KÜRT KIZI

BÖLÜM 30

     ...ALTI AY SONRA...
Zilan işine arkadaşlarına uyum sağlamıştı.
Bütün gününü onlarla geçirdiği için artık çekinmiyordu.
Ömer, Zilan'la aynı ortamda çalışmayı ve Zilan'ın arkadaşlarıyla kürtçe konuşmasına artık katlanamıyordu.
Ömer için bardağı taşıran son damla olmuştu.
Kürt kızına her geçen günle bereber öfkesi artıyordu.
Aslında Ömer ne kadar saçma sapan bir şey için Zilan'a kin besliyordu.
Ömer insanları dinine, diline, rengine ayırıp ona göre değer verip yakınlık kuruyordu.
Oysaki hepimiz aynı dünyanın insanları HZ.Adem'in çocuklarıyız.
Sadece dili, dini, rengi farklı olduğu için herkes gibi duyguları, düşünceleri olan insanları dışlamak mıydı insanlık? Hangi kitapta yazıyordu? İnsan kendi hayatını seçemiyordu bunu bilmelerine rağmen nedendi bu ırkçılık.
Sabah saatleriydi.
Zilan çalıştığı kafeye gitti.
Önlüğünü takıp işine başladı.
Zilan gelen müşterinin siparişini aldı o sırada elindeki bardak yere düşüp kırıldı.
Zilan, Ömer'e"Şu masayla ilgilenir misin? Ben yerdeki cam kırıklarını toplayayım."
Ömer,"Banane önce masayla ilgilen sonra cam kırıklıklarını topla. Seninle mi uğraşacağım."
Zilan'a arkasını dönüp kısık ama anlaşılır bir ses tonuyla,"Kürt köpeğine bak birde benden yardım istiyor."
Zilan,"Bana mı dedin?"
Ömer,"Ne dedim?"
Zilan,"Az önce kürt köpeği dedin. Bana mı dedin?"
Ömer, Zilan'a bakıp"Senden başka kürt var mı etrafta?"
Zilan,"Niye böyle bir hakarette bulundun. Sana ne gibi bir zararım dokundu?"
Ömer,"Bana verdiğin zararın en büyüğü kürt olman."
Zilan,"Altı ay önce neredeydin şimdi mi aklına geldi kürt olduğum?"
Ömer,"Sindirebilirim sandım ama olmadı hazmedemiyorum bir kürtle aynı ortamı paylaşmayı."
Zilan,"Ettiğin hakaret kürt olduğum için mi?"
Ömer,"Evet."
Zilan,"Bu nasıl bir zihniyet, nasıl bir nefret ki sana bu hakaretleri söyleriyor. Peki kürt olmak suç mu?"
Ömer,"Evet...Kürt olan sensin bu senin suçun."
Zilan,"Okumadığım için kendime cahil diyordum ama sen benden daha cahil daha akılsızsın."
Ömer,"Laflarına dikkat et!"
Zilan,"Yazık sana ne halin varsa gör."
Sonra siparişini bekleyen müşterilerine siparişini götürdü ve oradan ayrıldı.
Zilan, Umut'un yerde oturduğunu gördü.
Zilan,"Ne oldu düştün mü?"
Umut,"Yokk kız yoruldum."
Zilan,"Sanki çok çalışıyor birde yoruldum diyor."
Umut,"Valla çok kötüsün halimden anlamıyorsun."
Zilan,"Neyse ben gidiyorum sana kolay gelsin."
Umut,"Sağol."
Zilan, bir beş dakika mola vermiş dışarıdaki sandalyeye oturmuştu.
O sırada Ömer de dışarıdaydı.
Zilan, Ömer'i görmezden geldi.
Bunu fark eden Ömer, Zilan'ın yanına gitti.
Ömer,"Ne işin var burada?"
Zilan,"Bu seni hiç ilgilendirmez."
Ömer,"Sana katlanamıyorum dememe rağmen hâlâ gözümün önünde dolanıyorsun."
Zilan, sustu karşılık vermek istemiyordu.
Ömer, hem hakaret ediyor hem de istifa et, defol git buradan diyordu.
Zilan, Ömer'i duymazdan geldi.
Zilan'ın suskunluğu onu sinirlendirmiş daha fazla hakaret etmesine neden olmuştu.
Zilan dışarıdaki sandalyeden kalkıp içeri girdi.
Daha sonra Sıla'ın seslenmesiyle yanına gitti.
Sıla,"Sipariş bekleyen müşteri kaldı mı?"
Zilan,"Hayır kalmadı."
Sıla,"Tamam o zaman senle birer kahve içelim."