◽22

2.2K 146 14
                                    

Benden zar zor ayrılmıştı. Ardından nefes nefese;

"Neden yaptın bunu?"

Diye sordu. Dudaklarımı yaladım. Ardından bakışlarımı kaçırdım. Böyle birşey yapmamalıydım.

"Özür dilerim."

Dedim. Bakışlarımı hala ona çevirmemiştim. Açıkçası yaptığım şeyden utanıyordum.

"Özür dileme."

Dedi sert sesi ile. Bakışlarımı sonunda ona çevirmiştim. Bana sinirli bir şekilde bakıyordu.

"Ben, yanlış birşey yaptım. İstemediğin halde, seni öptüm."

Dedim. Ve tekrar bakışlarımı kaçırdım. Verdiği tepkiden dolayı birazcık pişman olmuştum.

"İstemediğimi nerden çıkardın?"

Gözlerine bakarak konuşmaya başladım.

"Beni öpmeden önce çok zorlandın. Sanki buna zorundaymışsın gibi görünüyordu. Ayrıca seni öptüğümde ise karşılık vermedin."

Dedim hızlıca. Bütün bu dediklerim olmuştu. Bana boş boş bakmaya başladı. Ardından bakışlarını kaçırarak konuşmaya başladı.

"Ben, bu tür şeyi daha önce hiç yaşamadım. Yani tam olarak nasıl olacağını biliyorum. Ben on beş yaşımda öldüm. Bu tür şeyleri yaşamak için fazla vaktim olmadı."

Dedi ve derin bir nefes aldı. Sadece bilmiyordu...

"Benim yüzümden."

Dedim. Ben o kazayı geçirmiş olmasaydım o da bana kalbini vermek zorunda kalmayacaktı.

"Ben pişman değilim."

Dedi. Ona baktım ve gülümsedim.

Daha sonra hala üzerimde olduğunu fark ettim. Omuzlarından yavaşça itip yatağa yatırdım. Bende hemen yanına yattım. Daha sonra kafamı karnına koydum.

"Bana yaşadığın yerden bahsetmek ister misin?"

Elini saçlarıma götürdü ve

"Yaşadığım yer?"

Diye sordu. Ben nasıl izâ edeceğim şimdi?!

"Yani, geldiğin yer?"

Tamam, en mantıklısı buydu.

"Ruhlar âlemine inanır mısın?"

Ruhlar âlemi mi?! Birkaç kere korku filmerinde duymuştum ama.

"Ben kararsızım."

Güldü.

"Ben ordan geliyorum, Lidenya. Bir ruh olarak, Ruhlar Âleminden..."

Bende güldüm. E haklı tabi.

"Ee nasıl bir yer orası?"

Saçımı okşamaya devam ederken,

"Aslında normal dünyadan bir farkı yok. Tek fark ölü ve ölü olamayan insanlar. Evler var. Bahçe, havuz, ağaç, park, resturantlar."

Diye sayıştırdı. Şimdi ben ölürsem rahat ederim.

"Sence ne zaman ölürüm?"

Onun yanına gitmeyi o kadar çok istiyordum ki...

"Bilemiyorun, Lidenya. Fakat asla kendini öldürmeye çalışma. Yoksa benden çok farklı bir kategoride değerlendirilirsin."

Dedi uyarı dolu sesiyle.

"Farklı bir kategori derken?"

Derin bir nefes aldı.

"Tanrı tarafından canı alınanlar, intihar edenler, farklı bir canlı tarafından öldürülenler, kaderine inanıp birisi için canını verenler."

Bende derin bir nefes aldım.

"Hangi kategoride olduğunu buldum. Yanına gelmem için birisi için canımı mı vermem gerkiyor?"

"Evet öyle."

"Yanına geleceğim, Maren."

"Sana inanıyorum, Lidenya."

_____________________________________

☑Yorum
☑Vote
💜

❃Peşimdeki RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin