◽55 -FİNAL-

2.1K 140 57
                                    

Sabah gözlerimi açtım. Tabi ki yine Maren ile karşılaştım. Tanrım...
Saçları dağılmıştı ve çok yakışıklı görünüyordu. Bu kadar güzle bir ruhla birlikte olmayı hakediyor muydum?

Peki ya ben? Yetersiz güzlleiğim ile, onun yanına yakışıyor muydum? Onun olmayı hakedebiliyor muydum?

Elimi yavaşça yüzüne götürdüm. Parmaklarımdan başlayıp, bütün elimi yüzüne değdirdim. Elimin altında ki yüzüne odaklandım. Onu hissetmek o kadar güzeldi ki...

Gözlerimi kapattım. Elim titriyordu. Kalbim çok hızlı atıyordu. Derin bir nefes aldım ve titreyerek nefesimi geri verdim. Onun yanında, ona dokunurken kendimden geçiyordum. Ve bunu birkez daha şuan kanıtlamıştım.

Gözümden burnuma doğru süzülen ıslaklık ile gözlerimi açtım. Ağlıyordum...

Duygulanmıştım, belki de. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve birkez daha gözümü kapattım. Ardından birkaç gözyaşı daha firar etti. Gözlerimi tekrar açtığımda Maren'nin koyu kehribar gözleri ile karşılaştım. Bana ve burnumdan aşağı doğru süzülen gözyaşına bakıyordu.

"Neden ağlıyorsun?"

Diye sordu. Gülümsedim ve gözyaşlarımı parmak uçlarım ile sildim. Böyle düşününce ister istemez duygulanıyordum. Ben onu haketmek için hiç birşey yapmamıştım.

"Ben, seni haketmiyorum."

Dedim. Fakat derken, tekrardan ağlamaya başlamıştım. Kendimi durduramıyordum.

"Saçmala Lidenya. Biz birbirmiz için varız."

"Ama ben seni haketmek için birşey yapmadım."

"Sen benim için anneni bırakıp, öldün. Başka ne yapabilirsin?"

"Senden benim için ölmüştün."

"Ödeştik işte."

Dediğinde güldüm. Her ne kadar gülsemde, hâlâ onu haketmediğimi düşünüyordum. Bana olan bakıarı derinleşince gülümsemem soldu. Ardından ciddi bir tavırla,

"Ben yinede bilemiyorum."

Dedim. Ellerini belime sıkıca doladı ve beni kendisine çekti. Burnunu burnuma sürterken, gülümsedi.

"Birbirimizi haketmek için birşey yapmamız gerekmiyor, Lidenya. Biz birbirimizi seviyoruz. Bu yetmez mi?"

"Bilmem, yeter mi?"

"Yeter yeter."

Dedikten sonra kafasını göğsüme gömdü. Ben ise hafifçe kıkırdıyordum. Haklıydı, bizim sevgimiz bize yeterdi.

Ardından açıkta kalan boynumadan köprücük kemiğime uzun ve şehvetli bir öpücük kondurdu.

"Böyle şeyler yüzünden bir daha ağlama. Dayanamıyorum."

Gülümsedim ve karışık olan saçlarına arasına öpücük kondurdum. Sıkıca sarılırken,

"Seni seviyorum."

Dedim. Kafasını kaldırıp bana baktı. Aşağıda olduğu için ben ona aşağıdan, o ise bana yukarıdan bakıyordu. Bakışları bir anlığına dudaklarıma gitti. Ardından yutkunarak geri gözlerime çevirdi, gözlerini. O aklından neler geçiyor, acaba?

Ardından bakışlarını kaçırdı. Neler oluyordu? Böyle davranmasının sebebi neydi ki? Kafasını bana çevirdiğinde, alnında ki boncuk boncuk terleri gördüm.

"Ben,"

Deyip durdu. Hadi ama, ne düşünmüştü ki bu kadar zorlanmıştı?

"Ne düşünüyorsun sen?"

Diye sordum kaşlarımı çatarak. Yatakta beninle aynı boya geldi. Ellerini iki yanağıma koydu. Ardından alnını alnıma dayıyarak burunlarımızı değdirdi. Gözlerini kapattı. Bu durumda benden istemsizce gözlerimi kapatmıştım.

"Seni, sadece seni düşünüyorum. Belki dd sonsuza kadar seni düşünemek istiyorum. Ben şu ölü hayatımda birtek seni istedim, ve istemeyede devam edeceğim. Her yerde, her anımda sadece seni hissetmek istiyorum."

Bir süre ona baktım. Bu söyledikleri tamamen kalbimi hızlandırıyor ve onu daha çok sevmeme neden oluyordu.

Bakışlarını kaçırıp, dudaklarını birbirine bastırdı. Ardından dolan gözlerini bana geri çevirdi.

"Çok mu şey istiyorum, Lidenya?"

Masum bakışlarını bana atınca gülümsedim ve dudaklarımızı birleştirdim. Onu bütün sevgimle öperken bana aynı şekilde karşılık veriyordu.

Hafif yukarı doğruldu. Üzerime çıkıp, ellerini başımı iki yanına koydu. Kendini bana sürterek sert bir şekilde öpmeye başladı. Aniden kendimi bana sartçe bastırınca inlemeden edemedim.

Üzerimde doğrulup, tişörtünü çıkardı. Bende, ayrılmasını fırsat bilip kendi tişörtümü çıkardım. Tekrardan dudağıma yapışınca elleri direk çıplak sırtıma gitti.

Şuan içimdi saran arzu ile yanıp tutuşuyordum. İçimden bir ses, bu sefer kesin olacağını söylüyordu. Ne yani, tamamen onun mu olacaktım..?

Elleri şortuma doğru yavaşça uzandı. Şortumun yakalarında tutup yavaşca aşağı indirdi. Tenimd değen titrek eller, endişelendiğinin ve korkutuğunun göstergesiydi. Yanaklarından tutup dudağıma ondan çektim.

"Sakin ol, bana zarar vermeyeceksin. Tamam mı?"

Biliyorum, bu onun için zordu. Onu anlamaya çalışıyordum. Onu sonsuza kadar bekleyebilirim.

"Elimden geleni yapacağım, Lidenya."

Ona gülümsedim ve yanaklarından tutup kendime çektim. Öpüşmemize devam ettik.

Gözlerimi kapattım ve içimdeki arzuyla, devam ettirdim.

Bir süre sonra üzerine ben çıkmıştım. Onu biraz daha baştan çıkartmaya çalışmıştım. Fakat o kontrolü çoktan kaybetmişti.

Gözlarimi kapatıp, derin bir nefes aldım. Daha sonra büyük bir şehvetle bana sahip olamsına izin verdim.

...

Sonuza kadar onun olacaktım, biliyordum...

Biz birbirimizin için yaratılmıştık ve birbirimiz için ölmüştük. Şimdi ise onu koşulsuz sevecektim...

_________________________________________

Kitabımı okuduğunuz için çok teşekkür ederim.

Kitap hakkında ki olumlu ve ya olumsuz tüm yorumlarınızı bekliyorum♥

Sevgilerle...

♠♥♠

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 22, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

❃Peşimdeki RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin