Bölüm 30

134 5 0
                                    

Kaan Soykan (23)(Kerem' in ev arkadaşı)

Buğra ve Damla' nın düğününden bir hafta önce

KEREM' DEN

Bugün İsviçre' deki eğitimimin 6.ayıydı. Bölümüm pazarlama olsa da okuduğum üniversite bölümüm hakkında çok güzel bilgiler veriyordu ve bu bilgiler Türkiye üniversitelerinin veremeyeceği kadar değerli bilgilerdi.

Kaan sayesinde buraya çok çabuk alışmıştım. Kaan, Yiğit ile benim yaşımdaydı fakat bu üniversitede pazarlama üzerine yüksek lisans yapıyordu. Arada Kaan da benimle birlikte derslere giriyordu, unuttuğu bazı şeyleri pekiştirmek için. Ayrıca Kaan ev arkadaşım olduğu için  takıldığım bazı konularda da bana yardımcı oluyordu.

Sınavlara hazırlandığım bir gün Kaan yine bana yardımcı oluyordu. Biz derse odaklanmışken telefonuma gelen mesaj sesiyle ikimizde irkilmiştik. Kaan:

-Sen telefonunu sessize almamış mıydın?

-Kusura bakma Kaan bende öyle sanıyordum ama unutmuşum demek ki.

-Belki önemli bir mesajtır bak istersen.

-Sonra bakarım, şimdi derse odaklanmışken dikkatimiz dağılmasın. 

Tekrar derse odaklanmıştık ki yine telefonumdan bildiri sesi geldi. Kaan:

-Mesajlar iki kere üst üste geldi. Bak artık şu telefona.

Telefonumu elime alıp Kaan' a döndüm. Mesajlara bakmadan telefonu ona da gösterdim:

-Mesajlara bile bakmadan sessize alıyorum. 

Tam sessize alıp kapatmıştım ki Kaan:

-Damla adlı kızdan bir mesaj daha geldi. 

Damla' nın ismini duyar duymaz şaşkınlıkla:

-Damla mı? dedim Kaan'a.

Kaan:

-Evet.

Asıl şaşırdığım Damla' nın mesaj atması değildi. Şaşırdığım şey, vedalaştığımız o günden beri beni hiç arayıp sormayarak 6 ay sonra mesaj atmasıydı. Merakımı Kaan' a çaktırmayıp sakince telefonu elime aldım ve ekranı açtım. Damla' dan üç tane peş peşe gelen mesajlar vardı.

'Merhaba Kerem. Nasılsın? Biliyorum seni uzun zamandır arayamıyorum. Evlilik hazırlıkları yüzünden Meriçlerle bile görüşemez oldum. Umarım her şey yolundadır ve keyfin yerindedir. Gerçi Meriç' ten haberlerini alıyordum. Ev arkadaşın sayesinde oraya alışmakta sıkıntı çekmemişsin ve bölümünden memnunmuşsun. Seni arayıp halını hatrını soramadığım için gerçekten çok üzgünüm.'

'Bana kızgın mısın?'

'Mesajlarıma karşılık veremediğine göre ya derslerinle ilgileniyorsun ya da bana cidden kızgınsın. Tabi kızgın olmakta haklısın da. Kızgın olmana rağmen beni affetmeni umarak seni bir hafta sonra olacak düğünüme davet etmek istiyorum. Arkadaşlığımız ve çocukluğumuzun hatrına gelmeni rica ediyorum.'

Son mesajının ardından davetiyesinin fotoğrafını da atmıştı. Sessiz çıkan şaşkınlığımla:

-Bir hafta sonra evleniyormuş.

Ben Damla' nın davetiyesine bakakalmışken birden Kaan' ın sesini duydum.

-Sorun ne Kerem?

- Çocukluk arkadaşım Damla evleniyormuş. Bir hafta sonra...

Kaan gülümseyerek:

- E bu çok güzel haber... ama sen neden şaşkın ve üzgünsün?

-Damla buraya geldiğimden beri beni hiç arayıp sormamıştı. Aylar sonra mesaj atıp düğününe davet etmesi beklediğim bir şey değildi.

ÇOCUKLUK AŞKIM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin