DAMLA' DAN
Bugün Buğra ile evliliğimizin üçüncü günüydü ve bu üçüncü günde de klasikleşen kahvaltıyı birlikte hazırlıyorduk.
Bu evlilikten sonraki... sevişme meselesi her kahvaltımızı öğleden sonra etmemizi sağlıyordu. Buğra' ya defalarca ait olmuş olsam da bu meseleden bahsederken utanmaya devam ediyordum.
Tenime değen sıcaklığı hissedince düşüncelerimden uzaklaştım ve bana sarılan Buğra' ya dönüp ağzına domates koydum. Buğra:
- Şu tek bir tişörtle dolaştığın halin beni benden alıyor. Ama böyle görmek de ayrıca hoşuma gidiyor, deyip dudağıma bir öpücük bıraktı.
Tekrar ağzına domates koyup:
- Kes şunu Buğra. Hâlâ alışamadım bu duruma.
Buğra gülerek:
- Tamam bir şey demeyeceğim (allaşmış yanağımdan öpüp) benim utangaç karım.
Burnuma yanık kokusu gelince hızla ondan ayrılıp ocaktaki yumurta tavasını suya tuttum.
Buğra da camları açtı. İsyanla:
- Üç gündür bu kaçıncı yanık? Hep senin yüzünden Buğra. Off ya! Yumurtada kalmadı evde, deyip tezgaha yaslandım.
Buğra gülerek yanıma geldi.
- Benim suçum mu? Bence o senin güzelliğinin suçu.
Sinirle ona döndüm.
- Benim suçum öyle mi? Karını ayartan sensin.
Buğra gülmeye devam ederek:
- Adı üstünde KARIMI ayartıyorum. (Kulağıma doğru kısık ve etkileyici bir sesle) Her geçen gün güzelliğinle beni daha fazla büyülüyorsun.
Hızla kulağımı ondan uzaklaştırdım ve konuyu değiştirdim.
- Şimdi ne yapacağız? Yumurtasız kahvaltı mı olur?
- Madem bugün kahvaltıyı hazırlayamayacağız. Kahvaltıya bir yerlere gitmeye ne dersin?
- Hmm... Neresiymiş orası?
Kolumdan tutup beni döndürdü ve bedenimi bedenine yasladı.
- Senin kadar güzel bir yer.
- Manzarası da var mı?
- Olmaz mı? En güzelinden. Hem yeşiliyle hem de mavisiyle.
- Hmm... harika bir yere benziyor.
Elimden tutup beni odamıza doğru ilerletmeye başladı.
- O zaman hemen hazırlanalım.
Odaya gelince hafifçe onu durdurdum.
- Makyaj yapmamı beklersen hemen hazırlanırım.
Makyaj yapmayı pek sevmediğimi bilen Buğra:
- Hmm... bilemedim şimdi.
- 15 belki de 20 dakika kadar sürecektir. Hem evli bir çift olarak ilk dışarı çıkışımız biraz süslenmeme izin ver. Söz seni çok bekletmeyeceğim.
- Seni sonsuza kadar beklerim birtanem, deyip alnımı öptü.
Mutlulukla ona sarılıp gardırobun başına geçtim. İkimiz için güzel ama rahat bir şeyler seçmeye başladım. Önce Buğra' nın kıyafetine karar verdikten sonra giyinmesi için ona uzattım. Ben de gözüme çarptırdığım spor elbisem ile üstüne uygun ince bir kazak aldım. Tabi ayağıma da beyaz bir spor ayakkabı giyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇOCUKLUK AŞKIM (Tamamlandı)
RomanceMeriç & Yiğit.. Uzun zaman sonra buluşan aşıklar... Meriç, çocukluk aşkıyla yıllar sonra tekrar buluşur. Ama ne Yiğit, Meriç' i hatırlıyordur ne de Meriç, Yiğit' i hatırlıyordur. Küçük bir kazayla karşılaşan bu çift, aşka bir kez daha kapı açacaktır...