" Sence fazla mı üstüne gittim ? "
Derin bi nefes aldım.
" Aksine bence yapman gerekenleri yaptın. Birinin artık Asya'ya gerçekleri söylemesi gerekiyordu. "
Barutgile elimle oturmalarını işaret ettikten sonra Asu'nun oturduğu tekli koltuğun yanındaki pufa oturdum.
" Siz niye geldiniz ?"
Asu'nun sorusuyla onlara baktım.
" Ve Rüzgar ' a n'oldu öyle ?"
Sorumu Bulut cevapladı.
" Bi işi çıktı . Ve bizde sizle olayın detaylarını konuşmaya geldik. Belki bi ip ucu bulabiliriz diye."
" Diğeri nerde peki , sabahta yoktu yanınızda. Yoksa sizin ne tür bi deli olduğunuzu anlayıp kaçtı mı ?"
Asu'nun alaylı sesiyle Bulut sert bi tonla konuşmaya başladı.
" Katil için çalışıyormuş."
Bunu Nası anladıklarını soracaktım ki Barutun buz gibi sesiyle ağzımı kapattım.
" Bu konu hakkında tek bi kelime daha duymak istemiyorum."
Sevdiceğinin katil olması zoruna gitmişti her halde beyefendinin. Merdivenlerden gelen seslerle bakışlarımı merdivenlere çevirdim.
Nehir üstünü değiştirmiş ve makyajını yenilemiş bi şekilde merdivenlerden iniyordu. Her şeye inat yüzünde bi gülümseme vardı.
Asu'yla bana bakarak konuşmaya başladı.
" Biz Asya'yla Çağrıgile gidiyoruz. "
" Bi şey mi oldu?"
" Yemek yapmışlar. Gelin birlikte yiyelim diyo. Sizde çok geç kalmayın."
" Tamam canım."
Nehir evden çıktığında Asu'da bende pür dikkat merdivenlere bakıyorduk. Sonuçta birazdan Asya inecekti ve ...
Nihayet Asya aşağı indiğinde şaşkınca ona baktım. Tamam saçı başı dağınık , gözleri şişmiş bi şekilde inmesini de beklemiyordum ama hafif bi makyaj ( tahminen göz altlarını kapatmak için .) , kiremit rengi mini etek , krem bluz ve düzgünce toplanmış saçlarda beklemiyodum yani . Şey gibi olmuş , şey gibi , Nehir ...
" Eee siz hala niye oturuyorsunuz ya ? Yemekleri çocuklar yapmış . Bu Dorsay kaçmaz benden demesi."
Dedikten sonra hiç bi şey olmamış gibi çıkıp gitti. Pes yani.
" Bu kadarını oyuncular bile yapamaz."
Asu'ya katılmamak elde değil.
Omuz silkip polis beylere (!) baktım.
" Evet polis abilerim siz niye gelmiştiniz?"
" Dün tam olarak neler oldu?"
" Yanılmıyosam eğer ben bütün olan bitenleri bi kaç saat önce size anlatmıştım!"
" Peki o zaman soru cevap şeklinde gidelim ?"
Diyen Cenk sanırım ortamı yumuşatmaya çalışıyordu. İlk soru Baruttan geldi.
" O silah kimindi ?"
Gözlerimi devirdim.
" Katilin adamlarından birine aitti. Yanlışlıkla düşürdü."
" Yanlışlıkla düşürdü öyle mi ? Peki bundan Nası emin olabiliyosun?"
" Orda olan siz değil bendim. İşte tamda bu yüzden bunu bilmem gayet doğal. "
" Onlarca eğitim alıp polis olanda sen değil benim."
Gözlerimi devirdim. Tamam pes ediyorum.
" Eğer öyle olmuş olsaydı katil hazırlıklı olurdu. Ama ben karşısına silahla çıktığımda değil plan , tahmin bile etmediği bi durumla karşılaştığı çok açıktı."
" Bu fabrika ya da her neyse tam olarak nerede ? İncelenmesi gerek. Belki bi kanıt bulunabilir."
Asu konumu onlara mesaj olarak attıktan sonra diğer sorulara geçtik..
" Ayyy yeter be. İçim baydı. Nerdeyse bir saattir sizin saçma sapan sorularınızı cevaplayıp duruyoruz. Hem ayrıca neden sorular tek taraflı. Ülkemizde eşitlik diye bi şey var bilmem anlatabildim mi ? "
" Her an bi katil tarafından öldürülme tehlikesi olan biz değil sizsiniz."
" Orası da bize kalmış. Soruları sırayla mu soruyoruz yoksa siz artık gidiyo musunuz ? Hem misafirliğin kısası makbuldür."
" Tamam , siz sormaya başlayın."
Olayı daha fazla uzatmayıp yine ortamı yumuşatmayı seçen Cenk ' di. Eeee akıllı polisin hali bi başka tabi .
" Ben başlıyorum. Rüzgar niye öyle birden gitti ?"
Asu bana bu soruyu çok mu aradın bakışları atarken omuz silktim. N' apıyım merak denilen o illet peşimi bırakmıyor bi türlü .
" Bunu gerçekten anlamadığını söyleme bana."
Bulut' a gerçekten anlamadım dercesine baktığımda
" Bu Rüzgarın özeli ."
Dedi. Of ya boşu boşuna dura onlara geçmişti.
Bulut sorusunu sorduğunda Asu'ya baktım.
" Şu zengin erkek meselesi ne ?"
Asu gözlerini kaçırınca soruyu ben cevapladım.
" Kızlarla aramızda orta okuldan kalma bi mesele."
Asu biraz düşündükten sonra Bulut' a baktı.
" Senin sevdiğin mi , seni seven mi ?"
Bu soruyu Nehirle Nası bağdaştırdı çok merak ediyorum doğrusu.
" Her ikisi de . Ne benimle mutlu olmayan birini isterim yanımda , ne de benim mutlu olmayacağım birini. İşte bu yüzden beni seven ve benimde sevdiğim."
Aldığı cevaptan tatmin olmuş olacakla Asu'nun yüzünde bi gülümseme oluştu.
" Silah nerede ?"
Barut kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Gözlerimi kaçırdım.
" Orda kaldı."
" Kahretsin, daha önce bunu nasıl düşünemedim. Kalkın hadi , hemen o silahı bulmalıyız."
Barutun sesiyle toplu birlik ayağa kalkıp çıkışa yöneldik. Kapıyı açtığımda karşımda 3 tane polis görmeyi beklemiyodum doğrusu.
" Almira EKSEN hanginiz ?"
" Buyrun benim."
" Adam öldürme suçundan bizimle Emniyet Müdürlüğüne geleceksiniz Almira hanım."
" B-ben kimseyi öldürmedim , sizinle gelemem."
Korkuyla içeriye girmek istediğimde polislerden biri kolumu tuttu.
" Lütfen zorluk çıkarmayın ."
...Uzun zamandır yazamıyodum...
Sizi bayağı bi süre beklettim farkındayım , üzgünüm 😔Sizce polisler niye geldi ?
Nası bi bölümdü ?
Külkedisi' bi okumayı özlediniz mi ? Şahsen ben yazmayı çoook özlemişim.
Okuduğunuz için Teşekkürler 😊

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güz Matemi
Novela Juvenil8 genç kızın kendi elleriyle yarattığı katil kanlı bir oyun başlatırsa ve kızların kanlarıyla güçlenirse .... ♤♤♤♤ " S-sizdiniz , biz size güvenmiştik. Nasıl yaparsınız bunu , nasıl ..." " Bi daha sakın bana sesini yükseltme , canı yanan sen olursu...