Bu aralar fazla uğruyor kalemim sana aman ha geri çevirme. Gözlerim arkada ellerim ellerinde kalır. Göz çehremde morluklar içinde uyumlu bir kızıllık. Çarpar en adi rüzgarlar loş ışıklara boğulurum. Seni sevmek bir çocuğun kar sabahına uyanması gibi bir şey Miona.
Tepemdeki karartı ayaklarımın altına serilmiş yavaşça, daha uzun daha ılık bir şey bu. Her an duyumsarım o karartı da seviyor seni. Seni sevmek gölgene meydan okumak gibi bir şey Miona.
Sonum olur ihtiyar ninniler şimdi. Ninniler sesin gibi, sesinse fındık gibi. Bazen çelme taksa da bana hatta bazen yere serse de beni, ağzım burnum kırılsa dahi sesin fındık gibi. Seni sevmek fındık ağacının fırtınaya direnmesi gibi bir şey Miona.
Uyuşuk düzenin önünde dimdik duran süratli dalgın kadın. Her kırmızı ışıkta seni bulur sonra da kaybederim. Ardından hemen yeşil yanar, sarıyı söylemiyorum bile çok belirsiz. Seni sevmek yeşil ışıkta yaya geçidinden geçmek gibi Miona.
Gördüğüm kadarıyla iyimişsin devrilmemişsin henüz yüzüstü kapaklanmamışsın ruhun yaşlanmış belki 45 lerinde belki de 63. Sonra birden gençleşiyorsun öyle bir gençleşmek ki bu ruhun henüz çocuk oluyor. Bazen ihtiyar bir ninnisin bazen ise o ninniyi dinleyen çocuk. Seni sevmek bazen yaşlı bazense çocuk Miona.
Çat kapı geleceğim bu sefer geri çevirmene olanak vermeyeceğim hiçbir zaman. Ayaklarım yorgunluktan bitap düşse de sana her zaman dayanak, sana her zaman sığınak. Seni sevmek savaş meydanında tek kurşunsuz sığınak olmak gibi bir şey Miona.
Bu aralar aklıma pek çok zaman uğruyorsun kayıtsız bir sorunun yoktur umarım. Geçen zaman içinde iyi olmanı dileyeceğim. Seni seviyorum yazarım belki tüm beyaz örtünün üstüne. Bilirim kara bayılırsın ve uyandırırsın beni kar sabahlarına. Seni sevmek beklemekten de öte kar sabahlarını. Seni sevmek yaşamak gibi bir şey Miona.
Yaşamak zor mesele, güzel geceler dilerim :)
|12.01.2021|
|00.21|