III-1: Kaju

599 104 57
                                    


KORİDOR

III. KÖŞE

1. Gün: Kaju

"... İşte sonra da otobüsü kaçırdık."

"Yok artık!"

"Ay, alem bu çocuuk!"

Duşumu almış, Zuhal'in dolabından aldığım tertemiz kıyafetlere sarınmış halde dışarı çıkmıştım ki kahkahaları duyup dikkat kesildim. Saçlarım çabucak kurusun diye kafamı sağa sola sallarken kulağıma su mu kaçtı yoksa doğru mu duydum? Otobüsü kaçırdık mı dedi o?

"Başka bir hikaye daha anlatsana, vardır sende."

"Evet, Batııı. Lütfeeen."

İki adet cırtlak kız. İlk ses bizim Zuhal'indi de, diğer uzun hececi kimdi? Ben kaç dakikadır çıkamamışım banyodan acaba?

"Derya, çayları tazeleyiver kız."

Bunu diyen Bedriye teyze. Doğru ya. Alt komşu Derya'ymış diğeri. Kendisi uzun hececilik akımının lideridir. Hiç sevmem.
Bu aptal Kapı, otobüsü kaçırdığımızı mı söyledi yani ciddi ciddi? Kızları etkilemek için yapılabilecek en tuhaf taktik herhalde. Tongaya düştüyseler onların saflığı.

"Afiyet olsun." diyerek damladım küçük mutfağa. Normalde beni görünce yüzünü çeviren Derya birden ayağa fırlayıp boynuma yapıştı.

"Sıhhatler olsun canım, hoşgeldin. Abinle sohbet ediyorduk biz de."

Niyet bariz belli, uygun adımlarla ilerliyor hedefe çakal. Misler gibi sabun kokacakken onun ağır parfümüne bulanacağım şimdi. Düzleştirilmiş uzun saçlarını nemli boynumdan uzaklaştırıp samimiyetsizce burnumu kırıştırdım, "Ne güzel."

"Meğer ne hoş sohbet bir abin varmış Leylim?"

Zuhal sıktığı dişlerinin arasından konuşmuştu. Bir abim olmadığını elbette biliyordu, durumu soracağı anlamına geliyordu bu. Sanırım misafirler gelmeden önce sorguya çekememişti Batı'yı.

"Öyledir abim." diyerek masumca gözlerimi açtım.

Zuhal bana zaten dayanamazdı, yanına bir tabure çekti hemen. Ufak masanın üzerindeki lahmacun paketi açılmış ve yağmalanmıştı ama tamamen bitmemişti. Aşağıdan bana sırıtan iki taneyi hemen çıkarıp sarmaya başladım.

"Ee, ne konuşuyordunuz?"

Batı Atalay sandalyesine iyice yaslanmıştı. "Birkaç maceramı anlattım da kızlara."

"Öyle mi? Ben de var mıydım içinde?"

Lahmacun dürümünden aldığım kocaman ısırıktan gözlerini kaçırıp yanında ona hayranlıkla bakan Derya'ya gülümsedi. "Yok canım."

Ne? Bizzat benim kaçırdığım otobüsü anlatırken beni hikayeden çıkarmış mıydı yani?

Batı Atalay, misafirler gider gitmez göreceğin ilk şey Azrail olacak.

"Şeyi de anlattın mı," dedim, "geçen sene sevgilin Ayşe'yi aldattığını. Çok komik bir hikaye. Ama kız mahvoldu tabii."

Derya'nın yüzü düşerken öyle büyük sırıttım ki az kalsın ağzımdaki lokma yere düşüyordu. Batı hemen tatlı bir ifadeye büründü ve kurabiyesini izleyen Derya'ya eğildi... Aa, kurabiye! Bedriye teyze getirdiyse enfes olmalı. Üzerine patent alabileceği harika bir tarifi var.

"Yanlış hatırlıyorsun canım kardeşim. O beni aldatmıştı."

Bak ya! Nasıl da masum rolüne büründü! Ağzım şimdi tıktığım kakaolu un kurabiyesi ile dolu olmasa hemen müdahale edecektim de ne yazık ki yırttı hergele. Bir de utanmadan devam etmez mi?

Koridor (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin