10.Bölüm: "Gece"
"Gece yakamaz düşerken denize aklımda yine sen yine de sen."Günün en güzel, en huzurlu halidir gece. Sokaklar sessiz herkes uykuda kuşlar cıvıldamıyor, arabaların korna sesleri yok, insanların sesi çıkmıyor. İşte huzur diye ben buna derim. Yıldızlar ve Ay gecenin vazgeçilmez ikilisi onlar olmasa kim aydınlatacaktı yolumuzu kim yol gösterecekti bize...
Çok güzel bir günün ardından eve gelmiştim. Eve geldiğim de ev çok sessizdi herkes nerede acaba diye düşündüm. Salona baktım kimse yok mutfağa banyoya her yere baktım bugün hafta sonu herkes nerede acaba genelde bizimkiler evde oluyordu.
Nerede olduklarını düşünerek odama geldim. Üzerimi değiştirmek için dolaba yöneldim dolabın üzerinde bir not vardı. Notta ise aynen şöyle yazıyor.
"Kızım ben annen... acilen Ankara'ya gitmemiz gerekti kardeşin baban ve ben Ankara'ya gidiyoruz. Seni arayacaktık ama telefonun kapalıydı ben de aceleden bir not bırakabildim notumu alır almaz beni ara."
Not annemdendi. Evet maalesef ki telefonumun şarjı bitmiş o yüzden kapanmış sıkıntılı bir nefes verdim. Telefonumu hemen sarja taktım ve açılmasını bekledim. Açılır açılmaz onları aramalıydım. Acaba ne oldu çok tedirgin oldum. İnşallah kötü bir şey olmamıştır kardeşimi alıp Ankara'ya gittiklerine göre kesin kardeşimin durumuyla ilgili o yüzden kesin hastaneye gidiyorlar. Kardeşim maalesef ki engelli olduğu için yılda bir kere Ankara'ya hastaneye kontrole götürüyorlar neden Ankara diyecek olursanız kardeşimle bizzat ilgilenen doktor Ankara da o yüzden.
Bir kaç dakika sonunda nihayet telefonum açıldı. Direk olarak annemi aradım uzun çalışlar sonucu açtı.
"Alo! Anne"
"Kızım kusura bakma sana da haber veremedik acil çıktık evden."
"Ne oldu bir sorun mu var?"
"Seni de telaşlandırdık ama kardeşinin kontrollerinin bugün son günüymüş unutmuşuz ve doktor da tatile girecekmiş o yüzden götürdük biz bir kaç gün buradayız. Dolapta yemek var ısıtıp yersin olur mu?"
"Tamam beni haberdar edin."
"Tamam kızım. Hadi kapıları iyice kilitle tamam mı korkmazsın dimi evde?"
"Yok anne korkmam hadi dikkat edin."
"Tamam kızım."
İyi bari o kadarda endişelenecek bir durum yokmuş. Bende ne yapıyım o zaman biraz Meriç ile konuşur yatarım artık hatta geçen yapamadığınız o görüntülü konuşmamızı yapabiliriz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün İntiharım "111518"
Non-Fiction(Gerçek hayattan kurgulanmıştır.) '111518' Ekin ve Meriç, çocukluklarından beri hiç ayrılmayan, her zaman beraber vakit geçiren bir çifttir. Peki bu hep böyle sürdümü dersiniz? Her arkadaşlık gibi her dostluk gibi ya da hiç ayrılmayan çiftler gibi...