Bölüm 18

212 7 0
                                    

KAYLA' DAN

Fırat dün akşam Dicle ve Meriç' e, ilişkimizi açıklamıştı fakat ben hala Yiğit ile konuşamamıştım. Ayrıca büyük bir tepki vermesinden de korkuyordum.

Sabah, Yiğit kalkmadan önce kalkmıştım ve ona kahvaltı hazırlamıştım. Kahvaltıyı hazırladıktan sonra kapısını çalmıştım. Uyuduğunu sanırken, içeriden:

-Gel!

Diyen sesini duydum. İçeri girdiğimde ıslak saçlarını kuruluyordu.

-Günaydın Yiğit.

-Günaydın kardeşlerin güzeli, deyip yanağımdan öptü.

-Hayırdır inşallah. Bu sabah çok neşelisin.

-Evet öyleyim, çünkü artık duygularımdan eminim ve bugün Meriç' e açılmayı planlıyorum.

-Hmm... kardeşim aşık mı olmuş?

-Ah galiba! deyip bana sarıldı.

-Hey, yavaş ol. Biraz da sakin ol. Meriç ile saat kaçta buluşacaksınız?

-Aslında beraber kahvaltıyı etmeyi umuyordum ama abisi bugün evde kahvaltısını yapacakmış. O yüzden öğlen buluşmaya karar verdik ve ben inanılmaz heyecanlıyım Kayla. Elim ayağım titriyor, birbirine falan dolaşıyor. Bu bir erkek için normal mi?

Yiğit' e gülümsedim. Üstünü düzeltip:

- Her aşık insan için bunlar normal belirtiler.

- Meriç' te öyle hissediyor mudur?

- Bence senden farklı değildir. Ki bu itirafı uzun zamandır beklediğine de eminim.

Yiğit tekrar beni kucağına alıp sarıldı.

-Ah! İnşallah duygularımın karşılığı vardır. (beni yere indirip) E sen niye buradasın? Şirkete geçmen gerekmiyor muydu?

-Şirkete geçeceğim ama kardeşimle karşılıklı güzel bir kahvaltı edelim istedim. Bayadır görüşmüyoruz ya kahvaltı ederken sohbette ederiz dedim.

-Valla çok iyi olur. Bir buçuk haftadır senin kahvaltılarına hasret kaldım. O zaman sen geç mutfağa ben saçlarımı kurulayıp geliyorum güzel kardeşim.

-Tamam canım, deyip mutfağa geçtim ve çayları doldurmaya başladım. Yiğit' i beklerken ekmekleri kesmeye başladım.

-Oh! Buralar mis kokuyor. Eline sağlık.

-Afiyet olsun canım, deyip kestiğim ekmeklerin bir kısmını önüne koydum.

Yiğit yemek yerken:

-E dün fazla konuşamadık. İşler yolunda mı?

-Evet hallettik. Şu anda her şey yolunda gidiyor.

-Sevindim. İşlerden biraz uzak olmak sana da iyi gelmiştir. Burada şirketi yöneteceğim diye çok yoruluyorsun be güzelim.

-E ne yaparsın? Benden bir dakika önce doğan ikiz kardeşim işlerin başına geçmeyince kendim idare etmek zorundayım.

-Biliyorum Kayla' m ama biraz böyle rahat takılayım. Söz otuz yaşından sonra şirketin başına geçeceğim.

-Oh çok iyi ya! (deyip suratına zeytin attım) Ben otuz yaşına kadar şirkette sürüneyim. Kardeşim hovardalık peşinde olsun.

-Hadi ama Kayla. Bunu daha önce defalarca konuştuk ve sonunda anlaştık. Yine neden bu konuyu açıyorsun ki?

-Tamam kapatıyorum konuyu. Ama bir yandan da benim için iyi oldu yeteneğimi buldum, (sessizce) aşkımı buldum.

ÇOCUKLUK AŞKIM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin