Keyifli günler💙💜
Iyi okumalar⚘🙉
.
."Sen... sen ne dediğini sanıyorsun!"
Hızla omzundan geri ittirerek düşünmeden yüzüne bir tokat attım. Başını omzuna düşerken sinirime hakim olmayı bırakıp yerimden kalkarak kolumdaki serumu canım acısada çıkardım.
"Sen ruh hastasısın! Bana dokunmaya cüret et bak o zaman ne oluyor!"
O kıza bunu nasıl söyleyebildi aklım almıyor. Hah! Beni böyle durdurmaya çalışıyordu ama neyi ne kadar bildiğimden bir haberdi değil mi?
Kapının hızla açılmasıyla içeri giren Lou'yu görmemle derin bir nefes aldım. Aptal adam, böyle geç gelmesini soracağım ona.
"Lisa." arkasından gelen Jennie'yi görmemle şaşkınlığıma engel olamadım. Burası onun için tehlikeli olabilirdi ah, evde kalmalıydı.
"Iyi misin?"
Bakışlarım Jungkook'u bulduğunda yüzündeki o sinir bozucu sırıtma yok olmuştu.
"Iyiyim." dedim sesimi yükselterek. "Hatta o kadar iyiyim ki birazdan birini boğabilirim, o derece iyiyim!"
Bakışları beni bulduğunda yüzündeki sert ifadeyi kaldirmadan bakıyordu gözlerime. Gerizekalı.
"Hadi gidiyoruz. Doktorun ile konuştum bu aksam çıkabilirmişsin."
Başımla onu onayladığım sırada kıyafetlerimin yerinde olmadığını hatırlamıştım.
"Nereye..."
Sinir bozucu sese çevirdiğim sinirli bakışlarla yine yüzünde aptal sırıtışı görmüştüm. "Kıyafetlerin yok." dediğinde sabır dilercesine kapattığım gözlerimle küfür etmemek için kendimi ciddi anlamda şu an zor tutuyordum.
"Ne demek yok?" dedi Jennie. "Nerde kıyafetlerin?"
"Ah... bilirsin." dedim kollarımı önüme bağlayarak, "birkaç saattir ileri zekalı bu arkadaşla aynı odadayım. Ve bu ileri zekalı arkadaş şakayı öyle çok seviyor ki kıyafetlerimi saklama oyunu oynamak istemiş."
Hayır kesinlikle küfür etmek istiyordum. Ah anne beni böyle saygılı yetiştirirken arada küfür öğretsen ne olurdu ki.
"Pekâlâ, pekâlâ geç oldu zaten gören olmaz giy şunu." dedi üzerindeki kot ceketi çıkarıp omzuma bırakırken. "Dışarısı soğuk hasta olursun."
Bıkkın bir nefes vererek ceketi üzerime giyip acıyan kolumu görmezden gelmeye çalışarak Jennie ile birlikte odadan çıktık fakat Lou anlayamadığım bir şekilde öylece olduğu yerde dikiliyordu.
"Lou?"
Ilerleyen adımlarımı durdurarak ona seslendiğimde yerinden hareket ederek yanıma geldi ama gözlerini ondan ayırmıyordu.
"Bakma şuna." dedim kulağına eğilerek. "Zaten seninle sonra görüşeceğiz."
Başını bana çevirdiğinde anlamadığını belli edercesine başını iki yana salladı. Ah şaşırmadım zaten.
"Saatlerdir nerdesin sen ya."
"Ah nasıl korktum seni salak!" demesiyle kafama vurması bir olmuştu. Gözlerim kocaman olmuş bir şekilde yüzüne bakarken başını sorgularcasına aşağı yukarı sallamıştı.
"O aptal telefonunu tamamen kapatmış. Haliyle son sinyali bulmakta biraz zorlandım.""Telefonum!" aniden aklıma gelmesiyle adımlarımı durdurarak ona döndüm. "Telefonum onda kaldı."
"Ah yürür müsün artık? Gidelim burdan." dedi Jennie kolumdan çekiştirerek. "Ne? Dur telefonum onda."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Make Me |liskook| [Tamamlandı]
Fiksi Remaja"Benim bir karakutum var görmek ister misin?" "Aslında sen bir karakutusun sevgilim,ve ben zihnindeki çarkların dönerken çıkardıkları o sesi seviyorum.."