◽51

1.4K 92 8
                                    

Maren den ayrıldıktan sonra babama döndüm. Ağlıyordu. Onu hiç görmesemde, seviyordum. Babamdı sonuçta.

Kollarımı beline doladım. Şaçıma küçük bir öpücük kondurdup, derin bir nefes aldı.

"Hoşgeldin kızım."

"Hoşbuldum baba."

Ondan ayrıldım ve yüzüne baktı. Sanki, babama benziyordum. Kahverengi saçları vardı. Ayrıca ela gözleride vardı.

Onu yirmi yıl sonra ilk defa görmüştüm. Mutluydum yani.

"Hadi artık evimize gidelim."

Ne yani babamla mı kalacaktım?
Kollarımı belinden çektim ve birkaç adım geriye gittim.

"Baba ben, Maren ile kalmak istiyorum."

Dediğimde sanki sinirlenmişti. Kaşları çatıldı.

"Maren'ni ne kadar tanıyorsun? Kaç kere gördün onu?"

Dediğinde ise ben kaşlarımı çattım. Ne yani Maren'nin beninle dünyadayken konuştuğunu bilmiyor muydu?!

Kafamı arkaya çevirdim. Maren bana bakıyordu. Ona anlamayan bakışlarımı attım. Bana 'bilmiyor' anlamında kafasını iki yana salladı.

Babama geri döndüm.

"Baba biz Maren ile tanışıyoruz. Hatta ben onun için geldim. Onu seviyorum. Bu yüzden onunla kalacağım."

"Ne yani sen onun için mi öldün?!"

Diye bağırarak sorduğunda birkaç adım daha gittim.

"Bu benim kararımdı. Ve daha sonra konuşalım. Yorgunum."

Dedim ve Maren'nin yanına gittim. Elini tuttum.

"Hadi beni evimize götür."

Dediğimde bana gülümseyerek baktı. Ardından elimi kavrayıp, beni durağın çıkışına doğru çekiştirdi.

Birkaç sokak geçtik. Ardından sıralı müstakil evlere geldik. Birkaç ev geçtikten sonra bir eve girdik. Ev kutu gibiydi ve iki katlıydı. Çok güzel bir rengi vardı. Açık mavi ve beyaz renkler hakimdi.

İçeri girdik. Ben ise eve göz gezdiriyordum. İlk girişte karşımda merdivenleri gördüm. Sağda mutfak ve bir basamak indikten sonra solda salon vardı. Büyük ihtimalle yukarı katta odalar vardı.

Basamağı inip salona giriş yapmış bulunmaktaydım. Oldukça hoş bir salondu.

Koltuğa oturdum. Kafamı geriye yasladım. Derin bir nefes aldım. Evi çok güzel kokuyordu.

Yanımdaki baskı ile yanıma oturduğunu anladım. Ardından bacaklarımdaki baskı ile gözlerimi biraz açtım. Kafasını kucağıma koymuştu.

Elimi uzun kahverengi saçlarına götürdüm. Çok güzel saç rengi vardı. Aslında tam kahverengi de değildi. Değişik bir rengi vardı. Hafif sarıyada kaçıyordu.

❃Peşimdeki RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin