21

606 31 15
                                    

"Yani sen şimdi Remus'u affettin?" Sirius Regulus'un sorusuna başını salladı.

"Evet Reggy." Sirius eve gelir gelmez herşeyi kardeşine anlatmıştı. Gerçi anlatmasaydı kardeşi, Remus'u Sirius'un yanında gördüğünden soracaktı. Hoş, anlatıp odasına çekilmiş ve uyumuştu. O yüzden de Regulus kendisine şimdi soruyordu merak ettiği şeyleri.

"Senin için sevindim Siri. Çok aptalca aşk acısı çekiyorsun, yani dört yıl uzaklara gitmek falan." Sirius kardeşinin saçını çekti.

"İnsan abisine aptalca şeyler yapıyorsun der mi?"

"Neden demesin ki, diyemez diye bir kural mı var? Hem aptallık yapıyorsa denir." Sirius göz devirdi.

"İflah olmazsın Reggy. Halbuki yanında benim gibi bir mükemmellik abidesi var." Bu sefer göz deviren Regulus idi.

"Aptallıkta mükemmel olman kalan şeylerde de mükemmel olduğun anlamına gelmiyor, bunu biliyor muydun?" Regulus şeytanca gülümsedi. Sirius'u sinir etmek eğlenceliydi.

"Seninle uğraşmayacağım Regulus. Ne de olsa iki gün sonra gelir canım abim -ki asla kullanmadığı bir laftı, yani işi düşmedikçe- bana yardım et diye ağlarsın." Sirius dün sabah ördüğü için kıvırcık -örgüyü daha yeni açmıştı.- olmuş saçlarıyla oynadı.

"Tabi tüm aptalca hareketlerine rağmen dünyanın en iyi abisisin. Bak bunu da bir daha söylemem. Bu arada kesin değil mi? Yani barışma işi."

"Senin şu dönüşlerine de bayılıyorum küçük canavar Reggy. Ve evet barıştık, birlikteyiz." Regulus kocaman gülümsedi. Uzun süre ses çıkarmadı. Ardından coşkuyla bağırdı. Aşırı mutluydu.

"Ben kazandım! Ben kazandım!" Sirius kaşlarını çattı.

"Neyi kazandın?" Regulus kahkahalarla abisine döndü.

"Annem ve babamla iddiaya girdik. Onlar senin Remus ile barışmayacağını söylediler ben de barışacağını. Hatta ben bahsi biraz daha ilerletip en geç bu ay içinde barışacağını söyledim. Nasıl ama kapmış mıyım dünyanın en iyi abisinden bir şeyler?" Sirius kahkaha attı. Kardeşi şapşal şapşal kendisine göz kırpmıştı.

"Üzerime bahse girmiş olmanızı yok sayacak olursam gurur bile duydum. Benim mükemmelliğim çok az da olsa sana bulaşmış. Gerçi yine benim mükemmelliğim. Dünyanın en iyi ve mükemmel abisine sahipsin sonuçta."

"Bu işleri senden öğreniyorum sinsirius. Yavaş yavaş -senden bile- daha iyi olacağım. Ama şimdi önemli olan o değil, gel kahvaltıya gidelim de yemekler bizimkilerin boğazına dizilsin." Sirius gülmekten bir hal olmuştu. Şaşkın fakat bir o kadar da tatlı bir kardeşi vardı.

"Ben de ne tepki vereceklerini merak ediyorum. Hele de babamın." Babası yenilince birden üç yaşında dönüyordu. Yenilgiyi kolay hazmedebilen biri değildi ve yenildiğini görmek tepkileri sayesinde çok eğlenceliydi.

"Anne, baba size bir müjdem var!" Regulus masaya koşarken bağırıyordu. Regulus'u tanımayan biri evde hazine bulduğunu düşünebilirdi. Neyse ki evdeki herkes onu çok iyi tanıyordu.

"Sirius bugün ne yaptı Regulus? Yoksa dünkü gibi, her zaman sol tarafa doğru yatarken sağ tarafa doğru mu yattı?" Walburga bunu sorduktan hemen sonra Orion sordu.

"Yine abini ispiyonlayacaksın ve o seni öldürecek diye mi koşuyorsun yoksa Reggy?" Sirius kardeşinin ensesine bir tane geçirdi.

"Sen beni mi ispitliyorsun yerden bitme? Hem de her gün ve boş boş şeyler söyleyerek." Regulus omuz silkti.

"Beni bi' salın ya! Şurada ciddi bir şey söylüyorum." Regulus yerine otururken söylendi.

"İyi de yavrucuğum sen her gün ciddi bir şey söyleyeceğim diye geliyorsun." Walburga söyledi. Sirius göz devirdi.

Aurum (Wolfstar) AuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin