◽54

1.3K 81 9
                                    

Umarım bu film, diğer film olayımızdan farklı olur ve tartışmayız. Çünkü şuan çok mutluyum ve onunla tartışmak isteyeceğim son şey bile olamaz.

Her zamanki duruşumuzu alıp filme odaklandık. Duruşumuz; ayaklarımızı karşımızda ki masaya uzatımış, ben sırtımı Maren'nin göğsüne dayamış ve kucağımda olan mısır kasesi ile harika bir duruş.

Film git gide maceraya dönüyordu. Ve ben bu filme acayip çok tutulmuştum. Harika bir senaryosu vardı ve izleyiciyi sürüklüyordu.

Fark ettimde Maren filmi izlemiyor. Beni izliyor sanki. Neyse, fazla takmadım.
Filmi izlemeye devam ettim.

Bacağımda bir el hissettiğimde, biraz irkildim. Ardından Maren'nin eli olduğunu fark edince rahatladım.

Eli yavaşça çıplak ve pürüssüz bacağımı okşuyordu. Ve bu beni deli ediyordu.

Ağzıma bir mısır atıp,

"Neden filmi izlemiyorsun?"

Kafasını boynuma götürüp, burnunu boynuma sürttü. Ardından fısıldı ile,

"Ben bu filmi beş kez izledim. Seninle ilgilenmek daha keyifli."

"Peki."

Deyip tekrardan filme odaklandım (!).
Acaba o el bacağımdayken nasıl odaklanabilirim?!

...

Film bitmişti ve ben hâlâ aynıydım. Maren'nin eli hâlâ bacağımdaydı. Ara sıra omzumu, boynumu falan öpüyordu.

Dudaklarını tekraradan boynumada hissedince ayağa kalkmaya yeltendim. Fakat belimde ki el buna izin vermedi.

"Nereye gidiyorsun, Lidenya."

Deyip ellerini sıkıca belime doladı.

"Ben, hiçbir yere gitmiyordum."

Dedim. Kafasını enseme gömdü. Dilini gezdirmeye başladı. Arada sırada dudaklarının boynumu emdiğini hissediyordum.

"Tanrım, Maren ne yapıyorsun?"

Diye sordum zar zor. Beni gerçekten etkiliyordu.

"Ne yapmamı istersin, güzelim?"

Bu soruyu o kadar çok değişik sormuştu ki...

Şu dört beş ayda bana ya bir yada iki kez 'güzelin' demişti. Bu kelime ona o kadar çok yakışıyor ki...

"Ben,"

Derken sustum. Ne yapmak istiyordum ki?! Ardından aklıma gelen fikir ile,

"Ben uyumak istiyorum!"

Dedim ve yanından kalkıp elinden tuttum. Çektirerek, onu merdivenlere sürükledim.

Ben önde, o arkada merdivenlerden çıkıyorduk ki, Maren elimden hızlıca çekip beni kendisine döndürdü.

Bende dengemi kaybedip, üzerine uzandım. Fakat o yerinden bile kıpırdamamıştı.

Omuzlarından tuttum ve korkuyla ona baktım.

"İyi misin?!"

Diye sordum. Acaba düşürken bir yerine zarar vermiş miydim? Gerçi yerinden bile kıpırdamadı ama.

"Ben iyiyim. Sen?"

Hâlâ çok yakındık. Fakat ben şuan bu yakınlığı düşünmüyordum. Tek derdim, ona birşey olup olmamasıydı. Ancak iyiyimiş.

"Ben, çok korktum. Sen bir anda çekince, panik oldum. Yoksa, şey etmezdim yani. Korkudan dolayı, yani ben öyle korktum işt-"

Derken sözlerim boğazıma dizildi. Çünkü Maren beni öpüyordu. Şaşkınlıktan çıkıp, ona karşılık verdim.

Uzun, şehvetli ölüşmeden sonra ayrılıp, nefes nefese birbirimize baktık.

"Tanrım, seni çok özlemişim."

Dedi gülümseyerek, bende ona karşılık gülümsedim. Onu çok seviyordum.

Üzerinden doğrulup tekrardan elinden tuttum.

"Hadi yatalım, artık."

Dedim. Bana sırıtıp, elimden tuttu ve odamıza doğru sürükledi.

Ardından içeri girip kapıyı kapattım. Yatağa uzanıp göğsüne yattım. Derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapattım.

_____________________________________

🔴♥🔴
Yorum
Vote
♥🔴♥



❃Peşimdeki RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin