18

624 46 70
                                    

"Demek sevgili yaptın?" Bunu sormak istemiyordu ama ne yapsındı. Çatlayacaktı meraktan.

"Neden problem mi bu senin için?" Remus ona bu kadar yakın olmanın keyfini çıkarıyordu şuan. Üstelik Sirius aşırı tatlı geliyordu gözüne.

"Yok canım neden problem olsun mutluluklar diyecektim." Sirius omuz silkti ve saçları arkaya doğru gitti.

"Teşekkürler." Remus onun etrafa yayılan kokusu yüzünden cümlelerini toparlayamıyordu. Bu yüzden yalnızca tek kelime edebildi.

"Rica ederim. Sakın sevgiline de bana yaptığını yapma. Seviyorum diyip sonra yeni birini bulunca gidersin falan." Sirius kaşını çatıp saçını kulağının arkasına sıkıştırdı. Remus bugün ekstra aptal fakat tatlıydı.

"O da bana inanmaz mı senin gibi? Ya da pardon. O -seviyorum diyip birini bulmak- senin yaptığın şey benim değil." Remus tek kaşını kaldırdı. Sirius'un sinirli olduğunu saçlarıyla sürekli oynamasından biliyordu ve nedense bu ona zevk veriyordu. Sonunda ilgisini çekebilmişti.

"Niye inansın ki hemen ardından sevgili yapmışsın salak falan mı?" Sirius dudaklarını dişledi. Remus kendisini sinir etmek için uğraşıyordu kesin. Yoksa Sirius asla bu kadar sinirlenmezdi.

"Tabi haklısın ben de salağım zaten, malum bana seni seviyorum demiştin sonra bir baktım o paçoz kızla sevgilisin. Kız da güzel olsa bari yanmayacağım." Remus hayıflanırcasına söyledi. Cidden o kız neydi? Sirius kendi mükemmelliğinin de gayet farkındaydı sonuçta. Öyle bir gaflete nasıl düştüğünü anlayamıyordu.

"Önemli olan sadece dış güzellik mi? Senin dışın güzeldi de ne oldu?" Sirius son cümleyi yalnızca içinden geçirecekti. Nasıl olduysa -sinirliyken çok yapardı bunu- tak diye ağzından çıkıvermişti.

"Yalnız hatırlatayım o kız seni aldattı." Remus şuan aşırı derecede eğleniyordu.

"Evet biliyorum hem de seninle, ayrıca sen de aldattın!" Sirius hiddetle söyledi. Elleri yine saçlarındaydı.

"Benim en azından dışım güzel. Ayrıyeten seni aldatmadım ben taş kafalı. O zaman seni sevdiğimi kabullenmemiştim." Remus iç çekerek konuştu. Derdini bir türlü anlatamıyordu.

"O zaman şimdi aldatıyorsun, şuan kabullendin çünkü." Sirius tek kaşını kaldırdı. Remus onun bu mimiklerine resmen tapıyordu. Ayrıca, şu dakikalarda onu çok öpesi gelmişti.

"Ama sen beni kabul etmiyorsun. Sevgili değiliz ki." Yine de sakinliği korudu Remus.

"Tek sorun bu mu yani senin sevdiğin birisi olmasına rağmen sevgili yapman sorun değil?" Sirius gözlerini kıstı.

"Kıskandın mı sen?" Remus güldü. Sirius onun gülüşünü çok seviyordu. Şuan da şikayetçi değildi. Yine de gururuna yediremezdi.

"Şöyle aptal aptal gülmeyi kes!" Sirius ciddi olmaya çalışıyordu.

"Neden hoşuna mı gidiyor?" Remus iki gün önce bunu söyleyemezdi fakat şimdi Sirius'un gözünde o eski kişiyi görüyordu.

"Ya tabi ne demezsin. Aşırı hoşuma gidiyor o kadar ki bir yumrukla tüm gülüşünü silesim var." Sirius bunu ciddi söylememiş olduğundan Remus daha da güldü.

"Çok tatlı olduğunun farkında mıydın acaba?" Sirius esen rüzgarla yüzüne gelen saçına üflüyorken Remus söyledi. Sirius, kalbini deli gibi attırdığı için kendisine çok zararlıydı ama ne yapsındı.

Remus istemsizce Sirius'un rüzgarla önüne gelen saçlarına dokundu. Eskisi gibi yumuşacıktı. Remus o saçların her bir telini öyle özlemişti ki! Ne yapsa yetmeyecekti kendisine. Sirius varlığıyla bile kendisini mutlu ediyordu.
Üstelik kalbinde bir ağırlık vardı, kuşkusuz dört yıl boyunca mahrum kaldığı şeylerin ağırlığıydı bu. Remus ona dokunmayı ne kadar özlediğini şimdi farkediyordu.

"Sevgiline de söylersin artık ne kadar tatlı olduğunu." Sirius onun saçındaki ellerinin verdiği sıcaklığa sığınmak istiyordu. Öyle benzersizdi ki, Sirius kimsede bulamamıştı bu sıcaklığı. Elalar yine gözlerinde; gözlerinin ta içine, derin derin bakıyordu. Sirius onun kendisini sevdiğine inanmak istiyordu. Sevmiyorsa bile ona bir şans vermek istiyordu. Çünkü biliyordu ki bu yalnızca ona çektirdiği bir işkence değildi. Kendi canını da yakıyordu. Gözlerine doyasıya bakamamak kahrediyordu kendisini. Yine de Lily sevgilisi olduğunu söylemişti. Bu durumda ona karşı davranışı değişmeyecekti. O yüzden gardını indirmedi.

"Sevgilim yok ki." Remus bunu gülerek söyledi. Uzun zamandır ilk defa bu kadar çok gülüyordu.

"Lils yalan mı söylüyor yani?" Sirius tek kaşını kaldırdı.

"Sana şaka yapmak istemiştir. Sen gelmek istemiyorum diyince." Remus onun grilerine baktı.

"İyi eğlendin mi bari?" Sirius sinirle baktı Remus'a.

"Yani sen bana hesap sorarken mi? Güzeldi doğrusu yani sana ait hissettim bayağı." Remus bunu söyleyince Sirius gülümsememek için kendisini zor tuttu. Kalbindeki buzlar çoktan erimişti.

"Bana ait olabilirdin Remus ama sen istemedin bunu." Remus'un tüm ciddiyeti geri gelmişti işte, eş zamanlı olarak keyfi de bir tık kaçmıştı.

"Bu şansa sahip olduğumu biraz geç anladım Sirius. Bu beni suçlu yapar mı?" Sirius onun gözlerine baktı.

"Yapmaz Remus. Ama çok acı çektim. Yetersiz hissettim. Benim gibi biri için belki de en zor şey buydu. İstediğim tek kişi sendin. Sen de beni istemedin."

"Seni istiyorum Sirius. Yemin ederim, sen gittikten sonra çok pişman oldum. Hep yanımda kalırsın sanıyordum. Beni hiç bırakmayacakmışsın gibiydi. Seni seviyordum ama kaybedene kadar bunun farkında bile değildim." Sirius tam konuşacakken Lily ve James geldi.

"Ee geliyorsun değil mi Sirius? Cevap hayırsa ben seni ikna etmenin bir yolunu bulurum."

"Tamam Lils. Geleceğim." Lily gülümsedi.

"İyi o zaman al şu kahveyi ve yerimden kalk." Sirius oflayarak yana kaydı.

"Bu arada Siri annem aradı." James söyledi.

"Hazır değilim buna Jamie. Kurtulma ihtimalim var mı?"

"Annen demiş ki ilk gördüğüm yerde o saçlarını keseceğim. Benim de çocukken yaptığım şeyleri Lils'e anlatacaklarmış. Seni boşatacağız demenin kısa yolu." Remus bunu duyunca şokla baktı. Ne yapmış olabilirlerdi ki?

"James beni koru ne yapacağım?"

"Asıl ben ne yapacağım?"

"Lils senin küçüklük anılarını biliyor, sana bir şey olmaz."

"Yoo' ben anlatmadım."

"Ben anlattım."

"Pü nasıl yaparsın bunu!"

"Rüşvet teklif etmişti. Ama meselemiz benim saçlarımı kurtarmak! Ne yapacağım?"

"Salaklık yapmamanız gerekiyordu ama siz beni yine şaşırtmadınız. Odanın kapısını kilitle, anahtarı da kilidin üstünde bırak kapı açılmaz." Lily bunu söylediğinde Sirius hızla arkadaşına sarıldı.

"Sen var ya mükemmelsin!" Lily güldü.

"Bilmediğim bir şey söyle." Sirius bu yanıt üzerine hızla Lilyden uzaklaştı.

"Burada senden daha mükemmel biri var." Lily Sirius'a baktı.

"Kimmiş o, Remus mu?" Lily sırıttı.

"Yoo' tabi ki ben." Sirius saçını savurup konuştuğunda Lily kusuyormuş gibi yaptı. Uzun bir konuşmanın ardından Sirius eve gitmek için arkadaşlarının yanından ayrıldı.

Merhabaa

Uzun zaman sonra yb atıyor olmam benim için de şaşırtıcı. Ama şu aralar başka bir kurumla ilgileniyorum ve yeni bir wolfstar yazmayı düşünüyorum. Siz ne dersiniz yazmalı mıyım?

Lütfen fikrinizi belirtin.

Sizi seviyorum çikolatalı böreklerim 💗💗

Aurum (Wolfstar) AuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin