•24•

1.7K 141 164
                                    

Herkese selam💙💜
Iyi okumalar⚘🙉
.
.

Neyin ne kadar doğru olduğunu çözemiyordum artık. Hala birçok sorum yanıtsızca kafamda dolaşıyordu. Bütün bu soruların cevaplarının onda olduğunu biliyordum ama bana bir cevap vermeyeceğini de biliyordum.

Aradan ne kadar saat geçti farkında değildim. En son beni düşmekten son anda kurtararak kollarına aldığı sırada anlamsız bakışlarında boğulmamak için kendimi geri çekmiştim. Sahi ilk defa öyle bakmıştı.

Kafamı bulandırıyordu bu adam.

Onun yüzünden kendi kendime konuşmaya başlamıştım ve bazen aptal aptal hayaller kurarken buluyordum kendimi.

"Sersem..."

Yaptıklarını düşündükçe ona olan öfkem kontrol edilemez bir hal alıyordu. Bır plan için peşimde olduğunu bildiğim dışında başka hiç bir şey bilmiyordum zaten oda anlatma gibi bir akıllılık yapmazdı.

Ellerimle yüzümü ovuşturarak oturduğum yerden kalkıp karşı koltukta ki battaniyeyi üzerime aldım. Lou'da Jennie'de mışıl mışıl uyuyordu, bense öylece battaniyeye sıkıca sarılıp koltuğa oturdum. Bu akşam olanlar aklımı kurcalayıp durduğundan gözüme uyku girmiyordu.

Anlamıyorum, Jungkook Lou'nun alerjisi olduğunu nerden biliyordu? O iğneyi yanında Lou için mi taşıyordu? Ah... kafam o kadar doluydu ki düşünmek bile başımı ağrıtıyordu. Bana sorduğum sorunun cevabını vermeden gitmişti. Şu an uyduğunu hiç sanmıyorum.

Masanın üstünde duran telefonumu elime alarak aramalardan ismine tıklayıp telefonu kulağıma götürdüm. Aradan geçen saniyeler sonunda kulaklarıma dolan uykulu sesle sıkıca kapattım gözlerimi. Tebrik ederim Lisa gece gece aramak mükemmel bir fikirdi.(!)

"Lisa?" demişti uykulu bir halde. Sesinin bu kadar yumuşak çıkması yüzümde bir tebessüm bırakmıştı.

"Şey... uyandırdım galiba?"

Alt dudağımı ısırırken ne diyeceğimi düşünüyordum. Çünkü konuşursa uykusu açılırdı- dur biraz. Onu ne ara bu kadar düşünür olmuştum?

"Evet uyandırdın."

"Iyi kapatayım o zaman." dedim sert ses sonuna aynı şekilde karşılık vererek. Hah, hayır kesinlikle koca bir aptladım. Yüz yüze konuşmak varken bu saatte aramak kesinlikle aptallıktı.

Telefonu kulağımdan uzaklaştırdığım sırada derin ve sesli bir esneyişiyle ağzını şapırdattığını işitmiştim ve kendi esnememe de engel olamadım.

"Oha Jungkook."

Alayla güldüğünü duyabiliyordum ah! Her durumla böylesine eğlenmeli miydi gerçekten?

"Niye aradın gece gece?" dedi derin bir nefes bırakarak. Uykusu sanki açılmış gibiydi. "Yoksa... canın mı sıkıldı?" dediğinde ima ettiği şeyi yeni anlamamla sinirle çıkıştım.

"Ne dediğini sanıyorsun sen?! Tanrım... seni aramam hataydı. Umarım sabaha kadar uykusuz kalırsın gerizekalı."

Telefonu kapatmak için kulağımdan uzaklaştırdığım sırada bir kahkaha attığını duymamla telefonu kavrayan parmaklarımı var gücümle sıktım. Göt beyinli mal!

"Ah Lalisa... çekinmeden söyleyebilirsin nasıl olsa yakinda evleneceğiz değil mi?"

"Ya Jungkook ne güzel hayaller kuruyorsun öyle." dedim sinirimi bastırmaya çalışarak. Alaycı bir ses tonuyla, "Tabii bunlar güzel hayaller ama üzgünüm, anca rüyanda görürsün." diyerek geriye yaslandım. Hayır gecenin bir körü mal mal konuşacak enerjiyi nerden buluyordu anlamıyorum.

You Make Me |liskook| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin