Selam
Birkaç bölümü geçiş bölümü olarak düşünün. Olaylar henüz başlamadı. Şu anda bu iki aptal aşık birbirini tanıma sürecinde. Asıl olaylar birkaç bölüm sonra başlayacak. Ben bunları sürekli öpüştürmek istiyorum ya shfghdgfhdf Muhabbet kuşu gibi sürekli öpüşsünler istiyorum. Sizce?
Bölümleri uzun yazmak istemiyorum. En azından konular başlayana kadar anlamanız amacıyla kısa tutuyorum, peki anlaşılır mı? Okurken aklınıza takılan her şeyi sorabilirsiniz. Okuduktan sonra da yorum-oyla yapın bende azıcık mutlu olayım
Okuyan gözlerinize sağlık
SİZİ SEVİYORUM.
...
Daha önce hiç birine dokunmak istediniz mi? Tenini, teninde hissetmek. Ona ait olmak, onun dudaklarında nefessiz kalmak. Vücudunda parmak izlerinizi bırakmak. Tam şu anda Taehyung dudaklarıma konuşurken bunları istiyordum. Yemin ederim dudaklarının ıslaklığını kuru dudaklarımda hissettiğim anda, kalbim duruyor sandım. Öyle bir hızlı atmaya başlamıştı ki imkanı olsa göğüs kafesimi kırıp çıkacaktı.
Öpmüyordu. Dudakları, dudaklarımın üzerindeydi ama öpmüyordu. Oynamak istiyordu. Buna ne kadar dayanabilirim diye test ediyordu adeta. Dayanamazdım ki. Şu anda bile kendimi ne kadar zorladığımı tahmin bile edemezsiniz. Yanıyordum. Onun vücudu, vücuduma yapışıkken, bütün kokusu ciğerlerimde çiçek açtırırken imkansızdı. Onu öpmemek imkansızdı.
Yüzünü, yüzümden bir kaç santim uzaklaştırmıştı. Bu sefer gözleri yüzümde uzun bir yolculuğa çıkmıştı. Burnumda, gözlerimde, kirpiklerimde. Dudaklarıma gelince bakışları durmuştu. En tehlikeli yerde duruyordu. Bakışlarını dudaklarımda hissederken, dudaklarına bakmamak imkansızdı. Kim Taehyung şu anda benimle oyun oynuyordu. Yoksa dudaklarıma baktığı zaman neden diliyle ağırca dudaklarını ıslatsın ki değil mi? Evet evet. Bilerek yapıyordu. Öpmeyecektim ki. İstediğini vermeyecektim. Peki neden dudakları dilinin ıslaklığını alınca daha bir kızardı? Tanrı dudaklarına kiraz rengini vermişti. Hatta kiraz, Taehyung'un dudaklarının rengini görse kendinden utanırdı.
"Neden Jungkook-" Nefesi yine yüzümdeydi. Derin derin soluyordum ama soluğum kesilmişti. "Neden bilişim odamdasın?" Sürekli aynı soruyu tekrarlıyordu. Üstelik onun şirketi olduğunu bile bilmiyordum. Bilseydim gelir miydim? Gelirdim. Fakat gerçekten bilmiyordum. Bunu anlatmak istiyordum ona ama dermanım yoktu. Dilim tutulmuştu. Aklım yalnızca dudaklarında, kokusundaydı. Farkındaydı. Gözlerim sürekli dudaklarında dururken nasıl anlamazdı ki? Kim Taehyung zeki bir adamdı. Benimle oynayacak kadar zeki. Derin bir nefes aldım. "Bilmiyordum. Senin şirketin olduğunu bilmiyordum." Dedim. Şu birkaç kelime dudaklarımın arasından o kadar zor dökülmüştü ki, bunu tahmin edemezsiniz.
"Hadi ama Jungkook. Gerçekten buna inanmamı bekleme benden."
Umrumda değildi. Bu gerçek olandı.
"Doğru söylüyorum Taehyung. Bilmiyordum. Buraya staja başladım, bilsem gelmezdim." Durdum. Gözlerimi kısarak gözlerine odaklandım. "Ve biliyor musun? İnanmıyor olman sikimde değil Kim Taehyung!" Nettim bu sefer. Hiç olmadığım kadar nettim. Kalbim şu anda deli gibi acısa bile, vücudum onu istercesine yansa bile nettim. Gülümsedi. Bilgisayardan gelen ışıklar yüzünde oynarken, gülümsedi. Çok güzel gülümsüyordu. Derin bir nefes aldı önce, kokumu içine çektiğine emindim. Gözlerini kapattı, kokumu içine doldururken. Fakat gözlerini açtığında farklıydı. İrisleri öfkeli bakıyordu. Gözleri kısılmıştı. Zaten duvara yapışık olan bedenimi, daha sert itiklemiş, kendini de üzerime itmişti. "Benimle oynamaya kalkma Jungkook!" Donuktu. Sesi de en az bakışı kadar donuktu. Korkmadım dersem inkar ederdim. Sesinden korkmuştum. Konuşmak daha doğrusu kendimi ifade etmek istercesine dudaklarımı araladığım an, ellerini çenemi bulmuş, gözleri dudaklarıma kaymıştı. "Burada yalnızız." İki kelime nefesimi keserken dudaklarımda olan gözlerine baktım. Kim Taehyung bipolar bozukluk yaşıyordu adeta. Biraz önce bana bağıran adam, beş saniye sonra benimle flörtleşmeye çalışıyordu. Ona anlam veremiyordum. Onun bu karışıklığı belki de benim en büyük bataklığımdı veya olacaktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BIG BOSS | TAEKOOK
Fanfiction"Yanımda mısın, karşımda mısın Jeon Jeongguk?" "Yanındayım Kim Taehyung." O gün bir saniye bile düşünmeden "Yanındayım." dememin ardından asla karşısına geçmedim, geçemedim. Çünkü benim yanım onun soluydu, soluğumdu; her defasında nefesimi kesmesine...