Güz Matemi

14.

Saçlarıma kondurduğu buseyle dudaklarım kıvrıldı. Telefonuma gelen mesaj sesiyle yerimden sıçradım. Telefonumu cebimden çıkartıp mesaja baktım.

5 saniye , 5 saniye içinde ondan uzaklaşmazsan eğer abiminin haline şükredecek duruma gelir

Hızla 2 adım geriye gittim. Çevredekiler üstümüze atlamayı bekliyolardı zaten. " bi şey mi oldu ?"
" hayır , hiç bir şey olmadı hadi gidelim artık. "

***

Muşmula suratlı katilciğimiz sağ olsun Barutgile de gidemediğimiz için telefonla görüntüle konuşuyorduk. Aramayı sonlandırdığımızda anladığım tek şey çağrıya hiçbir şey söylemememiz gerekliydi. Çağrıya abimin bu konuyla ilgili konuşmak istemediğini , sorgulamamasını söyledik. O da fazla zorlamadı bizi zaten. Geriye annemler kalıyodu . Onu da bi şekilde halledecektik. artık. Bu gün yaşadığım şeyleri bi kez daha düşününce gözlerimin dolmasına engel olamadım. Bize bi nevi çaresiz bi zavallı olduğumuzu ve o istediği sürece nefes aldığımızı göstermişti. Eminim çok eylenmiştir bizi izlerken. Abimin durumuysa bi uyarıydı sadece. Polisle irtibata geçersek eğer olacak şeylerin fragmanını gösteriyodu. Barut aile üyelerimizi koruyacaklarını söyledi. Umarım , umarım koruyabilirlerdi. Kızlar gittiğinde evde yalnız kalmıştım. Annemle babam trafik kazası yapan babamın bi arkadaşını ziyarete , ankaraya gittiler. Abimse çağrının yanındaydı. Annemler umarım abim kendini toparlayana kadar gelmezlerdi. Yatağa yatıp gözlerimi kapattım. Uyumaya , unutmaya ihtiyacım vardı. Hiç bir şeye olmadığı kadar hemde.

***

Çalan kapının sesiyle gözlerimi açtım. Yavaş adımlarla merdivenleri inip kapı deliğinden kim olduğuna baktım. Asuyu görünce kapıyı açtım. " noldu?"
" Yemek yicez annemler çağrıyo ?"
Bi kaç saniye durup asunun kocaman gözlerine baktım. Açık kahverengi gözleri ve uzun kirpikleri ....
Beyaz teniyle tezat oluştura kahverengi gözleri ve kahverengi saçlarıyla ve sanırım 1.69 olan boyuyla bakana bi kez daha baktıracak gibiydi. " evde bi şeyler var asu ."
" evde yalnız kalma . " biraz daha yalnız kalırsam kafayı yiyeceğimi düşündüğüm için kabul ettim." Sen git ben hazırlanıp geliyorum." Saat 15:47 ' ydi. Bugün fazlasıyla daralmıştım. Zaten hava insanı boğuyodu bi de üstüne bu gün ki şeyler...
Dolabımdan siyah kısa kot şort ve siyah kalın askılı büstiyer alıp üstüme geçirdim. Aynı spor ayakkabılarıda giydikten sonra telefonumu ve anahtarı alıp çıktım.

***

Saat 10' a geliyodu ve ben hala asugilde oturuyodum. Şimdi onlarda yatacaktır filan hiç rahatsız etmeyeyim. " ben artık gideyim." " nereye kızım. Bugün burda kalsaydın. Hem asu söyledi evde kimse yokmuş. Tek başına napcan evde ?" Asuya kötü kötü baktım. " yok gerçekten ben hiç rahatsız etmeyeyim." " ben seni bırakayım."
" Allahım ya ?  evim 10 kilometre uzakta ya sende haklısın gökmen. Arada sadece bi kaç adım var. "
" olur mu öyle şey kızım." Yok bunlar beni esir alcaklar ben anladım. Gökmen bi yandan asu bi yandan , annesi babası bi yandan...
" olur olur. İçiniz rahat etmiyosa camdan bakarsınız olur biter.iyi geceler size." Hızlı adımlarla eve geldiğimde kapıyı açıp içeri girdim.
İçimdeki garip hisle salonun ışığını açmak için düğmeye bastığımda açılmayan ışıkla kalbim hızlı hızlı atmaya başladı. O burdaydı. Belki şimdi bağırsam... hayır ben korkak biri değildim.
" hoşgeldin katilciğim. Ne alırdın ? Çay kahve , ya da meyve suyu hangisi ?"
Belimde hissettiğim elle çığlık atmamak için kendimi zor tuttum. Keşke şort , büstiyer yerine kalın bi kazak ve kot pantolon giyseydim. Eli çıplak karnımda hareket ederken gözlerimi kapattım. Sakin ol mira. Hiç bi şey olmayacak.
Eli birden sıkılaşında ağzımdan kaçan çığlığa engel olamadım. Parmaklarını öyle bi bastırıyodu ki izinin çıkacağına eminim.
" benim olana benden başkası dokunamaz bu sana sormuyorum anladın mı güzelim." Bu geri zekalı niye sesini değiştiriyo lan. Kulaklarıma yazık. " anladın mı dedim" resmen bağırarak söylediği şeyler yerimden sıçramama sebep oldu. Sanırım çağrıdan bahsediyodu." Ben senin değilim."
" aksine sen sadece benimsin Ve ben benim olanı başkasıyla paylaşmaktan nefret ederim son kez soruyorum anladın mı ? Bu arada abinin durumu nasıl? benim ne kadar  misafirperver olduğumu anladığına eminim." Yüzünü buruçturdum. Tehtit ediyodu. " ne yaparsan yap ben kimsenin değilim hele senin hiç değilim." Baruta güvenerek attığım adımda umarım yanılmazdım. Beni kendine çekip sanki mümkünmüşçesine belimdeki elini daha fazla sıktı. " Öyle mi?" Rüzgarın sözleri beynimde yankılandı. Lan bu manyak sapıktı ya . Hay Allah dilimi eşşek arıları sokmasın emi. " ııı  Şey düşündüm de Ben salak değilim ki anla mıyım di mi ama ? Sana da aşk olsun yani bana aptal demeye mi çalışıyorsun ? " odayı onun gür kahkahası doldurdu. " benim küçük yıldızım ..." çalan telefonla konuşması yarım kaldı. Ellerini belimden çektiğinde rahat bi nefes aldım. Bir iki dakka sonra salonun ışığının yanmasıyla rahat bi nefrs aldım. Hemen ardından çalan kapıyla kapıyı açtım. " sana bir şey yaptı mı ?" Başımı hayır dercesine salladıktan sonra baruta kaşlarımı çatarak baktım. " İzin verirsen uyuyacam." Kaşlarını benim gibi çatsada sesini kıçarmayıp başıyla onayladı. " sabaha kadar nöbet tutucam izleyeceğim rahatça uyuyabilirsin. " " gerek yok." Elleri yumruk halini aldı." Buna sen değil ben karar veririm. Sabah kızları al bize gel konuşmamız gereken şeyler var özellikle de bugün olanlarla ilgili . " dedikten sonra arkasını dönüp yürümeye başladı. kapıyı kapattıktan sonra kilitleyip yukarıya çıktım . Ne olur ne olmaz diye kendi odamın kapısında kitleyip yatağa yattım. Gözlerimi kapatıp bi kez daha söz verdim kardeşlerime. Bunun yanına bırakmayacağım ....