Medyadaki şarkıyla okursanız daha hisli olacağına inanıyorum. Bu bölüm benim için çok özel ve önemli bir yere sahip.
Sana son kez yalvarıyorum, içler acısı. Yine de canın sağ olsun diye başlamak isterim. Biliyorum bunun oluru yok. Söyleyemediğim o kadar şey içinden bunları da seçmiyorum hatta belki senin için saçmalıyorum ama inan bana saçmalamıyorum.
Bir kumsalda bıraktım kendimi, bıraktım yol nereye giderse gitsin karınca misaliyim. Ve her şey umarsızca süzülen bir yumak geçtiği yerlere çözülmesi zor düğümler atıyor.
Gözlerimin dolu olma sebebi sen ve birkaç şey, sen ve birkaç şey bıraktım kağıda. Sustur diyip adınla başladım kalemim sen olunca susmuyor.
Bugün benim vazgeçtiğim gündür. Bugün ne kadar yanında olsam da senden vazgeçilmiş bir gündür. Hep aynı şeyler aynı şarkılar zaten tercüman. Ah biliyorum bu konuda pek uyuşmuyoruz birbirimize, hiç öyle sadece söylemek istedim. Ama şunu da söylemeden geçemem, sesin fındık gibi. Ben söyleyeyim sen anla ya da anlama.
Özgür bir minik kuş olmaya devam et. Her ağaç dalı fındık sesini tatsın ve her ağaç fındık ağacına dönüşsün. Sevemedin, olsun. Bir beklentim yoktu zaten hâlâ daha olduğunu söyleyemem.
Senin canın sağ olsun.
Uç minik kuş, özgürce uç. Bugün vazgeçtiğim gündür son kez seni çok seviyorum. Canın sağ olsun minik kuş. Kanatlarının her çırpışında buruk bir tebessüm konduracağım dudaklarıma. Çünkü böyle söylerdin minik kuş gibi hissediyorum derdin seninle. Hiç vazgeçme bu histen, sen daima uç. Sesin fındık gibi minik kuş, sesin fındık gibi...
[06.08.2020]
[23.55]