1 4

7 0 0
                                    




Gözlerimi açtığımda Efe başımda dikilmiş, bana bakıyordu.

''Hadi abla gitmiyor muyuz?''

''Saat daha dokuz Efe, öğlen buluşacağız.''

Bugün cumartesiydi, Doruk'la sözleştiğimiz gibi Cemre ve Efe'yi buluşturacaktık. Efe'ye bunu teklif ettiğimde deli gibi heyecanlanmıştı, onu öyle görünce bende mutlu oluyordum.

''Hemen buluşmak istiyorum ama.'' diye sızlandığında, onu kendime çekip sarıldım.

''Merak etme az kaldı, yüzümü yıkayıp geleyim yanına olur mu?''

''Tamam.'' diyip odamdan çıktığında derin bir nefes aldım. Çok sabırsızdı.

Bende yataktan kalkıp, banyoya ilerledim. Bugün çok güzel olacaktı hissediyordum. Hislerime güvenirdim, onlar bana yol gösterirdi bazen.

Banyo da saçlarımı taradım ve yüzümü yıkadım. Güzel görünüyordum, kahvaltı edip duşa da girecektim.

Banyodan çıktım ve mutfağa indim. Babam bugün de çalıştığı için Efeyle yalnızdık. Efe evde koşuşturduğundan, ona dikkat etmem gerekiyordu.

''Hadi bakalım kahvaltı vakti!'' dediğimde yanıma geldi ve karnını ovarak, çok aç olduğunu söyleyip durdu.

Gülerek kahvaltılıkları çıkarmaya başladım, o da masaya oturmuş beni izliyordu. Dolaptan süt çıkarıp biraz ısıttım ve Efe'ye hazır hale getirdim. İki üç dakika içerisinde de krep yapmıştım. En sevdiği şey çikolatalı krepti. Her sabah yemesi şarttı beyefendinin...

Sütüyle krepini yerken  bende yediklerime dikkat etmeye çalışarak, ağzıma bir şeyler attım.

Efe ile vakit geçirmeyi çok seviyordum. Kardeş olmamızın dışında, sanki küçük bir dostummuş gibi de hissettiriyordu.

''Ne zaman gideceğiz?'' dediğinde düşünür gibi yaptım.

''Ben ne zaman istersem.'' dediğimde sızlanmaya başladı.

''Tamam tamam.'' diyip güldüğümde, oda gülümsedi.

''Birazdan Doruk abini arayacağım. Konuşuruz saati.'' dediğimde başını salladı ve önündekileri yemeye devam etti.

Beni de Doruk'tan bahsedince anlamsız bir heyecan basmıştı. Artık ondan bahsederken bile tavırlarım değişiyordu.

Kahvaltım bittiği gibi telefonumu elime aldım ve Doruğu aradım. Çok geçmeden yanıtlamıştı.

''Alo?''

Sakince konuş Pera, saçmalamak yok...

''Günaydın.''

''Günaydın, Pera.''

''Napıyorsun?''

''Cemre ve annem ile kahvaltı etmiştik, şimdi bitti.''

Kendi kendime gülümsedim.

''Bizim de Efeyle kahvaltımız şimdi bitti. Seni de ne zaman buluşuyoruz demek için aramıştım. Efe heyecandan deliriyor çünkü.''

Güldü.

''Cemre de çok heyecanlı. Onu böyle görmek çok güzel.''

''Bende Efe için aynısını düşünüyordum.''

''Kaç gibi uygunsun?''

''Bana fark etmez, malum cumartesi boşuz.'' dedim.

''Saat bir gibi olur mu o zaman?''

En Güzel ŞarkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin