KORİDOR
II. Köşe
2. Gün: Kilit
Pek meraklı biri sayılmam. Dedektif olduğum için bu size garip gelebilir elbette ama polislikten nasıl atıldığımı bilmiyorsunuz. Şunları bilin yeter: Fazla merak iyi değildir ve içgüdülerimize o kadar da güven olmaz.Yine de, Batı Atalay'a her baktığımda tüm vücudum merakla doluyordu. Sürekli istisnaydı bana.
Merih isimli adam çıktıktan sonra, açlıktan mı bilinmez bir süre uyumuştum. Uyanışım, hiperaktif ve öfkeli kader arkadaşımın kıpırtılarıyla olmuştu yine.
"Ah... Hala mı buradayız?!"
Yine derin bir uykudan henüz uyanmış gibi sersem duruşu ve yine o, beni tanımaya çalışan kısık gözler. Bu saçmalığı kaç kere daha yaşayacaktık? Bir dakika. Son birkaç saattir yakından gördüğüm yara izi nereye gitmişti birden?
"Hala buradayız Batı. Nasıl olmayabilirdik ki?"
"Kızım," dedi dişlerini sıkarak, "anlıyorum, bana aşıksın ama..."
"Ne aşkı? Geçmedik mi orayı biz?"
Kafasını yana yatırdı, "Geçtik mi?"
Harika! En eğlenceli hayallerimden biridir bir ruh hastasıyla birlikte kaçırılıp bir odaya tıkılmak.
"Tüh!" dedim, "Çok da gençsin halbuki.""Ne..."
"Tekrar merhaba gençler."
Merih kapıyı açınca kafasını hızla oraya çevirdi Batı Atalay, "Sen de kimsin salatalık?!"
Öf! Kafamı hızlı bir şekilde yere bıraktım. Hard diski kayıp duruyordu adamın resmen!
"Diğer Batı gelmiş!" diye tuhaf bir cümle kurdu Merih, "Hoşgeldin. Yoksa bu evrenin Batı'sı mısın? Nasıl anlıyorsun bunu?"
"Ulan... Sen... Nasıl?!"
Batı Atalay sinirlenmişti. Çok sinirlenmişti. Yerinde duramıyordu. Yine.
Dolayısıyla çok tepki vermedik."Sen, paralel evrenleri açan Kapı'sın Batı." Merih bir elini şıklattı, "Bu cümleyi daha kaç kez kuracağım acaba Leyla? Şimdiden heyecanlandım!"
Yattığım yerde hiçbir şey anlamamaya devam ettim. Merih bana göz kırptı.
"Leyla, yoksa hala inanmıyor musun? Batı'nın değiştiğini fark etmemiş olamazsın."
Merih'i hayal kırıklığına uğrattım büyük bir zevkle: "Aslına bakarsan şu an sadece yemek yemek istiyorum, bütün bu olay hiç umurumda değil."
Yeşil gözlerini kocaman açtı, "Sana birazdan enfes bir ziyafet çekeceğim, söz. Ama şimdi Batı'ya bir dedektif gözüyle bakar mısın? Çok kısa. Lütfen."
"Bak söz verdin." diye anlamsızca üsteledikten sonra gözlerimi karşıma çevirdim.
Batı Atalay veterinere götürülmüş bir kedi kadar belirgin huysuzluğuyla bizi izlerken onu inceledim. Evet, yara izi gitmişti. Evet, beni saçma bir şekilde hala ona aşık sanıyordu, kaçırıldığımız gecedeki gibi. Evet, biraz daha farklı bir katlanılmazlığı vardı ama...
Ne yani, iki tane mi Batı Atalay varmış güya? Biri bu evrenin, diğeri de paralel evrenin mi? Gidiş geliş yapıyorlar? Ben bu işin neresindeyim? Ne diyorum ben, masal mı bu, nasıl olabilir bunlar? Ben kendi çapında ayakları yere basan, mantıklı bir insanım dostum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koridor (TAMAMLANDI)
Fantasi"Paralel evrenler arasında bir Koridor var. Sizin ortada olduğunuz, herkesin kazanmak istediği, dört köşeli bir satranç gibi düşünün." Hayat, arkadaşlar, karışık bir kuruyemiş tabağıdır. Üstelik kajuları hep başkaları yer. ~Dedektif Sümük ve Kaju Be...