Benim küçük ailem sayenizde kitap 2K OLMUŞŞŞŞ
Şu anda bilinmeyen üstelik yazmaya başlayalı 3 ay yeni bitmiş olan bir kitaba ilginiz o kadar güzel ki, okuyan gözlerinizden öpüyorum her birinizi. Büyüyorsa, bilinmeye başlıyorsa bu sizin sayenizde. Her gün yeni okuyucular geliyor, yorumlardan veya beğeniyor olmalarından görüyorum. Kitabın bilinmesini sağladığınız için, çevrenize önerdiğiniz için hızla büyüyoruz. Size minnettarım çünkü sizin sayenizde her şey.
Her gün bölüm atmaya başladım farkındaysanız nedenine gelecek olursak bir önce ki bölümde açıkladığım gibi taslaklarımı buldum ve hangi bölümde hangi olay yaşanacak biliyorum bu yüzden yazması da pek zaman almıyor. Geçen bölüm aklınıza karıştıran bir şeyler oldu mu? Bunu belirtebilirsiniz ayrıca geçen bölüm önü açık çok konu vardı. Bu bölüm biraz onları açacağım, bilerek konuları öyle açık bıraktım ve bir kaçınızın anladığı üzere bir çok spoi bıraktım asdghxbcxhfv
Bölümleri bilerek çok fazla uzatmıyorum, okurken sıkılmanızı istemiyorum. Konuları betimleme yapmadan, fazla detaylarla boğmadan anlatıyorum. Okurken sıkılırsanız muhtemelen bırakırsınız diye, sizce uzunluğu iyi mi? Biraz daha mı kısa kesmeliyim yoksa biraz daha mı uzatmalıyım? Yine çok konuştum tamam bölüme geçelim asajdgfbc
Yorum-oyla yapan parmaklarınızı öpüyorum
Okuyan gözlerinize sağlık
NOT: BÖLÜMÜ KONTROL ETMEDİM YAZIM HATALARI OLURSA YORUMDA BİLDİRİN
SİZİ SEVİYORUM
***
Jimin'in yüzü dağılmış bir halde kapımıza bırakılmasının üzerinden iki gün geçmişti. Yüzündeki yaralar hala tazeydi fakat ağrıları yavaş yavaş geçmeye başlıyordu. İlaçlarını saatinde içiriyor, yemeğini öğün atlamasına izin vermeden yediriyordum. Her gün saat başı kremlerini sürüyordum. Taehyung ağrılarına iyi geleceğini düşündüğü, ayağa kalkmasını kolaylaştıracak bir kaç bitkisel çaylar almıştı. Düzenli aralıklarla onları içiriyordum. Sonuç olarak şu anda daha iyiydi, hatta öyle iyiydi ki bu sabah kahvaltısını verdiğim esnada bana yastık fırlatmıştı.
Yoongi'yle alakalı tek kelime etmemiştik. Sormamıştım. Oda konuşmamıştı. Soracaktım fakat biraz daha iyileşmesini bekliyordum. Bu esnada Taehyung boş durmayıp sürekli birileriyle telefonda konuşuyor, nadiren salona veya yatağa yanıma geliyordu. Çalışma odası olduğunu düşündüğüm odadan çıkmıyordu. Çoğu zaman yemeğini bile oraya götürüyordum. Seokjin ve Namjoon düzenli olarak eve geliyorlar, Taehyung ile bir şeyler konuştuktan sonra gidiyorlardı. Hoseok şirketteki işlere devam ediyordu, varlığından habersizdik binevi. Gelmiyordu.
Bana gelirsek öfkem hala dinçti. Salt bir öfkeyle doluydum. İlk defa birine karşı bu kadar intikam duygusu içindeydim. Uğramış olduğum ihanetten dolayı canım hala yanarken, Jimin aklıma geldikçe can yanmam öfkeye dönüyordu. Evet ben ihanete uğradım, senelerce en güvendiğim kişiden darbe yemiştim ama Jimin daha kötüydü. Sevdiği adam tarafından aldatıldı, kandırıldı. Üstelik yetmedi canına kastedildi. Kendime bir söz vermiştim, sonunda her ne olursa olsun Jimin'in intikamını alacaktım. Eğer ben kaybedeceksem Yoongi de kaybedecekti.
...
Salondaki koltukta ne kadar süredir oturduğumu bilmiyordum. Çok nadiren odaya uyumaya gidiyordum. Bir kaç saat uyuyup, geri buraya geliyordum. Tuhaf bir şekilde bu evin bana en çok huzur veren yeri, bu koltuk olmuştu. Çoğu zaman ellerimi göğsümde birleştirir, gözlerimi yumar ve ileri geri sallanarak düşünürdüm. Yine düşünüyordum. Yoongi'nin kendince nedenleri olduğunu, haklı bir sebebi olduğuna inanmak istiyordum. Sebebi her ne olursa olsun Jimin'e verdiği zararı ödeyecekti fakat bu durumda bile bir sebebi olduğuna inanmak istiyordum. Çoğu zaman onunla karşılaştığım anda söyleyeceklerimi kuruyordum kafamda. Yersiz bir düşünceydi belki ama öyle. Ona karşı beslediğim kin kendimden vazgeçmemi sağlayacak kadar büyüktü. Diyorum ya ilk defa bu kadar nettim, kendimden emindim. Korkmuyordum. Olacaklardan veya arkasındaki o adamlardan. Tek korkum onunla karşılaştığım zaman kendimi tutamayacak olmamdı. Bunu engellemek gibi bir düşüncem de yoktu. Fakat yine de biraz kendimi dizginlemem gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BIG BOSS | TAEKOOK
Fanfiction"Yanımda mısın, karşımda mısın Jeon Jeongguk?" "Yanındayım Kim Taehyung." O gün bir saniye bile düşünmeden "Yanındayım." dememin ardından asla karşısına geçmedim, geçemedim. Çünkü benim yanım onun soluydu, soluğumdu; her defasında nefesimi kesmesine...