekilde görüntüde kayıt altında yani hem sesli hem de görüntülü ses kaydı yapabiliyoruz..." Namjoon son kez uyarısını verdikten sonra başımı sallarken, "Dikkatli ol." diyerek tebessüm etmişti. Evet, kesinlikle dikkatli olacaktım. Bu son şansımdı böylesine büyük bir operasyonu en ufak saçma bir hareketle bozmamak için olabildiğince temkinli davranacağım.
"Pekâlâ gidiyorum."
Derin bir nefes daha bırakarak sıkıca Jungkook'un elini kavrayıp kapıyı açtığım gibi aşağı atladım. Izleniyor olma ihtimaline karşı oldukça kamufle olacak bir alanda durduruğumuzdan bizi göremiyordu. Izlerdi, hatta öylesine kafasında planlar kurmuştur ki şimdi asıl başına geleceklerden öylece habersiz beklemesi hoşuma gidiyordu.
Çocukların ve Lou'nun teker teker yüzlerine göz gezdirdikten sonra kapıyı kapattım ve taşlı yolda yanan eve doğru ilerlemeye başladım.
Pekâlâ yalnız hissetme duygusu tam olarak şu an ki ruh halimle eş değer olabilirdi. Fakat onun gözünde asla korkak olarak gözükmemeliydim ne yaşıyorsam içimde yaşamalı ve şu operasyon boyunca tek bir yanlış hareket ve sözden kaçınmalıydım.
Siyah botlarım taşlı zeminde ses çıkardıkça nefes alışverişlerim kesik kesik çıkıyordu dudaklarımdan. Neyse ki daha fazla saçma düşüncelere uçmadan yanan evin olduğu yere gelebilmiştim.
Etraftaki sessizlik gerilmeme yetecek türdendi. Fakat kulağımdaki ten rengi kablosuz kulaklıktan gelen ses gerilmemi anında alıyordu.
"Sakın korkma güzelim burdayız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Make Me |liskook| [Tamamlandı]
Teen Fiction"Benim bir karakutum var görmek ister misin?" "Aslında sen bir karakutusun sevgilim,ve ben zihnindeki çarkların dönerken çıkardıkları o sesi seviyorum.."