Uçurumun kenarına baktım. Kimse yoktu. Sanırım kimseye göstermediğim göz yaşlarımı uçuruma gösterebilirim. Ayaklarımla uçurumun ucuna gidip oturdum. Bacaklarımı aşağıya sarkıttım. Ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Rahatlıyor muydum? Asla! İşte şimdi bağıra çağıra "NEDEN?" Diyordum. Ayağa kalktım. Tam ucundaydım uçurumun. En ucunda. Öyle ki, ayağımı ileri atsam boşlukta olacaktım. Amacım da buydu.
Ayağımı ileri atacaktım ki biri beni tutup kenara çekti. Kimdi bilmiyorum ama çok güzel ve hoş bir kokusu vardı. Bi anda bana döndü. O yemyeşil gözleri görünce içim ürperdi. Kim bu hatsiz?
" Ölmek mi istiyorsun?"
"Bundan sana ne? Sen niye beni durdurdun? Niye?"
Ağlayarak yere yığıldım. Beni tuttu ve oda benimle birlikte yere çöktü. Bana bakıyordu. Çaresizlik vardı
gözlerimde." Bana herşeyi anlatabilirsin. Rahatlamazsın ama en azından tanışmış oluruz. Ne dersin?"
"Rahatlarsın" dememişti. Bu dediği dikkatimi çekti. Eğer halimi anlamasaydı "rahatlarsın" derdi. Sonuçta tanımıyordum. Ona anlatsam sorun olmazdı. En azından tanıdıklarıma anlattığım gibi soru sormaz sadece dinlerdi. Kabul etmeye karar verdim.
" Tamam ama sende ne olduğunu anlatacaksın"
" Tamam. O zaman önce tanışalım. Adrian Agreste. Ya sen kimsin ?"
"Adım Marinette Dupain-Cheng."
Elimi uzattım. Tokalaştık. Başıyla"başla" işareti verdi. Herşeyi anlattım. İçimdeki bütün zehri bağıra çağıra boşalttım. Ama bir kere bile onun adını kullanmadım.
Üşendim yazmaya:)
"Bak seni anlıyorum. Aynısını iki gün önce yaşadım. Seni teselli etmeyeceğim. Bunu yapmak sadece kendini güçsüz hissetmeni sağlar. Kendini öldürmeye kalkma bunun hiçbir manası yok. Benim de ailem öldü. Benimde öyle bir sevgilim vardı. Ama bu bir çözüm değil. Sakın kötü olduğun halde mutluymuş gibi yapma. Bu sana çok ağır gelir. Hepsini sadece 2 gün içinde yaşamış biri olarak söylüyorum: Ağlamak güçsüzlük belirtisi değildir. Sadece acının belirtisidir."
" Sana çok teşekkür ederim. Ama artık geç oldu. Ve senin hikayeni dinleyemedim. Ama bu dinlemek istemeyeceğim anlamına gelmez. Nasıl görüşeceğiz?"
" İstersen sana telefon numaramı vereyim. İstediğin zaman ara. Arada buluşuruz. Seni seve seve dinlerim. Numaram 05*********"
" Tamam. Sana tekrar teşekkür ederim. Hoşçakal Adrian."
" En yakın zamanda görüşürüz Marinette."
Eve doğru yürümeye başladım. Bu tanıştığım çocuk gerçekten beni anlıyordu. Alya'nın Chole'nin yapamadığını yaptı. Beni teselli etmedi. Soru sormadan dikkatle dinledi. Evet tek yaptığı şey beni sadece dinlemekti. Artık yalnız değildim. Benimle aynı kaderi paylaşan bir arkadaşım vardı. En azından bunu bilmek bi nebzede olsa yalnız olmadığımı hissettiriyordu.
Eve vardığımda saat 23.26 dıydı. Kilidi açtım. Eve girip kapıyı kapattım. Odama çıktım. Elimdekinleri bırakıp içimde dertlerimle duşa girdim. Duş bana her zaman iyi gelirdi. Kafamı hep burada dinlemiştim. Çünkü duşta insan yalnızdır. Herşeyden soyuttur. Su, seninle beraber gözyaşını döktüğün bir arkadaştır. Benim gözyaşlarımı gören nadide arkadaşlarımdandır. Zaten onun haricinde deniz ve uçurum görmüştü gözyaşlarımı. Haa bide bugün ilk kez bir insan görmüştü. Adrian...
Sahi onun hikayesi neydi? Acaba onun sevgilisi kimdi? Acaba ne gibi bir darbe vurmuştu ona? Aklımda onunla ilgili tonlarca soru vardı.
Duştan çıktım. Üzerime geceliğimi geçirdim. Yatağa kendimi bıraktım. Telefonu elime aldım. *Adrian adlı kişinden bir mesaj*
_____________________________________
ADRİAN
-Selam Marinette. Nasılsın?(00.08)- İyiyim saol. Bana dert ortağı olup soru sormayıp sadece dinlediğin için teşekkürler. Aynısını yapmak isterim. Ne zaman buluşalım?(00.09)
ADRİAN
- Yarın saat 21.30 'a ne dersin?(00.09)- Çook iyi olur derim. O zaman yarın görüşürüz. İyi geceler.(00.10)
ADRİAN
- Görüşürüz. Sanada iyi geceler.(00.10)
___________________________________
Telefonumu kapatıp uykuya daldım. Sabah iş vardı ne de olsa..______________
Eee nasılsınız? Ben iyiyim sağ olun.
Size bir soru:
Nası gidiyorum? Saçmamı olmuş? Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Bölümü bu gece ya da yarın yayınlarım. Çünkü şuan bölümler kısa.
Seviliyorsunuz.💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙Spoi
__________
" Allah'ım işe bak ya. Resmen aynı işin kurbanlarıyız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARA (Adrianette)
Fanfiction~~~~~~~~~~~~~ "Aramızdaki bu camı görüyorsun değil mi?" "Evet." " Bu hissetiklerime engel değil. Ne bu cam nede içinde bulunduğumuz bu durum. Hiçbiri sana hislerimi değiştirmeyecek.Sana söz veriyorum..." ~~~~~~~~~~~~~