You Make Me |liskook| [Tamamlandı]

•29•

Keyifli günler💜💙
Iyi okumalar⚘🙉
.
.

Sakinliğimi korumaya çalışarak bir sağa bir sola yürümeye başladım. Tanrım nasıl bana hiç bir şey çaktırmamayı başarmışlardı? Ah, yüzlerine bir daha nasıl bakacaktım şimdi?

"Bak üzgünüm ama beni sıkıştırdılar bu yüzden anlatmak zorunda kaldım tamam mı, Lisa gerçekten üzgünüm."

"Tamam, tamam şu an bunu konuşmak için uygun bir zaman değil." dedim düşünmeye çalışarak. "Bunu sana sonra soracağım Lou, gerçekten sonra soracağım."

Sakince ve kızlara yine hiç bir şey olmamış gibi davranmaya çalışarak mutfağa geçecekken kulaklarıma dolan sesle olduğum yerde kaldım.

"Neler oluyor?"

Durumu öğrenmeye çalışırken Jungkook, mutfak camından dışarı baktığında saniyesinde ettiği küfürle neler olduğunu anlamak için aynı yere baktım.

"Yok artık!"

Tüm gazeteciler kapıda güvenliği aşmaya çalışarak buraya gelmeye çalışıyorlardı. Bakışlarım Jungkook'u bulduğunda aynı zamanda birbirimize baktığımızı farkettim. Yüzlerimizi inceleyen gözlerimizi yeniden cama çevirerek baktıktan sonra aynı anda geri çekildik.

"Bunu kimin yaptığını tahmin etmek zor değil ha?" dediğinde aynı şeyi düşündüğümüzü anlayarak başımı salladım. Hayatımda gerçekten cezasını artık çekmesi gereken bir babam ki o kalıba dahi uymayan bir herif vardı.

"Hey Jungkook! O sesler ne?"

Arkadaşlarından birinin seslendiğini duyduğumda kocaman olmuş gözlerimle ona baktım. Ah, birde açıklama yapacaktık değil mi? Kesinlikle mükemmel. 

Jungkook başını iki yana sallayarak önümden geçerken elimi tutup peşinden sürüklemesiyle şaşkınlığıma engel olamadım. Konuşmama dahi izin vermeden kapıyı açarak gazetecilerin yanına ilerleyip güvenliklere el işareti yapmıştı.

"Efendim, Bayan Lisa'nın hamile olduğu haberlerini duyduk. Bu doğru mu?"

"Efendim, düğün ne zaman?"

"Düğün tarihi yakın mi?"

Kelimenin tam anlamıyla ağzım açık kalmış bir şekilde Jungkook'a çevirdim bakışlarımı. Hamile mi? Tanrı aşkına babam bunu nasıl söyleyebildi!

"Arkadaşlar bir durun." diyerek sıkıca tuttuğu elimi yukarı kaldırdı. "Görüyor musunuz?" Ne yaptığını anlamak için ona baktığımda ellerimzi bir sağa bir sola çeviriyordu.
"Neyi efendim?" diyen bir gazeteci kızın sorusuyla birlikte, kısa olan kıza eğilen Jungkook, "Parmaklarımızda yüzük var mı?" dediğinde dudaklarımı sıkıntıyla birbirine bastırdım. Komik olan bir durum varsa da gülemiyordum. Çünkü hamile iddiasının ağırlığı kalbimin üzerine oturmuş gibiydi.

"Hamile olduğunuz söyleniyor Bayan Lisa, bu doğru mu?"

Başka gazeteci bir erkeğin sorusunun ardından benzer sorular üst üste gelmeye başladığında Jungkook, havada olan elimizi indirerek derin bir nefes bıraktı. Sabrını zorlayacak türden sorulardı bunlar fakat ben sessiz kalamazdım.

"Arkadaşlar doğruluğundan emin olmadığınız sorularla buraya bu şekilde gelemezsiniz."

"Efendim haberi bizzat babanız söyledi." diyen bir gazeteciyle sakin kalmak adına bu sefer sıkıca tutan Jungkook'un elini sıktım var gücümle.
"O adam düzenbaz herifin teki tamam mı? Hamile olsam bunu bizzat ben söylerdim zaten." dedim sert çıkan sesimle.