•28•

1.7K 131 101
                                    

Keyifli akşamlar💜💙
Iyi okumalar⚘🙉
.
.

Hala söylediğini anlamaya çalışırken bana muzip bir gülücük atarak kollarını bedenime sardı. Kısa sürede anında aklıma gelen şeyle ağzım açık kalarak kendimi geri çekip yüzüne bir tokat attım.

"Seni pis sapık! Nasıl böyle bir şey yapacağımızı söylersin?!" dedim bağırarak. Açık sırtımı büyük bir utançla kapatırken hızımı alayıp yeniden bağırdım.

"Neye benziyorum ordan bakılınca ya!"

Tokat attığım yanağını eliyle okşayarak güldüğünde yeni bir tokat atmak için kaldırdığım elimi kendimi tutmayı başararak geri indirdim.

"Iğrençsin. Seni gerizekalı mal!"

"Sana inanamıyorum." demesiyle afallayışıma engel olamasam da kendimi görmezden gelerek biraz geri çekildim. Tanrım şu an yüzünü gözünü parçalamak istiyorum. (!)

"Güzelim bu kadar istekli olduğunu belli etmek zorunda değ-" koluna sert bir yumruk çakmamla konuşması yarım kalırken, "Ah! Lisa elinin ağır olduğunu sana söylemediler mi?!" diyerek cırlaması bir oldu.

"Kapa çeneni! Git beceriye musait oyuncaklarını becer!"

Sinirle banyodan çıkarken arkamdan attığı kahkahayla geri dönüp kafasını patlatmamak için kendimi zor tutuyordum.

"Lisa amma fesatsın." dediğinde hızlı olan adımlarımı durdurarak ona baktım. "Ne?" Ellerini cebine sokarak üzerime doğru adımlayıp yüzüme doğru eğildi. "Diyorum ki söylediğim şeyin ne olduğunu sormadan aklına seks yapacağımız gelmesi ne kadar fesat olduğunu gösteriyor."

Sinirle omuzlarından geri iterek sendelemesine sebep olurken, "Kime söylesen insanın aklına aynı şey gelir tamam mı? Ayrıca fesat olan burada ben değilim sensin." dedim sert çıkan ses tonumla. Fesatmış, hah! Düpedüz sapık olduğunu haykırıyor yüzü zaten birde benim fesatlığımı sorguluyordu. Ah, ruh hastası! Ayrıca o cümleden herkes öyle anlardı bir kere.

"Pekâlâ pekâlâ, bir şey demedim ama senin için üzgünüm seks değil başka bir şey yapacağız."

Sinirden çatılan kaşlarımla yüzüne bakmaya devam ederken bir elini cebinden çıkararak saçımın bir tutamını kulağımın ardına sıkıştırdığında hızla eline vurarak geri çekildim.

"Ne yapacağız?"

Yüzünde hala silinmemiş olan sırıtması iyice canımı sıkmaya başlamıştı. Sorduğum sorunun cevabını beklerken beni es geçip merdivenlerden inerek soluna doğru ilerlediğinde birkaç saniye öylece mal gibi kaldım. Tanrı aşkına ne yapmaya çalışıyordu?(!)

Bulunduğum yerde daha fazla durmadan aşağı inerek karşımda genişçe yayılmış bedenine doğru ilerleyip sertçe ayağına vurdum.

"Az önce bir soru sordum. Cevap ver."

"Ah! Tamam otur bir."

Aslında sert vurmamıştım fakat neden canı acımış gibi davrandığını anlayamamıştım. Hoş, canı acısada umrumda değildi. Dediğini yaparak çaprazdaki koltuğa oturup söyleyeceklerini beklerken dizleri üzerine eğilerek, "Şimdi, ikimizde baban olacak o herife karşı öfkeliyiz." diye söze başladığında kaşlarımın çatılmasına engel olamadım. Evet, o adama karşı hep öfkeliydim fakat nerden çıkmıştı bu?

"Eğer akıllılık edip benimle bir olursan ona gününü gösterebiliriz."

"Ne?" dedim söylediklerini anlayamayarak. "Jungkook ne demek istiyorsun?"

You Make Me |liskook| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin