Zilan bugün dayısına onu okula yazdırmasını isteyecekti. Bunu nasıl söyleyeceğini düşünüyordu.
Bütün ev halkı oturmuş televizyon izliyordu.
Zilan amcasının keyifli olduğunu gördü ve konuyu açmanın tam sırası olduğunu düşündü ve, "Amca," diye seslendi.
Amcası,"Ne oldu?"
Zilan,"Sana bir şey söyleyebilir miyim?"
Amcası,"Uzatma da söyle."
Zilan çekingen bir tavırla,"Beni okula yazdırır mısın?"
Amcası,"Hmm okula yazdırayım ha?"
Zilan,"Evet okumak istiyorum."
Amcası,"Neyin kafasını yaşıyorsun, şöyle bir etrafına bak hangi kızım okula gidiyor da seni göndereyim. Hem okula göndersem dahi okul masraflarını ödeyecek kadar maddi durumum yok. Bunlar bir yana köyde hangi kız çocuğu okuyor da sen okumak istiyorsun?"
Zilan,"Neden elaleme göre mi yaşayacağız hayatımızı?"
Amcası sinirli bir şekilde,
"Saçma sapan konuşma karşımda."
Zilan amcasının bu sert tavrına karşı sustu. İyice umutsuzluğa kapıldı yerinden mutsuz bir şekilde kalkıp odaya gitti.
Üzgündü çabaladıkça batıyırdu. Hayatında mutluluk istiyordu, mutsuzluk değil.
Zilan'ın üzüldüğünü gören Yağmur, Zilan'ın yanına gitti ona sarıldı ve"Üzülme" dedi.
Zilan'ı bu evde aşağılamayan hor görmeyen bir tek o vardı.
Zilan,"Olumsuzlukların içindeyim üzülmemek elimde değil."Amcası Zilan'dan kurtulmanın yolunu bulmuştu onu evlendirecekti. Zilan çok güzel bir kız olduğu için talibi de çoktu. Amcası onu o taliplerden biriyle evlendirecekti.
Akşam saatleriydi. Amcası Zilan'ı yanına çağırdı.
"Sana uygun birisini buldum seni onunla evlendireceğim."
Zilan,"Amca ben evlenmek istemiyorum."
Amcası,"Sana evlenip, evlenmeyeceğini sormadım. İstesende istemesende mecbursun evlenme yaşındasın zaten."
Zilan,"Ben daha on altı yaşındayım hangi evlenme yaşından söz ediyorsun amca?"
Amcası,"Gören bu köyde yaşamıyorsun sanacak. Kız çocukları on beş, on altı yaşlarında evlendirilmiyor mu?"
Yaren ve Elvan gülerek,"Gelin olacaksın daha ne istiyorsun."
Zilan ağlayarak odaya gitti. Yatağına uzanıp bataniyeyi üzerine çekti. Annesini babasını özlüyordu. Yoklukları ona ağır geliyor. Annesine ihtiyaç duyuyordu. Zilan onların gözünde sığıntı gibiydi. Kendisi de öyle hissediyordu. Onlara belli etmese de kendi haline acıyordu ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
Sesinin içerdekilere gitmemesi için bataniyenin altına girmiş. Yastıkla ağzına baskı uyguluyordu.
Uzun bir süre ağladıktan sonra kendinden geçip uyudu.
Saat artık geç olmuştu. Amcası ve kuzenleri yatmak için odalarına gittiler. Yağmur bataniyeyi başının üstüne kadar çeken Zilan'a baktı.
Bataniyeyi yavaşça başının üstünden çekti. O sırada Zilan uyandı ama Yağmur'a fark ettirmedi.
Yağmur Zilan'ın uyuduğunu görünce o da yatağına girip uyudu.
Uzun bir aradan sonra Zilan bataniyeyi üstünden attı. Kuzenlerinin uyuduğunu gördü.
Bir şey yapması gerekiyordu.
Çünkü evlenmek istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜRT KIZI
Cerita PendekIrkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine pisikolojik bir hastalıktır. Malcolm X Hiç kimse kendi kaderinden sorumlu değildir. Herkes kendi kaderini yaşar ama unutma herkes yaptığından sorumludur. ...