Bölüm 38

115 5 3
                                    

DİCLE 'DEN

Afrika tatilimizde bugün son günümüzdü ve Yalın, annesini o adamla el ele gördüğünden beri iyice sessizleşmişti. Herkes Yalın' ın bu sessizliğini çözemesede biz Deniz ile nedenini ne olduğunu çok iyi biliyorduk.

O günden sonra her dışarı çıkışımızda Yalın' ın annesiyle karşılaşmaya devam etmiştik. Bazen yalnız, bazende sevgilisiyle birlikteyken karşılaşıyorduk. Yalın, annesinin umursamaz olmaya devam ettiğini düşünsede içimdeki ses, o umursamazlığın altında başka bir şey olduğunu söylüyordu ve o kadının içinde iki gündür sorular dolaşıyordu. Bunu gözlerinden hissedebiliyordum.

Dün, Yalın için bizimkilerle görüştüğüm de Beliz ortaya harika bir fikir atmıştı. Bu fikirde hep birlikte Naorobi' nin eğlence merkezine gitmekti. Hepimiz bu fikri çok beğenmiştik ve zorda olsa Yalın' ı ikna etmeyi başarmıştık.

Şimdi de eğlence merkezine doğru gitmek için otelden çıkıyorduk. Çıkarken Yalın' ın annesiyle ve sevgilisiyle dip dibe gelmiştik.

Yalın' ın annesi, Yalın' a bakarken Türkçe:

- Seninle biraz konuşabilir miyiz?

Yalın, şaşkınlıkla ve kırgınlıkla dolu gözlerle annesine baktı. Dalgayla gülüp:

- Neyi konuşacağız? Öz oğlunu görmezden gelmeni mi?

Yalın' ın annesi şaşkınlıkla:

- Ö-öz oğlumu mu?

- Ah! Pardon, uzun zaman önce oğlunu ve kızını bırakmıştın.

Kadın aynı şaşkınlıkla:

- Kızım mı? Bırakmak mı? Ne diyorsun oğlum sen?

- Bana oğlum deme. Ben senin oğlun falan değilim, deyip annesinin önünden hızla uzaklaştı. Yalın' ı durdurmak için yönelmiştim ki Türkçe konuşan bir erkek sesi duydum.

- Sen Zeynep' i tanıyor musun?

Tanımadığımız adamın Türkçe konuşmasıyla Yalın' ın annesinin ismini öğrenmiş oldum. Yalın' dan ses çıkmayınca adam konuşmaya devam etti.

- Bu bir mucize. Zeynep, 10 yıldır kaybettiği anılarından, yani geçmişinden birinin karşısına çıkmasını bekliyordu.

Yalın şaşkınlıkla onlara döndü.

- K-kaybettiği anılar mı?

Uzun süredir sessizliğini koruyan Zeynep Hanım konuşmaya başladı.

- Evet, 10 yıl önce hava alanına giden yolda bir kaza geçirmişim. Yani bunu hastanede gözlerimi açtığımda öğrenmiştim. (Yanındaki adamı gösterip) Caner Bey, yani eşim o zaman doktorumdu. Kaza yaptığımı bana o söylemişti.

Yalın, Caner Bey ile annesini gösterip:

- Siz evli misiniz?

Caner Bey gülümseyerek Yalın' a karşılık verdi.

- Evet, evleneli ancak üç yıl olmuştur.

Zeynep Hanım, Yalın' a bakıp:

- Bir yere oturup konuşabilir miyiz? Eğer oğlumsan seninle ilgili anılarımı hatırlamak isterim.

Yalın, korku ve endişeyle bana baktı. Yalın' ın cevap veremeyeceğini anlayınca Zeynep Hanım' a ben cevap verdim.

- Yalın da buna çok sevinir. İzin verirseniz nişanlımla birlikte size eşlik etmek isterim.

Zeynep Hanım içten bir gülümsemeyle Yalın' a baktı.

- Yalın... Hep kendi oğluma koymak istediğim bir isimdi. Kızımın ismi, yani kardeşinin ismi de Yeşim mi?

ÇOCUKLUK AŞKIM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin