27

2K 141 148
                                    

Finale son '3' bölüm 

Hızlı mı bölüm atıyorum yoksa hızlı mı zaman geçiyor anlam veremedim ama bir takım mutsuz hissediyorum. Göz bebeğim bitecek ve çok az kaldı. Başka ficlerde mutlaka görüşeceğiz tabii. 

Her neyse bu sefer çok konuşmadan bölüme geçelim. Sonuçta kocaman 3 bölüm var önümüzde bitmesi için. Şimdiden konuşmayalım. 

Sormak istediğiniz bir şey varsa mutlaka sorun, mesela karakterlere özel olarak da sorabilirsiniz merak ettiğiniz her şeyi. 

Parmak uçlarınızdan öpüyorum 

Okuyan gözlerinize sağlık

SİZİ SEVİYORUM 

***

Dün geçirdiğimiz olaylı gecenin ardından eve gelmiş ve tek kelime etmeden direkt duşa girip uyumuştum. Taehyung yol boyunca Jimin ve Hoseok ile dalga geçmeye devam etmişti. Onların aralarındaki bağ en çok Taehyung'u eğlendiriyordu. İkimizde şaşırmıştık aslında. Uzun süredir yanımızda olmalarına rağmen, dikkat etmemiştik. Kendi sorunlarımızla o kadar meşguldük ki gözümüzün önünde başlayan aşka şahit olmamıştık. Mutluydum aslında. Jimin'in adına oldukça mutluydum hemde. Hoseok'un Jimin'e verdiği değeri görünce çok daha mutlu olmuştum. Onu koruyacağından, ona iyi geleceğinden zerre şüphem yoktu. Sonuçta Jimin çok zor zamanlar geçirmişti en önemlisi bu zor zamanlarında ben yanında olamamıştım. O yüzden onun adına oldukça mutluydum. Taehyung'da mutluydu, eğer mutlu olmasaydı onlarla dalga geçmezdi. 

Jimin'in Taehyung'a konum attıktan sonra hemen nasıl geldiğini merak ediyordum. Fakat bu merakım fazla sürmeden aslında Taehyung ve Hoseok en başından beri bizi gizli gizli takip ettiklerini itiraf etmişlerdi. Hatta öyle ki dayak yediğimiz anda bile izliyorlarmış ama kendi başımıza bu durumla nasıl ilgileniriz diye karışmamışlar. Taehyung'a tepki gösterdiğim anda, "Eğer ciddi anlamda zarar geleceğini düşünseydim tabii ki müdahale edecektim fakat sen yalnız kalmak istedin ve Min Soon gelmese beni çağırmayacaktın bile." Demişti, sinsice gülerken. Doğruydu. Eğer Min Soon gelmeseydi asla çağırmayacaktım. Muhtemelen gecenin sonunda eve dayak yemiş bir şekilde gidecektim ama yine de çağırmayacaktım. Yine de fazla bir şey demedim, teşekkür ettim yalnızca. Tabii biraz da öptüm, o taptığım dudaklarından. 

Biz bardan çıktıktan sonra ortalığı temizlemek için Taehyung bir kaç adam göndermişti. Min Soon'un ölümünün bizimle bir alakası olmayacaktı. Tabii adamlarına bu esnada dün bana dokunan kişiyle ilgilenmesini de tembihlemeyi es geçmedi. Öldürmeyecekti, en azından bunun için söz vermişti ama o adamın 'keşke ölseydim' diyeceğine emini m. Şimdiyse salonda ellerini belinde birleştirip, ileri geri yürüyen Taehyung'u izliyordum. Hosoek ve Jimin'e kendince hesap soruyordu. Fakat her ne kadar ciddi görünmeye çalışsa da bunu pek beceremiyordu. 

"Demek-" Dedi, gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken. "Demek siz bizden sevgili olduğunuzu sakladınız?" 

"Sevgili değiliz diyorum sana!" Jimin sinirli bir tonda çıkışırken, Taehyung kahkaha atmıştı. 

"Ee biz olmasak öpüşecektiniz?"

"Taehyung lütfen abartma." Bu sefer konuşan Hoseok olduğu zaman, Taehyung'un bakışları bana dönmüştü. 

"Görüyor musun Jungkook? Sevgilisini nasıl savunuyor." Taehyung'a cevap vermek yerine elimle alnıma vurmuş ve başımı önüme eğmiştim. Ciddi anlamda ona eğlence konusu çıkmıştı, dün yol boyunca yaptığı yetmezmiş gibi, şimdi de evde dalga geçiyordu. "Bize ne zaman anlatmayı düşünüyordunuz peki?" Bu sefer ciddiydi. Merak ettiği için soruyordu, kızgın değildi. 

BIG BOSS | TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin