Şimdi bir hikayenin ortasına sıkışıp kalmış gibiyiz Miona. Kitap sayfaları dalgalandıkça sürükleniyoruz hiç basılmamış notalı kıyılara, notasız yaşamak korkunç olmalıydı zaten. Notaların ve noktaların saç tellerinden hiç eksik olmasın. Kendi şarkılarımız çalıyor notalarda, yürüdükçe çeşitli şarkılar uyduruyoruz, birlikte saç tellerini kurutuyoruz gül niyetine kitap aralarında. Hüzün sayfalarında kıvrılıyor, kırılıyor. Mutlu sayfalarda uzuyor, gülümsüyor. Saç tellerin okuyor her bir sayfayı,her bir sayfayı daha da güzelleştiriyor. Omzundan boynuna çarpıyor, kimsenin görmemiş olduğu ahenkli izler bırakıyor bunlar öyle izler ki ezberlenmesi mümkün değil. Kıta kıta yazıyorum seni sarılıyorum her kelimene. Sayfa sayfa okuyorum, tel tel dinliyorum gözlerim kapalı kıyılarında can buluyorum. Hikayenin sonunu merak ediyorum o kadar dalga çarptı yüzümüze yine de yılmadık sürüklendik seninle. Bir sayfadan diğer sayfaya geçerken zorlandım ve korktum ya orada notaların yoksa diye. Her seferinde farklı bir şarkı doldu kulaklarıma, her seferinde huzur buldum. Ah Miona insanlara da okumalıyız bu notalı hikayeleri, zira kapılar ardında bir beklediği var gibiler. Bu beklenti herhangi bir şey de olabilir. Bir sol verelim onlara ağlanacak bir sol, sonra la verelim gözyaşlarını silelim, do verelim toparlanmalarını söyleyelim, mi de sessiz olalım, si de soralım, fa da ezberletelim notaları, re de ise değişelim. Öyle güzel şarkılar çal hep Miona. Mavi kurdele iliştirdiğim saç tellerini gül misali kurutayım yine kitap aralarında. Ancak ihtiyar kitap sayfaları yakışırdı sana.
Notalı kalın ve yıkılmayın asla.