35

705 32 57
                                    

"Kota!"

Reika'nın bağırışı ile Lenka da kafasını çevirip kucağında kendi cüssesinin iki katı sayılabilecek olan cansız bir bedeni gram zorlanmadan taşımakta olan Aoto'ya baktı.

"Kota.. tanrım ben ne yaptım..."

Reika oturduğu koltuktan, sırtındaki battaniyeyi, elindeki kahveyi fırlatarak hızlıca kalktığında, Aoto Kota'yı üç kişilik olan koltuğa yatırıyordu.

"Gelmen neden bu kadar uzun sürdü?"

"Kas çalışmak için kucağımda bir ceset ile birlikte buraya kadar yürüdüm de ondan."

Gayet sakince cevapladığı sorunun ardından Lenka garip bakışlar atmaya başladı kardeşine.

"Aoto, ne diyorsun sen?"

"Doğruyu söylüyorum! Biraz yürümek zorunda kaldım."

"Sebep?"

"Büyüyü unuttum."

"Aferin sana. Gerizekalı."

Odada bir ceset varmış gibi davranmayan ikizlerin aksine, Reika fazlasıyla korkmuş görünüyordu.

Sevgilisinin başını dizleri üstüne almış, saçlarını okşuyordu. Cansız oluşunu ise gram umursamadan onunla konuşmaya, kulağına fısıldamaya devam ediyordu.

Bir süre Lenka'nın bakışları üzerinde kalsa da, kafasını kaldırmamıştı.

"Ne yapıyoruz Lenka? Kaede'ye mi gidiyoruz?"

Kafasını kardeşine çevirip, gözlerini kardeşininkilere kilitledi.

"Teknik olarak Kaede iyileştirebiliyor. Hayata döndüremez."

"İyi de ölen birini hayata döndürmek zaten tüm dengeleri alt üst etmez mi?"

"O zaman bu ölüm ve yaşam arasındaki dengeyi koruyan kişinin iznini alacağız."

"Ve o kişi kim?"

Aoto'nun kapıdan içeri girdiği an yüzünde beliren o sırıtış, Lenka'nın dudaklarını da ele geçirirken, Aoto anlamsız bakışlar atsa da, sonradan anlayıp dudaklarından "haaa.." sesinin çıkmasına izin verdi.

"Yani? Onu geri getirebilir misin Lenka? Yapabilir miyiz? Nolur yapabileceğini söyle Lenka!"

Lenka soruyu cevapsız bırakarak odayı terk etti.

"Reika, oradan kalk."

"Neden..?"

"Ne yapabileceğime bakacağım. Belki de birilerine ihtiyaç kalmaz."

"Ama Lenka birinden izin almamız gerek dedi..?"

Aoto omuz silktiğinde, Reika da oradan kalkmak zorunda kalmıştı.

Elleri, Karşısında uzanmakta olan cesedin üzerine gelip, avuçları ona bakacak şekilde durdu. Bir süre gözlerini kapatıp, kendi kendine, bir şeyler mırıldandı.

Ve tıpkı oluşturduğu kapı da olduğu gibi, cesedin kalbinin olduğu yerde büyük bir küre vardı.

Fakat bu sefer, küre ikiye bölündü. Ardından o 2 küçük küre de ikiye, oluşan 4 parça yeniden ikiye ayrıldı.

Son olarak 2 küre de ikiye ayrılınca, Kota'nın üstünde dönmekte olan 10 küçük küre oluştu.

İçlerinden birisi Kota'nın tam göğsünün ortasında, kendi etrafında dönmeye başladı.

Diğerlerinden daha büyük olan küre, döndükçe sarı renge dönüyor, aralara kırmızılar karışıyor, minik minik patlamaları oluyordu kendi içinde.

Her Şeyin Başladığı Yer / Victory Kickoff Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin