....
Gördüğüm gerçekten o muydu diye emin olmak için biraz one doğru geldiğimde kapıyı hızla kapatması bir oldu. Şaşkınlığımla öyle kalmıştım olduğum yerde. Tanrım o gerçekten Kook muydu? Yoksa az önce tamamen bir göz yanılması mı yaşamıştım? Onun evi burası değildi ama. Ah ne demek oluyordu şimdi bu?
"Lisa gidelim hadi."
Jennie endişeyle yanıma gelerek kolumdan çekiştirip evin önünden uzaklaştırırken sanki ardımdan bakan biri varmış gibi hissetmiştim. Jennie'den kolumu kurtararak arkama döndüğümde ev kapısının kenarında duran camın perdesinin hareket ettiğini gördüm.
"Lisa yürü hadi. Tanrım buraya hiç gelmemeliydik."
Jennie yeniden kolumdan tutarak peşine sürüklerken onun beni izlediğini bildiğim için arkama bakmaya devam ettim. Bana nasıl bir açıklaman olucak sabırsızlıkla bekliyorum Kook...
○○○
Ertesigün
Telefonuma gelen ard arda titreşimlerle kendimi atmam bir oldu. Küfürler ederek sabahın köründe gelen mesajın kimden olduğunu öğrenmek için yerimden doğrularak telefonu elime aldım. Kook?
Kook
Lisa
Hey
Tanrım nasıl bir uykun var
Kapının önündeyim
Lisaaaaaa
!!!!
Kapıyı mı kırayım!
1 dakikan var açmazsan kıracağım.
...Tanrım delirdi mi bu çocuk!
Hızla yerimden kalkıp koşarak odadan çıkarak merdivenlerden inip kapıyı açmamla onu pozisyon almış bir şekilde durduğunu görmüştüm. Ah, güvenlikçi adam buradan aniden gitmişti. Dün gece biraz da fazla çıkıştığım için olsa gerek kapının önünde değildi."Derdin ne senin!" diye çıkıştım kapının kulpunu bırakıp. "Sabahın köründe ne halt yiyorsun burda söyler misin?"
Kollarımı göğsüme bağlamış bir şekilde ondan cevap beklerken beni duymazdan gelerek omzumdan itip içeri girmesiyle öylece kalmıştım. Hah! Bu ne rahatlik böyle?
Sinirle kapıyı kapatarak yanına doğru giderken kendini koltuğa bıraktığını gördüğümde ise yeniden çıkıştım ona.
"Kook!"
Bu sefer sesim fazla yüksek çıkmıştı ama ben hala dün gecenin etkisinden kurtulmuş değildim ve bana hicbirsey olmamış gibi davranması canımı sıkıyordu.
"Farkındaysan saat daha 8 bile olmadı. Tanrı aşkına neden geldin?"
Ellerimi iki yanıma açarak sinirle ve şaşkınlıkla gözlerimi gözlerine diktim. Şu an beni daha da sinirlendirmek adına öylece sessizce yüzüme bakıyordu. Çıldırmak üzereyim!
"Konuşmayacaksan git. Gerçekten sabah sabah seninle uğraşmak istemiyorum."
Gözlerimi ifadesiz yüzünden devirerek kapıya doğru ilerlerken konuşmasıyla yerimde kaldım.
"Dün gece neden geldin? Ve orayı nerden biliyorsun?"
Sesi sandığımdan daha soğuk ve daha sert bir tını da ilişmişti kulağıma. Bir dakika o beni mi sorguluyordu? İnkar etmedi...o gerçekten orada mı oturuyordu yani?
Bulunduğum yerden dönerek şaşkınlığımı gizleyememiş bir şekilde öylece ona baktım.
"Doğru mu?"
Yerinden kalkarak ağır adımlarla üzerime doğru gelirken bana yalan söylediği için gittikçe sinirlenmeye başlamıştım.
"Doğru değil mi? Hah...bana yalan söyledin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Make Me |liskook| [Tamamlandı]
Ficção Adolescente"Benim bir karakutum var görmek ister misin?" "Aslında sen bir karakutusun sevgilim,ve ben zihnindeki çarkların dönerken çıkardıkları o sesi seviyorum.."