Bölüm 12

231 7 0
                                    

MERİÇ' TEN

Damlaların yanında ayrıldıktan bir saat sonra Damla' ya mesaj atmıştım. Buğra ile görüştükten hemen sonra kafeye gelmesini istemiştim ama mesajı attıktan sonraki ikinci saate girmemize rağmen hala Damla' dan bir haber yoktu. Elimdeki soğanı doğramayı bırakıp:

-BU KIZ NEREDE KALDI YA!

Arkamdan Kerem' in sesini duydum.

-Hangi kız?

Şaşkınlıkla Kerem' e döndüm yalandan ona gülümseyip:

-Sen ne ara geldin Kerem?

-Az önce geldim. Sen kimi bekliyorsun?

-Kim olacak canım Damla' yı.

-Sahi ya o birkaç gündür ortalarda gözükmüyor. Canı sıkıldıkça beni arayan kız artık aramaz oldu. O nerelerde? Yoksa haberimiz olmadan sevgili mi yaptı?

Diye dalga geçti. Tabi ben arkadaşımı ezdirmeyerek:

-Neden olmasın? deyip soğanı doğramaya devam ettim.

-Damla güzel bir kız. Elbet sevgili yapabilir.

Kerem önüme geçti:

-Sen bir şeyler mi biliyorsun? Çünkü Damla kolay sevgili yapacak biri değil.

-Ne bileceğim ben ya? Öyle bir şey olsa söylerdi herhalde.

Söylemişti de zaten.

- Sanki benim bilmediğim bir şeyler dönüyor ortada. Dur bakalım, elbet kokusu yakında çıkacaktır. Neyse. Yardıma ihtiyacın var mı?

Hızla soğanları bıraktım:

-Sen soğanları hallet ben diğer malzemeleri halledeceğim.

Kerem gülümseyerek:

-Tamam, Meriç Sultan ne derse o? dedikten sonra soğanları doğramaya başladı.

Ben diğer malzemeleri yıkarken içeriden telefonumun çaldığını duydum. Babam telefonumu getirip:

-Yiğit arıyor güzel kızım.

Ellerimi kurulayıp babamın yanına gittim.

Kerem şaşkınlıkla:

-Yiğit mi?

-Sen devam et Kerem, ben Yiğit ile konuşup geleceğim.

KEREM' DEN

Adnan Amca, Yiğit' in Meriç' i aradığını söyleyince çok şaşırmıştım. Yiğit ile ne ara bu kadar samimi olmuşlardı? Yoksa hastanedeyken aralarında bir şey mi olmuştu? Soğanları doğramayı bırakıp gizlice Meriç' i dinlemeye başladım.

-Daha geçen gün oradaydık Yiğit. Yine neden oraya gitmemizi istiyorsun? Yani kafaya taktın Kız Kulesi' ne çıkmamız yetmezmiş gibi bir de Galata Kulesi 'ne mi çıkacağız? Tamam, tamam seni kıramayacağım. Yarın mı buluşuyoruz? Cumartesi mi? Aslında bir planım yok. O gün görüşebiliriz. (güldü) Tamam Yiğit, başka birine söz vermeyeceğim. Bende öptüm, görüşürüz.

Hızla oradan ayrılıp soğanları doğramaya devam ettim. Meriç yanıma gelince :

-Meriç? Bu cumartesi sen, ben, Damla bir yerlere gidelim mi? Eski günlerdeki gibi bir kaçamak mı yapsak?

-Üzgünüm, o gün başka birine sözüm var. Başka zaman yaparız.

Yiğit ile buluşacağını neden söylememişti? Aralarında bilmediğim bir şeyler mi dönüyordu?

ÇOCUKLUK AŞKIM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin