Bölüm 33

135 7 0
                                    

DİCLE' DEN

Düğündeki kargaşanın ardından Yalın, abimi daha yakından tanımak için onunla vakit geçirmek istemişti. Ben sadece üçlü bir buluşma ayarlayacağımızı sanırken o, hepimizin vakit geçirebileceği bir ortam ayarlamak istediğini belirtmişti.

Buğra ve Damla' nın düğününden sonraki gün buluştuğumuzda bunu söylemişti. Ama birkaç gün sonra karşıma geçip hep birlikte safariye gidiyoruz demişti.

- Yalın, ne safarisinden bahsediyorsun sen? Türkiye' de safari yapılacak bir yer mi var?

- Türkiye' de yok ama Güney Afrika' da var.

- Güney Afrika mı? Sen kafayı mı yedin? Kim durup dururken Güney Afrika' ya gitmek istesin?

- Zaten ben oraya durup dururken gitmiyorum. Oraya... annemi bulmaya gidiyorum. Siz de bu bahaneyle oraları gezmiş olacaksınız.

Şaşkınlıkla Yalın' a baktım.

- Anneni mi? Daha geçen haftalarda sizi terk edip gittiği için ondan nefretle bahsetmiyor muydun?

- Evet, hala da nefret ediyorum. Ama bizi neden terk edip gittiğini de öğrenmek istiyorum.

- Bunu Güney Afrika' da yapmayı düşündüğün safari ile ne alakası var?

- Annem bir zoolog sevgilim. Zaten bizi terk edip gitmeden önce de Güney Afrika' ya gitmek istediğinden bahsedip duruyordu.

- Onun hala orada olduğu ne malum?

- Hala orada. Bundan eminim.

- Nasıl emin olabiliyorsun?

- Birilerinden onu bulması için yardım istedim. Onlarda buldular.

- Senin oraya gitmek için bir sebebin var. Peki götürmek istediğin kişilerin ne sebebi olacak?

- Senin dışında hiç kimsenin gerçeği bilmesini istemiyorum. Onlara sadece ikimizin ortak bir hayali olduğu için gitmek istediğimizi söyleyeceğiz.

- Tamam bu dile getiremediğim hayallerimden biriydi. Ama hiç kimseye bundan bahsetmedim. Abim ve diğerleri buna inansa da Meriç ve Beliz buna inanmayacaktır.

- Sen de benim için gittiğini söylersin. (Yüzümü avuçlarının arasına alıp) Orada sana ihtiyacım var Dicle. Annem ile tek başıma yüzleşecek cesaretim yok. Lütfen. Lütfen, anla beni.

Benimde sebepsizce terk edip giden bir annem olsaydı bende ona ihtiyaç duyardım. Yüzümdeki ellerinin üstüne kendi ellerimi koydum.

- Pekala, bizimkileri ikna etmeye çalışacağım. Sırf senin için.

Yalın gülümseyip hafifçe dudağımdan öptü.

- Teşekkür ederim sevgilim.

Gülümseyip ona sarıldım. Onu, annesiyle karşılaştığında yalnız bırakamazdım.

Yalın ile geçirdiğim birkaç saatin sonunda eve geldim. Salondaki babama sarıldıktan sonra:

- Meriç ile abim nerede baba?

- Meriç, şimdi okuldan geldi. Odasında üstünü değiştiriyordu. Abin, biraz geç kalacakmış.

Babamın yanağından öptüm ve Meriç' in odasına doğru ilerledim. Kapısına hafif tıkladıktan sonra içeriden 'Gel' sesini duydum ve içeri girdim. Beni gören Meriç gülümseyerek:

- Hoş geldin abla.

- Naber canım?

- İyiyim ablam, sen nasılsın?

ÇOCUKLUK AŞKIM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin