7

2 1 0
                                        

Müzik grubunun provaları başlamış durumdaydı. Neredeyse okulun bütün kızları Doruk için gruba girmiş ona yanaşırken oda hepsine tepkisine bakıyordu. Çevresinde bu kadar kız varken, sevgilisinin olmaması imkansızdı sanırım. Bunu ona soracak kadar yüzyüz değildim ve beni yanlış anlayabilirdi. En iyisi çenemi kapatmaktı sanırım.

"Doruk, numaranı verir misin?" Diyip ona sırnaşan kıza göz devirdim. Doruk kızla göz teması kurmadan elinde ki telefonu aldı ve numarasını kaydetti. Kız gülümsedi ve doruk'a göz kırparak oradan gitti.

Rahatsız ediciydi.

Neden onları izliyordum ki? Salaklığım...

"Gençler şimdi ufak bir ses provası yapalım. Hemen bitirelim ki erken dağılalım." Doruk konuştuğunda herkes toplandı ve sıraya girdi. Bende sıraya girmiştim. Cenk ve buseye ısrarla beni yalnız bırakmamalarını söylemiştim fakat beni takmadan iki kuzen gitmişlerdi. İntikamım acı olacaktı, fakat şuan bunun zamanı değildi.

Provayı okul çıkışında yapıyor olmamız, eve geç gideceğim anlamına geliyordu. Annem geç geleceğimi söylediğim de söylendi fakat sonradan ne yapıyorsan yap tribine girip telefonu suratıma kapattı. Ondan da başka bir şey beklemezdim zaten...

Beni bir türlü sevmiyordu. Onun gözünde hiç bir zaman Efe gibi olamayacaktım. Tabi bu babam için geçerli değildi.

Beni boğan düşüncelerimden kopmamı tekrar doruk'un sesini duymam sağladı.

"Şimdi herkes kendine bir şarkı seçsin. Sonra müzik hocasıyla beraber ses analizi yapıp grubu küçültmeyi planlıyoruz. Çok fazla kişiyiz. Sahneye bile sığmayız."

Haklıydı. Ve buna sevinmiştim. Bu sayede sadece doruk'un yakışıklı oluşu için burada olan parazitler basıp gideceklerdi.

Doruk bir şarkı seçmemizi istemişti. Bir kaç dakika sonunda bulmuştum.

Pinhani grubunun, "Peki Madem" şarkısını söyleyecektim. Bu şarkı bu sıralar en sevdiğim şarkıydı. Evde kendi kendime söylediğim de beğenmiştim. Hatta Efe bile küçük elleriyle alkışkayarak bana eşlik etmişti.

Evet karar vermiştim.

Şarkının sözlerini aklıma getirdim. Heyecanlanmak istemiyordum. Bu sırada içeri Ayhan hoca geldi. Onu çok severdim. En sevdiğim hoca da denebilirdi. Doruğun yanına gitti ve kulağına bir şeyler dedi. Doruk, bildiğim kadarıyla bir çok enstrümanı çalabilen biri olduğundan, grubun başında olmuştu. Halinden de gayet memnun görünüyordu. Hatta neşeli gibiydi. Kimsenin onu böyle neşeli görmediğine emidim, çünkü normalde hep somurtur ve donuk bakışlarıyla etrafı süzerdi. Müzik yaparken mutlu olduğu çok belliydi. Bunu geçen ki gitar dersimizde de hevesli oluşundan anlamıştım.

"Pera?" Ayhan hocanın sesini duyduğumda onlarla döndüm. Sıra ne zaman bana gelmişti?

"Buyurun hocam?"

"Sıra sende, şarkının seçtin mi?"

"Evet hocam."

"Tamam, o halde başla." Dediğinde derin bir nefes aldım.

Lütfen pera, utancını bir kenara bırak. Ve yap şu işi...

O sırada, Doruk ile göz göze geldim. Gözlerimizi aynı kaçırdık.

Boğazımı temizledim...

Kaçıncı günüm kaçıncı ayım

Vaktin ne kadar farkında mıyım bilebilsen

Peki madem

Heyecandan ölecektim. Çünkü tüm sınıf beni dinliyordu. Ve doruk.

Seninle nasıl vedalaşırız

En Güzel ŞarkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin