Decem to novem

146 50 46
                                    

Bir koruma içgüdüsüyle çıktığım bu yolda beni yarı yolda bıraktın, hiç beklemezdim bir yaranın da sen olacağını. Sana beddua etmeyeceğim hâlâ bu haddime değilmiş gibi geliyor. Senin de gitmek haddine değildi. Bir gece de kalıverdim, herhangi bir geceye savruldum sırtüstü uzandım hadi, hadi çiğne bedenimi geç üstünden öylece at kenara, umursamazdan gel, vur, kır, parçala. Ağlat, kanat yaramı tüm yarabantlarını da sakla zaten verseydin de almazdım artık senden gelecek hayır yaradır bana.
Her kalemime düşüşün bedenimin sancılanmasına sebep oluyor. Üstümden binlerce kez geçtiğin içindir belki de.
Hâlâ duruyorum öylece bıraktığın yerde, çok şey değişti yosun tuttu kaldırımları. Sırtüstü bir beden var o da çok değişti tabii senin haberin yok bana armağan ettiğin yaralar ve çaldığın yarınlardan gerçi bu cümlelerden de haberdar olmayacaksın. Sana nefret kusmak isterdim ama sen bunu hak etmiyorsun. Ne demeliyim, yaraların ve yarınların inadına senden iyi olmanı isteyeceğim. Sadece herhangi bir geceye savrul sırtüstü, üstünden geçsinler çiğnesinler anca o zaman anlarsın beni, anca o zaman. Yarınlar da hoş kal. Umarım beni anladığında pişman olmazsın ah ne diyorum, çoktan unutmuş olacaksın ve ben aklıma düştüğün her seferde sana veda edeceğim.

MionaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin