Doruk'tanHızlıca okuldan çıktığımda aklımdan geçen, sadece kötü bir şey olmamasıydı gerçekten çok korkuyordum. Annem telefonda ne olduğunu da söylememişti ve bende iyice endişelenmiştim koşarak eve giderken, ev zaten okula pek de uzak olmadığından varmam çok uzun sürmemişti 5 dakika sonra evin önünde olduğumda hızlıca içeri girdim, annem yere çökmüş ağlıyordu endişeyle yanına koştum.
''Anne neyin var, ne oldu söylesene artık.'' Donuk gözleriyle bana baktı ve 'baban gitti' dedi. Şimdi anlaşılmıştı bu kadar ağlamasının sebebi...
O hep gidiyordu, sonra bir şekilde tekrar dönüyordu. Keşke dönmeseydi.
''Ağlamana, ağlamanıza dayanamıyorum biliyorsun lütfen bana böyle şeyler yaşatma. Geri döneceğini bilmiyor musun sanki. Senden daha çok üzülüyorum, seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?'' dedim ve başından tutarak alnını öptüm gülümsedi.
''İyi ki varsın''
''Sen de iyi ki varsın anne ,iyi ki varsınız siz olmasanız yaşamak için hiçbir sebebim olmayacak, Cemre de sen de iyi ki varsın'' Tekrar birbirimize sarıldık kokusunu içime çektim.
-
Pera'dan
Servisteydim. Doruk beni öylece bıraktıktan sonra bende masadan kalkıp sınıfa gitmiştim. Bir telefon üzerine koşa koşa gittiğine göre çok önemli olmalıydı. Beni masada bıraksa bile ona bana yardımcı olduğum için bir teşekkür borçlu olduğumu düşünüyordum onu gördüğüm ilk anda söyleyecektim.
Kulaklığımı kulağıma geçirdiğim de, şarkı sesine eşlik etmeye başlamıştım. Şarkı söylemeyi çok seviyordum. Kesinlikle üniversite için seçimim konservatuar olacaktı. Tabi becerebilirsem ve bir enstürman çalmaya başlarsam...
Servis babamın evi önün de durduğunda, neşeyle arabadan indim. Babamın evi diyor oluşumun sebebi, babamın bizle yaşıyor olmamasıydı. Annem ve babam bir kaç yıl önce ciddi sorunlar eşliğinde boşanmışlardı. Bu durum fazlasıyla psikolojimi alt üst etse de, bunları onlara yansıtmamak için büyük bir çaba içindeydim. Onlarsa her fırsatta hala kavga etmekle beni pek düşünüyor gibi durmuyorlardı. Sanki Pera'nın daha çok psikolojisi bozulsun der gibi...
Ama alışmıştım, o yüzden en başta ki kadar çok ağlamıyor, daha güçlü olmaya çalışıyordum.
Kardeşim ve benim velayetim annemize verilmişti. Bana kalırsa ise, babamla yaşamayı tercih ederdim. Babam çok özgün bir adamdı, insanları çok iyi anlar analiz ederdi. Bir sorunum olduğunda annemle değil, ilk olarak onunla paylaşmayı tercih ederdim. Annem biraz eski kafalı bir kadındı. Hala 1970'lerde yaşıyor gibiydi, birisi ona artık 70'lerden çoktan geçtiğimizi anlatmalıydı. Ama sanırım böyle biri yoktu.
Babama müziği çok sevdiğimi, bir şeyler yapmak istediğimi her anlattığımda, bana destek çıkıyor benim için elinden gelen her şeyi yapacağını söylüyordu. Bu yüzden onu gerçekten çok seviyordum. Bana güvendiği, destek olduğu için.
Annem her kararımın karşısında bir engel gibi dimdik dururken, babam bana olan desteğini hiç üzerimden çekmezdi. Sanırım bu yüzden, onunla yaşamayı istiyordum...
Kapıyı çaldığımda hızlıca anahtar sesinin açılışını duydum. Babam sürekli kapıyı kilitli tutardı. Kapıyı açtığında yüzünde büyük bir gülümseme ile,
''Hoşgeldin!'' diye bağırdığında, hızlıca ona sarıldım. İş için Amerika'ya gitmişti neredeyse iki haftadır yoktu. Onu çok özlemiştim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Güzel Şarkı
Novela JuvenilGerçek aşkın müzik ile harmanlandığı nefis bir aşk hikayesi. Doruk & Pera'nın ilham verici aşkını anlattığım hikayeme hoş geldiniz. Keyifli okumalar :)