Herkese keyifli günler 💜💙
Iyi okumalar🙉⚘
.
.Saat: 19:08
"Nasıl haber vermeden böyle bir şey yaparsın Lisa!"
Başımı aşağı egerek defalarca yaptığım gibi yine dudaklarımı ısırarak parmaklarımla oynamaya başladım. Jennie bana cidden çok kızmıştı ve Lou'da.
"Seni sersem aklım çıktı haberin var mı?"
"Üzgünüm..." diyebildim sadece. Haklılardı, yaptığım tamamen yanlıştı ve gelen deli cesaretle evine gidip birde gizlice arabasına binip birde gazetecilere mükemmel bir şekilde rezil olmuştum. Şimdi birçok makale evlilik haberleri yazmaya başlayacaktı.
"Neden engel olmadın ona? Şimdi tüm magazin haberleri sizi konuşuyor farkında mısın?"
Jennie'ye kaldırdığım başımla yüzüne bakarken ne kadar sinirli olduğunu gözlerinden görebiliyordum. Başıma gelenleri ona önceden anlattığımdan dile getirmese bile çok üzgün hissediyordu. Kahretsin ki yine her şeyi mahvetmiştim.
Jennie'nin yerinden kalktığını gördüğümde sessiz kalarak merdivenlerden hızla yukarı çıktı. Ah, şimdi gönlünü almak her şeyden çok daha zor olacaktı.
"Ah Lisa..." Lou'nun yerinden kalkıp yanıma gelmesiyle merdivenlerde kalan bakışlarımı ona çevirdim.
"Neden durmadın ki... biliyorsun değil mi? Şimdi daha da zor olacak onu ortaya çıkarma işimiz."
Derin bir nefes bırakarak tepkisiz kaldım. Allak bullak hissediyordum. Yine batırmıştım her şeyi. Artık oda şüphelenmeye başlayacaktı, belki de kendiyle ilgili edinecegimiz bilgileri yok etmek için harekete geçecekti. Kahretsin onu hayatımdan çıkarma hevesim böyle bir dikkatsizlikle yok olmuştu.
"Neyse ki çok akıllı arkadaşın bunu da halledecek. Biraz araştırma yapacağım, gözden kaçırdığım mutlaka bir şeyler olmalı."
Elini dizime vurarak ayağı kalkacağı sırada iki elimle bileginden tutup kalkmasını engelledim.
"Lou o sabahın köründe orman gibi bir yere gitti."
"Ne ormanı?" Kaşlarını çatarak bedenini bana dönerken aklımda kalanları anlatmaya başladım.
"Ben onun arabasına bindikten sonra epey süren yol sonunda bir ormana geldi. Etraf sık ağaçlarla doluydu ve tam karşısı ise geniş bir manzaraya bakıyordu. Ve bir de yıkık dökük bir ev vardı."
Iyice merak eden bakışlarla yüzüme bakarken bir yandan da aklımdan çıkmayan kağıtları düşünmeden edemiyordum.
"Nasıldı ev?"
"Yanmış bir evdi. Evin duvarları yoktu resmen içerisinde bulunan eşyalar bile karaydı Lou. Bilmiyorum..." dedim başımı aşağı eğerek. "O evde ne işi olabilir ki? Orayı görmemle birlikte kolumdan tuttuğu gibi evden uzaklaştırdı beni."
"Ah! şimdi oldu!"
Ellerini birbirine çarparak ayağa kalkmasıyla irkilmeme engel olamadım. "Ne oldu?" Aynı şekilde ayağa kalkarak durumu anlamaya çalışırken ona bakıyordum.
"Tanrım bu çok iyi. Dinle bak..." diyerek ellerimden tuttuğu gibi yeniden koltuğa oturtarak az öncekine nazaran daha heyecanlı bir halde konuşmaya başlamıştı.
"Bir bilgi edinmiştim ve yangın ile alakalı olduğu için çok üzerinde durmadım. Şimdi sen söyleyince aklıma geldi. O ev kesinlikle onun için fazla önemli Lisa."
Bunu anlamıştım zaten. Asıl dikkatimi çeken ya da korkmama sebep olan o değildi ki.
"Lou arabasında bir kağıt buldum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Make Me |liskook| [Tamamlandı]
Roman pour Adolescents"Benim bir karakutum var görmek ister misin?" "Aslında sen bir karakutusun sevgilim,ve ben zihnindeki çarkların dönerken çıkardıkları o sesi seviyorum.."