•36•

1.6K 120 75
                                    

Keyifli geceler💜💙
Iyi okumalar⚘🙉
.
.
1 hafta sonra

Saat: 12:25

"Hadi kalkın artık koca bebekler!"

Henüz uyanmamış olan ev halkını uyandırma görevi bana düşmüş ve bu birkaç gündür böyle devam edip duruyordu. Neredeyse her gün onlardan erken kalkar olmuştum. Kendimi gün geçtikçe daha dinç hissediyordum. Sebebini bilmiyorum ama iyi hissettiriyordu bu halim. Fakat şikayetçi olan bir adet Lou vardı. Saatin geç olduğuna söylenip duruyor biraz daha uyumak için benden bir çocuk gibi izin isteyip duruyordu. Tanrım... o anki hali görülmeye değerdi gerçekten.

Masa hazırlığının sonuna gelirken titreyen telefonumu cebimden alarak arayan Jungkook'un yeni fark ettiğim altıncı aramasına yanıt verdim.

"Bu telefon yanında niye var?"

"Ah... üzgünüm Jungkook duym-"

"Ne kadar merak ettim ben!" diye sesini tatlı bir şekilde yükseltişi içimde kahkaha isteği uyandırsada dudaklarımı ısırarak bu isteğe son verdim.

"Üzgünüm sevgilim... kahvaltı hazırlıyordum henüz kimse kalkmadı."

Birkaç saniye oluşan sessizlikte hala cevap vermesini beklediğim Jungkook'un nefes alışverini işitiyordum sadece.

"Jungkook...?"

"Huh? Burdayım ben, şey..."

"Bir sorun mu var?" dedim içine kaçmış sesinin sebebini anlamaya çalışarak. Fakat derin bir nefes bırakıp, "Sen bana az önce ne dedin?" dediğinde çatılan kaşlarım sorusuyla havalanmıştı. "Ne demişim?" diye sorarken aynı zamanda kötü bir şey mi söyledim diye düşünmeden edemiyordum.

"Sevgilim... Tanrım!"

Fısıltılı sesini aego yaparak yükselttiğinde o kelimeyi tatlı bir şekilde dile getirdiğim aklıma gelince gülmeden edememiştim.

"Jungkook..."

"Bir daha söylesene."

"Ne?"

"Bir daha söylesene."

Ses tonu oldukça şirin bir tonda çıkıyordu ve ben telefonu kemirmemek için kendimi olabildiğince zor tutuyordum.

"Jungkook..." biraz bekleyerek hızlı nefes alışverişlerini dinlerken gerçekten sabırsız olduğunu anlamıştım.

"Sevg-"

"Tanrı aşkına Lisa borazan gibi ne bağırıyorsun ya!"

Dile getirmek istediğim kelime Lou'nun isyankar ses tonuyla yarım kaldığında telefon ucundan Jungkook'un fısıltılı bir ses tonuyla sövdüğünü işitmiştim.

"Biz oraya geliyoruz." diye aniden söylemesiyle afallayışıma engel olamayarak, "Nereye?" dedim şaşkınlıkla. "Dur buraya mı? Ama-" telefon öylece yüzüme kapandığında Lou çoktan masasına oturmuş kızlar el yüz yıkayıp gelmiş bense yüzüme kapanan telefona bakakalmıştım. Tanrım... gerçekten bir kelime duymak için buraya gelmiyordu, değil mi?

°••°

Pekâlâ gerçekten toplu halde ellerinde kahvaltılıklar ile gelinmesini beklemiyordum. Geliyoruz derken mutfağı da yanlarında getireceğini nasıl tahmin edebilirdim ki? Gerçi bir bakıma bana da kolaylik olmuştu.

"Sizin elinizde böyle şeylerle görmeyi beklemiyordum çocuklar." dedi Rose gülerek tabağından yerken. Bense olayın tuhaflığına gülmek istemiyordum ama oldukça komik bir durumdu bu.

You Make Me |liskook| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin