Amcasının ona göstereceği tepkiden korkuyordu. Psikolojisi bozulmuştu. Bu günden sonra tek başınaydı.
Amcasının ailesiyle yaşayacaktı.
Zilan ileride kendi ayaklarının üstünde durabilen sözüne kendisine saygı duyulan biri olmak istiyordu ama bunlar nasıl olacaktı.
Çabalamalı mıydı? Yoksa çabalamamalı mıydı?
Zilan karmaşık duygular içerisindeydi.
Gözlerini kapatıp uyumaya çalıştı.
On-yirmi dakika yatağında kıvrandıktan sonra uyudu.
Uzun ve bitmek bilmeyen bir gecenin ardından sabah oldu. Zilan hariç herkes uyanmış kahvaltıya bile oturmuşlardı.
Amcası,"Zilan nerede?"
Yaren sert bir dille,"Hanım efendi hâlâ uyuyorlar."
Babası,"Saçma sapan konuşma da kalk. Zilan'ı uyandırıp kahvaltıya çağır."
Yaren babasına sinirlenmişti. Sofradan kalkıp Zilan'ın yanına gitti. Onu sarsarak,"Hadi uyan babanın evinde değilsin, öğlene kadar yatıyorsun babam seni kahvaltıya çağırıyor."
Zilan gözlerini açtı.
Ağlamaklı oldu.
"Tamam geliyorum."
Yaren,"Yatağını toplamadan gelme."
Yaren'in gitmesiyle gözyaşlarını tutamıyordu. Yatağını toplarken ağlamaya başladı.
Yengesi içerden,"Zilan hadi kahvaltıya gel," diye seslendi.
Zilan gözyaşlarını sildi. Elini yüzünü yıkadı. Kıyafetlerini giydi sonra onların yanına gidip sofraya oturdu.
Zilan amcasına,"Uyuya kaldım kusura bakma."
Amcası,"Önemli değil onu bunu bırak da dünden bugüne nasılsın?" Zilan,"İyiyim sağol amca."
Zilan iyi değildi.
Ailesini düzenini kaybetmiş birisi ne kadar iyi olabilirdi ki.
Herkes kahvaltı yapmış oturuyordu. Amcası ise dışarı çıkmıştı. Amcası çalışmıyordu. Birkaç büyükbaş hayvanı vardı. Onlarla geçimini sağlıyordu. Yengesi ise inekleri sağmak için gitmişti.
Zilan da kuzenleriyle televizyon izliyordu.
Elvan Zilan'a,"Benim annem ve babam ölseydi bende kendimi öldürürüm. Çünkü onlarsız yaşayamam."
Zilan sadece sustu. Bu saçma konuşmaya cevap verme gereğinde bile bulunmadı. Çünkü intihar etmenin doğru olmadığını biliyordu. Canı ona emanetti emanete ihanet edilmezdi....ACISIYLA TATLISIYLA BİR YIL GEÇMİŞTİ...
Zilan anne ve babasının yokluklarına alışmış ama acısı hâlâ ilk günkü gibiydi.
Yengesi ve amcası iyi insanlardı ama onlarda bir yerden sonra Zilan'ın varlığından rahatsızlık duymaya başlamışlardı. Onu omuzlarında bir yük gibi görmeye başlamışlardı. Sesine bile katlanamaz hale gelmişlerdi. Zilan amcasının ondan bu kadar çabuk rahatsız olacağını düşünmüyordu.
Amcası karısıyla Zilan'ı nasıl başlarından salacaklarının planlarını bile yapmaya başlamışlardı.
Zilan amcası, yengesi ve iki kuzeniyle konuşmaya çekinir hale gelmişti. Çünkü her defasında hepsinden ters cevaplar alıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜRT KIZI
Short StoryIrkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine pisikolojik bir hastalıktır. Malcolm X Hiç kimse kendi kaderinden sorumlu değildir. Herkes kendi kaderini yaşar ama unutma herkes yaptığından sorumludur. ...