3.Bölüm: "Kaybetmek"

265 110 84
                                    

~yukarıdaki müziğimizi açalım.
Iyi okumalar sevgili papatyalarım.

 Iyi okumalar sevgili papatyalarım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

3. Bölüm: Kaybetmek
" her şeyini kaybettin bırakta her şeyin olayım."

(20 haziran 2013)

Yıllar geçer, aylar geçer, günler geçer, haftalar, saatler, dakikalar geçer. Sadece tek bir şey değişmez, o da içinde bir insana karşı olan hislerin... Meriç ise tam bugün babasını kaybetti. Acı bir şekilde kaybetti onu, o kadar üzüldü o kadar ağladı ki yaralarını saramadım. Onu teselli edemedim. Sadece annem ve Betül teyzenin telefon konuşmasından bildiğim kadarıyla babasını yediği bir şey sonucu zehirlenmesiyle olmuştu ve doktorun yanlış teşhis koyup yanlış şekilde tedavi etmesi sonucunda kayıp ettiğiydi.

Annesi de bir karar alarak buraya Kastamonu'ya gelecekti. Çünkü annesinin memleketi burasıydı. Betül teyze bir süre babasının yanında kalıp sonrasında bir ev alıp taşınırız diye düşünerek yarından itibaren artık burada yaşayacaklardı. Meriç için bunun ne kadar zor olduğunu tahmin edebiliyordum. Çünkü babasını kaybetmişti. Babası onun her şeyiydi bir anda bir doktor yüzünden böyle bir acıyı yaşaması bu... bu çok kötüydü. Ben ise ona acısını unutması için her şeyi yapacaktım her şeyi...

Hatırlarsanız ki en son annesiyle beraber bize geldiklerinde kalmıştık. O zamanlar on bir yaşındaydık. Ondan sonra bir daha görüşmedik şimdi ise üzerinden yıllar geçmiş ve biz on üç yaşında tekrar görüşmüştük.

...

Yarın oldu... ve ben Meriç'e gidecektim. Ona destek olmam lazımdı, onun yanında durmam lazımdı. Kahvaltı dahi yapmadan. Üzerime beyaz tişörtümü altıma siyah pantolonumu geçirdim. Çantamı sırtıma takar takmaz evin kapısına doğru ilerlediğimde annemin arkamdan seslendiğini duydum.

"Kızım, nereye?"

"Anneciğim şey... arkadaşımla buluşacağım."

"Ha tamam kızım çok geç kalma."

Anneme cevap bile vermeden ayakkabılarımı da giyip çıktım evden. Dedesinin evi biraz uzaktı buraya en az yarım saat kadar. Dolmuşa bindim. Ve yol boyunca onu düşündüm kulaklığımı taktım. Yaklaşık yarım saat sonra indim. Kapılarının önündeydim derin bir nefes aldım ve verdim. İçimden ise "geldim artık buradayım senin yanındayım." Diye geçiriyordum. Babası Rıza amcayı bende çok severdim çok iyi bir insandı. Ölümüne çok üzüldüm sanki bir yakınım ölmüş gibi koydu bana.

Derken kapının zilini çaldım. Ve kapıyı anneannesi Fitnat hanım açmıştı.

"Hoş geldin kızım."

"Hoş bulduk Fitnat teyzeciğim. Başınız sağolsun çok üzüldüm."

"Sağol kızım. Bizde çok üzüldük, en çokta kızım ve Meriç çok üzüldüler, içine kapandılar. İkiside odasından çıkmadı geldi geleli. Hem Betül hem Meriç, o evde duramadılar tabi nasıl dursunlar her taraf Rıza'nın anılarıyla dolu."

Ölümün İntiharım "111518"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin